18 Mart 2020 Çarşamba

bekar erkekler cenneti ve beka kızlar cehennemi, herman melville, toplu öyküler


Bekâr Erkekler Cenneti

...

Miğfer artık peruktur.Zamanın sihirli değneğiyle Tapınak Savaşçısı bugünkü avukata dönüşmüştür.

...

İyi yaşamanın, iyi içmenin, iyi hissetmenin ve iyi konuşmanın sessizce ilerleyişinin kusursuzluğu hepimizi sarsmıştı.Biz bir kardeş takımıydık.Bu samimi evin rahatlığı gecenin en önemli özelliğiydi.Ayrıca bu telaşsız erkeklerin gergin bir şekilde düşünmeleri gereken karıları ya da çocuklarının olmadığını açıkça görebilirdiniz.Bekarların hemen hemen hepsi de gezgindi; çünkü özgür bir şekilde ve cehennem acısı çektiren vicdan azaplarına kapılmaksızın tek başlarına yolculuk edebiliyorlardı.

Acı denen şey ya da yersiz endişe, bu bekarların hayalgücüne son derce anlamsız geliyordu.Dünyaca ünlü burslara layık görülmüş, felsefe ve ziyafetler üzerine çok geniş bilgiye sahip olan özgür iradeli bu insanlar nasıl olur da kendilerini keişi hikayelerine kaptırırlardı?Acı!Dert!Katolik mucizeleri!Yok böyle bir şey!

...

Keyifli olmalarına rağmen, bekarların yemekleri de tıpkı hayatları gibi sonuza kadar devam edemez.Ayrılma zamanı geldi.Kimisi uykuya dalmadan önce yan odaya giderek Decameron'u okumak, kimisi nehir kenarındaki serin bahçede gezinirken puro içmek, kimisi caddeye inip araba çağırmak ve şehrin uzak yerlerindeki evlerine rahatça götürülmek üzere birer birer şapkalarını alarak ve sohbet ederek uzaklaştılar.

...

Bekâr Kızlar Cehennemi

...Ellerinde boş, beyaz katlama makinalarıyla boş kağıtları katlayan, boş gözlerle etrafa bakan kızlar, boş tezgah sıralarında oturuyordu.

Bir köşede ağır, ahşap bir tezgah üzerinde sürekli inip çıkan, piston gibi bir şeyle kocaman hantal bir demir yığını vardı.Önünde, pistonun her aşağı hareketinde güllerden yapılmış bir tacı andıran yarım tabakalık renkli kağıt destesiyle demirden hayvanı besleyen uzun boylu bir kız duruyordu.Bir kırmızı renkli kağıda bir de solgun yanaklarına baktım, ancak hiçbir şey söylemedim.

...

Kısa bir süre sonra kendine gelmeye başlayan yanaklarımda korkunç bir acı hissettim.Sanki iki cılız köpek iki taraftan onları kemiriyordu.Aktaion* gibiydim.

*Aktaion: Yunan Mitolojisinde Artemis tarafından bir geyiğe dönüştürüldükten sonra kendi köpekleri tarafından parçalanan avcı.

...

Aynı şekilde buradaki kızlar da bu boş, paçavralı hayatın kemirici solgunluğundan geçerek ölüme gidiyor.

...

Kendilerini parçalayacak olan o kılıçları, kendi cellatlarını kendileri bileyliyorlar, diye düşündüm.

Bu kızları böylesine kağıt gibi beyazlaştıran nedir, delikanlı?

"Sanırım" dedi muzip bir bakışla, cahilce bir şakacılık ve farkında bile olmadığı bir acımasızlık içinde, "Sanırım sürekli beyaz kağıt parçalarıyla uğraştıkları için böyleler."

...

Herman Melville
Bekar Erkekler Cenneti ve Bekar Kızlar Cehennemi
Toplu Öyküler
Everest Yayınları
Türkçesi: Burcu Erdoğan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder