18 Mayıs 2020 Pazartesi

Vanya Dayı (1971), Anton Çehov


Vanya Dayı (1971)
-Profesör, Sanat Eleştirisi ve Aldatmak Üzerine-

- Size bir şey söyleyeyim.
Adam 25 senedir sanat üzerine yazıyor.
...ama bu konuda çoğu temel şeyi bilmiyor.
Tam 25 yıldır diğerlerinin gerçekçilik, doğalcılık ve diğer zırvaları hakkındaki fikirlerini tekrarlıyor.
25 yıldır zeki insanların bildiği, ahmaklarınsa ilgilenmediği konularda okuyup yazıyor.
25 yıldır küçük tepeciklerden hayalinde dağlar yapıyor.
- Sanırım onu kıskanıyorsun.
- Evet, kıskanıyorum.Kadınlar konusundaki başarısına bir bakın!
İkinci eşi, parlak bir güzellik, bu yaşlı halinde onunla evlendi ve güzelliğinin bütün görkemini,
özgürlüğünü ona adadı.
Neden? Niçin?
- Ona sadık mı?
- Evet, ne yazık ki öyle.
- Neden yazık olsun ki?
- Çünkü bu tür bir sadakat yanlış.
Bir kadının nefret ettiği kocasını aldatması ahlâksızlık olarak görülür...ama hayati arzularını
göğsünden sürgün ederek gençliğini harcaması ahlâklı mıdır?


-Ne güzel bir gün!Çok sıcak değil.
-Kendini asmak için güzel bir gün.



"Adam 25 senedir sanat üzerine yazıyor.
25 yıldır zeki insanların bildiği, ahmaklarınsa ilgilenmediği konularda okuyup yazıyor."


Vanya Dayı ve Doktor'un Şarkısı
"Hayır canını sıkmayacağım / söyleyecek hiçbir şey yok"

#Söyleyecek hiçbir şeyim yok.#
#Canını sıkmayacağım.#
#Ve ne düşündüğümü...#
#...söylemeye asla cesaret edemeyeceğim.#</i>
#Gün boyunca bütün gece çiçekleri uyudu,#
#Fakat güneş, tepelerin ardında battığında#
#Yaprakları narince açtı.#
#Ve kalbim, ve yorgun, ağrıyan göğsüm#
#Yeniden çiçeklendi.#
#Gece meltemi esmeye başlıyor, irkiliyorum.#
#Hayır, canını sıkmayacağım.#
#Söyleyeceğim hiçbir şey yok.#




- Onun yüzünden tamamen bitkin düştüm.
- Sen onun yüzünden, ben de kendi yüzümden bitkinim.


- Onların korunmasına yardım etmek zor olabilir,
fakat bu gerçek işinizi yapmayı engellemiyor mu?

- Bir adamın gerçek işinin ne olduğunu yalnızca Tanrı bilir.

Doktor, Vanya Dayı & Yaşama Katlanmak Üzerine

- Artık ne yapabilirim?
- Hiçbir şey.
Keşke geri kalan ömrümü yeni bir şekilde yaşayabilseydim.
Keşke sakin, parlak bir sabah uyansam ve yaşamın tekrar başladığını...
...ve geçmişin unutulup duman gibi dağıldığını hissetseydim.
Söyle bana, nasıl başlamalıyım?
- Saçmalık! Seninle benim bekleyeceğimiz, ne çeşit bir hayat olabilir?
Hiç umudumuz yok.
- Altmışına kadar yaşasam, hâlâ on üç yılım var. Çok fazla!
Bu on üç yıl boyunca nasıl katlanacağım?
- Kes şunu.
- Bizi körlüğümüz ve aptalca yaşamımız için hor görecek olan 
bizden sonraki kuşaklar belki de mutlu olmanın bir yolunu bulacaklar.
Fakat biz, sen ve ben!
Evet kardeşim.
Bu koca ilçede saygınlığı olan yalnızca iki kişi vardı.
Sen ve ben.
On yıl içinde bu yaşam, bu sefil yaşam bizi emdi.
İlaç çantamdan küçük bir şişe morfin almışsın.
Eğer kendi hayatına bir son vermeye kararlıysan,
ormana gidip kafana bir kurşun sık.
Bana morfini ver, yoksa dedikodu olur ve zan altında kalırım.
Sana otopsi yapmak zorunda kalmaktan hoşlanmam.





Vanya Dayı, Profesör ve Taşra
"Olmamış Yaşamlar/Eksik Yarınlar"

"Hayatım boşa geçti. 
Zekiyim, cesurum ve güçlüyüm.
Normal bir hayat yaşamış olsaydım,
bir Schopenhauer ya da Dostoyevski olabilirdim."





ve unutulmaz o tirad:
"Yaşayacağız Vanya Dayı"

Evet, yaşayacağız Vanya Dayı.
Uzun günlerin ve gecelerin içinden geçerek yaşayacağız.
Kaderin bize yüklediği çileyi sabırla taşıyacağız.
Şimdi ve yaşlandığımız zaman, başkaları için hiç dinlenmeden çalışacağız.
Ve son saatimiz geldiği zaman, ölümü alçakgönüllülükle karşılayacağız.
Ve orada; 
öbür dünyada çok acı çekip gözyaşı döktüğümüzü ve yaşamımızın zor olduğunu söylediğimizde,
Tanrı bize acıyacak.
İşte o zaman sevgili dayıcığım,
parlak ve güzel bir yaşam olduğunu göreceğiz.
Mutlu olacağız ve buradaki mutsuzluğumuza bakacağız.
Yumuşak bir gülümseme.
Ve huzura ereceğiz.
Melekleri işiteceğiz.
Bir mücevher gibi parlayan cenneti göreceğiz.
Bütün kötülüklerin ve acılarımızın,
Tanrı'nın merhametiyle dünyayı kuşatarak yok olduğunu göreceğiz.
Hayatımız huzur dolu ve bir öpücük kadar tatlı ve yumuşak olacak.
Buna inanıyorum, 
inanıyorum.
Huzur içinde dinleneceğiz.
Dinleneceğiz!




"Bir kadın çirkin olduğunda, hep saçlarının ya da gözlerinin güzel olduğunu söylerler."




"Benim güneşim battı
ve sonra ben"









"Vanya Dayı ve ben çok mutsuzuz! Bize acı."












Vanya Dayı (1971)
Anton Çehov

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder