nereye gitsek içimize batarız
nereye gitsek içimiz batar bize
işte bir fotoğraf
birileri var, eksik birileri
yok mu keder olmayanından
onu çıkar
iki gemi gibi
büyük ve sessiz denizde
iki gemi, ters menzilleri
bir şey diyemeden birbirine
öylece bakarak sade
eyvah fener, kara göründü
bulamamak bitti, eyvah
şimdi biz nereye saklanacağız
neyle avutacağız kendimizi
-iki-
tam öpüşecekken
geçiyor aramızdan
keder
baharı kaçırmış bir çiçeğin
dalgınlığı gibi
bir jiletin parlaması geçiyor
bir atın yuvarlanması
hamalların yorgunluğu
nereye gitsek içimize batarız
nereye gitsek içimiz batar bize
-beş-
yağmurun tokat gibi çarpmasına
yolumu ısrarla kesmesine iki haytanın
nasıl da kandım
adımla anılmasına
kalbimi gömdüğüm sokakların
-yirmi altı-
ne isterseniz yaparız söylemeniz yeter
nezaketle eğiliriz, sefil yüzlerimizle gülümseriz
düşmekse
derhal düşeriz
bağış yapılacaksa
biz bağışlarız
araziye uyarız, çok alkışlarız, çok saklanırız
ama yaban otları gibiyizdir
hemen tanırsınız
nereye gitsek içimize batarız
nereye gitsek içimiz batar bize
Mehmet İşten
Natama Dergisi, 2018 yılı Nisan-Eylül (18-19) Sayısında Yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder