10 Temmuz 2018 Salı

müziklerle 'leningrad cowboys go america' (1989), aki kaurismaki

Cossack Song


"Bu kasabada milyonlarca hikâye var.
İşte benimki bu."





Säkkijärven Polkka





Rock'n Roll Is Here To Stay

Jim Jarmusch


Jim Jarmusch

Jim Jarmusch

Tequila




That's All Right Mama




Ballad Of Leningrad Cowboys







Kuka Mitä Häh




Born to Be Wild




Chasing The Light




Desconsolado





Matti Pellonpaa

Leningrad Cowboys Go America (1989)
Aki Kaurismaki

nobel verilen nazi: konrad lorenz, hasan çalışkan & erhan nalçacı, tarihselci yöntem ve bilim tarihi

...
Bir bilim insanının egemen sınıfa, en gerici ve en insanlık dışı siyasi döneminde bile olsa hizmet etmesinin ve gericiliğin ideolojik cephanesi haline gelişinin örneği olduğu için Konrad Lorenz'in bu kitaba alınması uygun görülmüştür.
...
On dokuz yaşında Columbia Üniversitesinde tıp stajını gördükten sonra Viyana Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne gitti.Tıp doktorasını tamamlamadan hemen önce "Karga Yavruları Üzerine Gözlemler"i yayınladı.Lorenz daha sonra zooloji doktorasına başladı ve 1933'te zooloji doktorasını tamamladı.1923-1938 yılları arasında birçok çalışma yaptı.Lorenz ev hayatı içinde ve doğada yabanıl türleri yakın gözleme dayalı olarak inceliyordu.İncelediği türler arasında kargalar, yabani kazlar, balıklar bulunmaktaydı.Evinde eski dünya maymunu ve papağan türleri gibi tropikal hayvanlar da bulunmaktaydı.Altenberg'de büyük bir konakta yaşaması ve egzotik hayvanlara sahip olması Lorenz'in para sıkıntısı çekmeyen bir kişi olduğunun önemli bir kanıtıdır.Vaktinin büyük kısmını hayvan davranışlarını gözlemlemek için ayırması da bir kanıt sayılabilir.Herhangi bir kurumdan maaş almadığı dönemlerde dahi babası tarafından desteklenmiştir.
...
Faşizmin yükselişine katılan kitlelerin orta ve alt-orta tabakalardan geldiği biliniyor.Lorenz'in babası ve kendisi Alman milliyetçisiydi.İşgalden çok kısa süre sonra Konrad Lorenz üyelik için başvurdu ve 6.170.554 üyelik numarası ile 28 Haziran 1938 tarihinde Nazi Partisi üyeliğine kabul edildi.

O dönemde 35 yaşında olan Lorenz belki kitlelerin heyecanına kapılmış, faşizmin ve yaşananların sorumlusu değil, biraz zorlayarak kurbanı olarak kabule edilebilirdi.Fakat aksine Konrad Lorenz çok özel bir Nazi oldu.Lorenz'in hayvan davranışlarına ilişkin bulguları orijinal ve yeni olabilir, ama o bulguları bir sosyal Darwinist yaklaşımla toplumsal hareketi yorumlamak için genelliyordu.Naziler ırkçı ve insanlık dışı fikir ve uygulamalarının temelini Lorenz'in sapkın teorisinde buldular.
...
Lorenz Nazilere katıldıktan hemen sonra Partinin Irk Politikaları Ofisi'ne ders verme yetkisiyle üye oldu ve Nazilerin düzenledikleri etkinliklere konuşmacı olarak katıldı.1940'ta Almanya'da o zaman prestijli bir üniversite olan Königsberg Üniversitesi'nde Karşılaştırmalı Psikoloji Enstitüsü'ne profesör ve müdür olarak atandı.Araştırmaları devlet tarafından yüksek meblağlarla desteklendi.Savaş başlayınca bugün bir polonya kenti olan Poznan'da 1941-1944 arasında Nazi ordusunda asker olarak görev yaptı.Poznan'da Alman Doğu Avrupa Araştırmaları için yapılan psikolojik araştırmalara katıldı.Bunlar yarı Alman-yarı Polonyalı olanlar üzerine saflaştırma araştırmalarını içeriyordu.Bu araştırmaların içeriği konusunda belge bulunamadı, ancak her durumda yüz kızartıcı olduğu çok açık.
...
1939'da Polonya'nın işgalinden sonra Krakow Üniversitesi'nden 183 profesör Dachau toplama kampına gönderilmişti.Naziler Polonya entelektüel birikiminin belini kırmaya çalışıyorlardı.Frisch daha önce birlikte çalıştığı Roman Wojtusiak'ın Dachau ölüm kampından kurtarılması için kendisi de zor durumda olduğu halde defalarca girişimde bulunmuştu.

II. Dünya Savaşı esnasında Hollanda Almanya tarafından işgal edildi ve Nazilerin ırkçı politikaları uygulanmaya başlandı.Tinbergen Yahudi değildi, fakat Nazilere muhalefet ettiği için toplama kampına gönderildi.İki yıl boyunca Hollandalı direnişçilerin eylemlerine karşı kurşuna dizilme tehdidi altında toplama kampında kaldı.Lorenz arkadaşını toplama kampından nüfuzunu kullanarak kurtarmak istedi, fakat Tinbergen'in eşi tarafından yardım isteği muhtemelen bir Nazi'nin yardımıyla toplama kampından kurtulmanın onursuzluğuna uğramamak için reddedildi.
...
Graz ve Viyana üniversitelerinde profesör olarak çalıştı.ABD Rockefeller kurumu tarafından parasal olarak desteklendi.1949-1951 yılları arasında Attenburg Karşılaştırmalı Etoloji Enstitüsü'nde, sorna 19542te Budern'de Max-Planck Enstitüsü Davranış Fizyolojisi Bölümü'nde çalıştı.1955'te enstitünün Seewiesen kısmını yönetmeye başladı.En nihayet 1973 Nobel Ödülü, bu ödülün karakteri hakkında da ipucu verecek şekilde Frisch, Tinbergen ve Lorenz arasında paylaştırıldı.

Ancak Lorenz Soğuk Savaş döneminde de göreve geri çağrılan basit bir Nazi değildi.Yaşadığı sürece Nazileri besleyen gerici ideolojisiyle sermaye sınıfına hizmet etmeye devam etti.Tüm toplumsal yaşamın içgüdülerle yönetildiğine ve toplumsal kötülüklerin değiştirilemeyeceğine ilişkin umut kırıcı ve yanlış görüşlerini yaşamının sonuna kadar yayıp durdu.
...

Hasan Çalışkan & Erhan Nalçacı
Nobel Verilen Nazi: Konrad Lorenz

Tarihselci Yöntem ve Bilim Tarihi
Yazılama Yayınevi

9 Temmuz 2018 Pazartesi

sofya kovalevskaya, evrim gökçe, tarihselci yöntem ve bilim tarihi

...
Çernişevski'nin dergisi "Sovremennik", Herzen'in "Kolokol"u, aydınların çevresinde toplandığı merkezler olmuş, Rus aydınlanmasına yataklık etmiştir.Turgenyev'in "Babalar ve Oğullar" romanının Bazarov karakterinin niteleniş biçiminden esinlenen bu aranışçı insanlar, kendilerini nihilist olaak tanımlıyordu.Sonrasında düşünsel savaşın ağır bir silahı haline getirilen nihilizm kavramı, yaşamı değersizleştiren anlamsızlaştıran bir bakışı değil, eğitimi yücelten, her tür akıl dışılığa akrşı saf tutan, doğa bilimlerinin insanlığı özgürleştireceğine inanan, "sıradan insanın" dünyayı değiştirmeye gücünün yeteceği iddiasında, eşitlik talebi mevzisini ifade etmenin aracıydı.
...
Sofya, Rusya'dan alabileceği bir lisansüstü derecenin işine yarayabileceğini ummuş fakat bu sınavların da kadınları kabul etmediği gerçeğiyle yüzleşmiş, lise öğretmenliği teklifini ise "Çarpım tablosunda pek iyi değilim" diyerek reddetmiştir.
...
21 Temmuz 1882'de Paris Matematik Cemiyeti'ne üyeliği kabul edilen Sofya, 1883'te Stockholm Üniversitesi öğretim kadrosuna alınmış ancak uzun süre maaşsız çalışmıştır.33 yaşındaki Sofya, Avrupa'da bir üniversite kürsüsünde ders anlatan ilk kadın olmuştur.Yeni bir dil öğrenmek zorunda olan Sofya, içinde bulunduğu durumun kadınlara üniversite kürsülerinin açılması konusunda ağır bir sorumluluk taşıdığını düşünmektedir.

Stockholm'deki ilk günlerinde bir gazete Sofya'dan şöyle söz eder: "Bugün sizi herhangi bir prensin ya da cahil bir yüksek mevkilinin değil bilimin prensesi ile tanıştırmalıyız.Bayan Kovalevskaya şehrimizi, ziyareti ve İsveç'teki ilk kadın akademisyen oluşuyla onurlandırıyor."

Sofya'ysa durumu şöyle karşılar; "Şuna bakın, beni prenses ilan ettiler, oysa bana maaş ödemelerini yeğlerdim."
...

Burjuvazinin kadının emek gücüyle imtihanı ve Sofya'dan geriye kalan

Sofya'nın yaşam öyküsü, emek gücünün feodal bağlardan özgürleştiği bir üretim ilişkileri evresinde, çok sayıda emekçinin burjuvazi tarafından bilimsel alanda istihdam edildiği bir aralıkta, genç sayılabilecek kapitalizmin kadınlarla sınavının resmini de sunmaktadır.

Kadınlar yalnızca eğitim değil, üretim sürecinin de parçası olmayı talep etmekte, toplumsal rollere eşit bir düzlemde talip olmakta, bu hak için mücadele etmektedir.Öte yandan burjuvazi kadının emek gücüne sırtını dönmemekte ancak aristokrasi ve gericilikle uzlaşı aranışından da vazgeçmemektedir.Kadın emeği, burjuvazinin ihtiyaçları, kadınların mücadelesi ve feodal bağların gerilimi altında bir kriz başlığı, bir çarpışma sahnesidir de.

Kadının emek cücü, burjuvazinin ihtiyaçları ve işçi sınıfı korkusuyla hızla gericileştiği bir döneme sıkışmış, bu sıkışıklık Sofya'ya üniversite kürsüsünde ücretsiz dersler verdirmiş, devrimciliğinden şiddetle ürkütmüş, maaşından kesinti yaptırmış, bir taraftan da onu prenses ilan etmiştir.

Ancak ne Sofya bir prenses ne de yaşamı öylesine bir başarı öyküsüdür.Bu genç kadının izleri, kadınlara bugün de cesaret aşılayacak, yaşamı olağanüstü bütünlüğüyle kavramanın ilhamı olacak derinliktedir.Sofya, ufkun uzaklığına aldırmadan koşacak kadınlara bugün de soluk  olmayı beklemektedir.

Evrim Gökçe
Aydınlanma Mücadelesinde Bir Kadın;
İntegralden Komün Barikatlarına:
Sofya Kovalevskaya

Tarihselci Yöntem ve Bilim Tarihi
Yazılama Yayınevi

ikinci menzil, hüseyin ferhad, şark belleği



...
Şair, ürünleri dolayımıyla vücut bulur, ete kemiğe bürünür.Varsa, fotoğrafı da kurguya dahil edilir.Ve okura göre değişen yeni bir kimlik kazanır.Yeni, binbir surat bir hüviyet.Şükrü Erbaş "Bugüne kadar fotoğrafını ve/veya kendisini gördüğüm şairler içinde, iki şairin yüzüyle şiiri arasında acı bir uyum bulmuşumdur: Edip Cansever ve Metin Altıok." der bir nekrolojsinde (Çekilme Suları, 2009): "Yazdığı her şiirle yeniden şekillenmiş bir yüz.Baktığı, gördüğü her şeyin tortusundan yapılmış bir yüz...Şiirle yüz durmadan birbirinin içinden doğuyor ve birbirinin içine gömülüyor."


Hüseyin Ferhad
İkinci Menzil
Şark Belleği



sar bu şehri, can ozan

ivan mihayloviç seçenov & yevgeny bazarov, nihilizm, tarihselci yöntem ve bilim tarihi, erhan nalçacı

Seçenov
...
Reformlar kapitalizmin Rusya'da gelişmesi ve giderek hızlanan bir sanayileşme için yol açıyordu.1866 ile 1890 arasında sadece imalathane sayısı katlanmakla kalmadı, nitelik değiştirerek gelişkin bir makine parkı içeren merkezi fabrikalar kuruldu.Rusya demiryolları ile kaplanmaya başladı.


Aynı zamanda Rus entelektüel yaşamında büyük bir sıçrama görülüyordu.Seçenov daha sonra otobiyografisinde bu yılları şöyle tanımlayacaktı: "Herkes milyonlarca kölenin özgürleşeceğini biliyordu ve bunu heyecanla bekliyordu; öncesine göre çok daha özgürce soluyacaktık, yeni beklentiler sıçrayacak, yeni istekler uyanacaktı."


Bazarov
İvan Turgenyev'in (1818-1883) Babalar ve Oğullar adlı romanı 1862 yılında yayınlandı.Kendi çağında büyük bir etki yapan Babalar ve Oğullar'daki Bazarov karakteri Seçenov'u andırmaktadır.Tıp öğrencisi olan ve fırsat buldukça yakaladığı kurbağalarla deney yapan Bazarov yerleşik, geleneksel bütün düşünce biçimlerini reddediyordu."Nihilizm" bu romanla birlikte yaygınlık kazanmış, bir akıma dönüşmüştü.Nihilizm bugünkü anlamda olumsuz bir yük barındırmıyor, radikal bir aydınlanma çizgisi izliyordu.Bu akımın önde gelen düşünürü Pisarev (1840-1868), Ruskoe Slovo (Rus Sözü) dergisinin editörüydü ve 28 yıllık kısa yaşamının dört yılından fazlasını hapishanede geçirmişti.Radikal bir toplum eleştirisinin dışında, Pisarev doğa bilimlerinde materyalizmin savunuculuğunu halkın anlayacağı bir dille yapıyor, Evrim Kuramı'nın liselere kadar girmesini sağlıyordu.İçlerinde İvan Pavlov da olmak üzere çok sayıda genç, Pisarev'in "Doğa bir katedral değil, bir atölyedir" sözünden etkileniyordu.


Pisarev
...

Erhan Nalçacı
İ.M . Seçenov'un "Beynin Refleksleri" Kitabı

Tarihselci Yöntem ve Bilim Tarihi
Editör: Erhan Nalçacı
Yazılama Yayınevi

evrim teorisinin doğuşu ve 19. yüzyıl ingiltere'si, fırat akat & erhan nalçacı, tarihselci yöntem ve bilim tarihi

Resimleyen: Nicolle Roger Fuller / Türlerin Kökeni Resimli Uyarlama

"Bir dağ gördüğü her seferinde ona tımanmaya çalışması,
 Darwin'in gezilerindeki ayırt edici bir özelliğiydi."
                  F. Darwin

...
Tekstil endüstrisi İngiltere'ye aklın almayacağı ölçüde kar getirdi.Uçan mekik, iplik büküm aleti, masura mekinesi gibi çok fazla akıl ve sermaye gerektirmeyen yatırımlar, yatırımcıya bire bin kazandırıyordu.Ufak tefek borçlarla bu sektöre giren yatırımcılar bile kısa sürede milyoner oluyorlardı.Dünyanın dönüş yönü değişmişti.Tarih boyunca Doğu'ya sattığından fazlasını doğudan almak zorunda kalan Batı artık tüm dünyaya mal satan bir üretici konumundaydı.

Bu değişimin başını ise Darwin'in dedesi Erasmus Darwin ve bir grup entelektüelin bulunduğu Ay Cemiyeti ve elbette ki İngiltere çekmekteydi.

İngiltere'de bu köklü değişimler filiz verirken Ay Cemiyeti'nin kurucularından Erasmus Darwin deyim yerindeyse bir "Bilim ozanı"dır.Çağının çok ilerisinde düşüncelere sahip olan Erasmus, torunu Charles Darwin'den yıllar önce evrim fikri ile ilgili yazılar yazmıştı.Eserlerinde sadece türlerin değişiminden bahsetmekle kalmamış aynı zamanda inorganik maddelerden canlının oluşumunu da hipotezlemişti.Ayrıca yüzyıllardır kabul gören "önceden şekillenme" hipotezini reddederek embriyonik gelişim aşamalarını ortaya koymuştu.

Ancak sanılanın aksine Darwin dedesinin görüşlerini aile mirası gibi devralıp Evrim Teorisi'ni bu zemin üzerinde inşa etmemiştir.Erasmus Darwin'in "tehlikeli" bir devrimci olması (o günün İngilere'sinde Fransız Devrimi'ni desteklemek vatan hainliği ile eşdeğerdi) baba Robert Darwin'i oğlunu dedesinin devrimci mirasından mahrum bırakmaya itti.Erasmus'un baba engeline takılan görüşleri Darwin'e ulaşamadı.Ancak Joseph Priestley'in laboratuvarının yakılmasına kadar uzanan "Filozoflara Hayır" eylemlerini göz önüne alırsak, baba Darwin korkmakta haksız sayılmayabilir.

Darwin dedesinin mirasıyla, tıp okumak üzere gittiği Edinburgh Üniversitesi'nin özgür ortamında tanışacaktır.Darwin'i dedesinin aykırı düşünceleri ile tanıştıran kişi Robert Edmond Grant'tan başkası değildir.İskoçya'nın İngiltere'ye göre daha özgür ve kaliteli akademik ortamı Evrim Teorisi'ni geliştiren Charles Darwin'in düşüncelerine hız kazandırmıştır.

Darwin'in zekası ve gözlem gücüne önemli ölçüde destek verecek bir diğer dinamik de Darwin'in ve ailesinin sınıfsal konumudur.Darwin sanılanın aksine Beagle gemisinin resmi doğabilimcisi değildir.Gemiye resmi doğabilimci kontenjanı ile anılan Robert McKormick adında bir araştırmacıdır.Darwin'in yolculuğa katılmasında ve çalışmalarındaki başarısının altında yatan en büyük etken sınıfsal konumu ve serveti olmuştur.Darwin, gemiye 'kontenjan dışı' bir yolcu olarak katılmıştır.Genellikle doğabilimci olarak etiketlenmiş olsa da asıl görevi geminin kaptanı Robert Fitzroy'a denk soylu bir aileden gelen sofra arkadaşı rolü oynamaktır.Darwin in seyahata katılmasını sağlayan, bir nevi ona kefil olan öğretmeni J. S. Henslow durumu iyi kavramış ve Darwin'e şunları yazmıştır: "Anladığım kadarıyla Kaptan Fitzroy koleksiyoncudan çok, bir yol arkadaşı arıyor."
...
Darwin ve Fitzroy'un gergin bir ilişkileri vardı.İki adamın birbirlerine saygılı kalmasının nedeni beyefendiliğe özgü katı nezaket kuralları ve Victoria döneminin duyguları bastırma geleneğiydi.Fitzroy aşırı disiplinci ve bir muhafazakardı.Darwin eşit derecede sadık bir liberaldi.Darwin tartışmaktan kaçınsa da kölelik konusu onları çatışmaya sürükledi.Fitzroy bir akşam Darwin'e kölelerin gönüllülüğüne tanık olduğunu söyledi.Brezilya'nın en büyük köle sahiplerinden biri tutsaklarını toplamış ve serbest kalmak isteyip istemediklerini sormuştu.Sözbirliği içinde "hayır" yanıtını vermişlerdi.Darwin, Fitzroy'a sahibinin huzurunda başka nasılb ir yanıt beklenebileceğini sorma küstahlığını gösterince Fitzroy patladı ve Darwin'e sözünün doğruluğundan kuşku duyanın kendisiyle yemek yemeye layık olmadığını söyledi.
...
Peki Darwin'i farklı yapan, bugün Evrim Teorisi'ni Darwin teorisi olarak bilmemizi sağlayan nüans nedir?Bu fark tamamen Darwin'in evrim fikrini materyalist bir omurgaya oturtmasından kaynaklanmaktadır.Evrim görüşünü savunan diğer düşünürler bu denli cesur olamamışlar evrimi ya insan türüne uygulayamamışlar, uygulasalar bile insan aklını/ruhunu bu sürecin dışında tutmuşlar ya da evrimi Tanrı'nın tasarladığı bir yaratım süreci olarak algılamışlardır.
...
Darwin'in yanı sıra Marx,Bakunin ve Herzen gibi muhalifler hayatlarının bir kısmını İngiltere'de geçirmiş, eserlerinin bir kısmını bu özgür ortamda yazmışlardır.Hatta Marx'ın "Türlerin Kökeni" ile aynı yıllarda çıkan Kapital'i Darwin'e imzalayarak hediye ttiğini biliyoruz.
...
Aydınlanma mücadelesinin 19. yüzyıla ait nostaljik bir anı olarak hatırlamanın çok doğru olmadığını söylemek lazım, çünkü bugün hala gericilik birçok alanda hakimiyetini korumakta ve insan aklına tehdit oluşturmaya devam etmektedir.Mücadelenin güçlendiği anlarda tapınaklarının duvarlarının ardına kadar geri çekilen gericilik mücadele bırakıldığı anda iktidarı ele geçirip akıllara zulmetmeye hazır, pusuda beklemektedir.
...

Fırat Akat & Erhan Nalçacı
Evrim Teorisinin Doğuşu: 19. Yüzyıl İngiltere'si Bir Tesadüf müydü?

Tarihselci Yöntem ve Bilim Tarihi
Editör: Erhan Nalçacı
Yazılama Yayınevi


la linea, vahşi batı



La Linea- Vahşi Batı
Season 4 - Episode 223

antik kapitalizm çağlarında üretim tarzları ve bilimcilerin pozisyonu, erhan nalçacı / tarihselci yöntem ve bilim tarihi

...
Doğa filozofu olarak adlandırılan bu bilimcilerin Miletos'da öncüsü olan Thales hem tüccar, hem denizci, hem de mühendisti.Sahip olduğu bilgilerin bir kısmını yolculukları esnasında antik dünyanın Mısır, Mezopotamya gibi öncüllerinden harmanlamıştı.Thales'in (M.Ö. 624-546) gökyüzü  gözlemlerine dayanarak o yıl zeytin hasadının çok iyi olacağını tahmin ettiği, bütün zeytin presleyen atölyeleri kiraladığı ve o yıl çok para kazandığı söylenir.Zeytinyağı üreten atölyelerde büyük olasılıkla köle emeği kullandığını söylemeye gerek yok.Bu şekilde saraydan ve toprak rantından bağımsız olarak bilimle uğraşan Thales örneği yeni doğan antik burjuva biliminin karakteri için oldukça öğretici gözüküyor.Daha sonra bilimciler yeni zengin sınıflar tarafından finanse edilmeye başlanacaktır.
...
Demokritos'un materyalizmine karşı çıkan Atinalı bir aristokrat olan Platon (M.Ö. 423-347) muhtemelen bütün çağların en çaplı gericisidir.Aristokrasiye karşı halk kesimlerinin iktidarı paylaşmasından rahatsız olan ve eskiyi özleyen Platon nesnel ve öznel idealizmi, gerçeği sınıfı adına çarpıtmak için formüle etmiştir.Platon'un şu sözleri sınıf aidiyetini çok iyi dışa vurmaktadır: "...Ama sizi yaratan Tanrı, aranızdan önder olarak yarattıklarının mayasına altın katmıştır.Onlar bunun için baş tacı olurlar.Yardımcı (savaşçı) olarak yarattıklarının mayasına gümüş, çitçilerin ve öbür üreticilerin mayasına da demir ve tunç katmıştır.Aranızda bir hamur birliği olduğuna göre, sizden doğan çocuklar da herhalde size benzeyeceklerdir."
...

Erhan Nalçacı
Tunç ve Demir Çağlarında Üretim Tarzları ve Bilimcilerin Pozisyonu


Tarihselci Yöntem ve Bilim Tarihi
Editör: Erhan Nalçacı
Yazılama Yayınevi

ilk sınıfsız toplumlar boyunca bilgi üretimi,erhan nalçacı / tarihselci yöntem ve bilim tarihi


...
Paleolitik dönemi yaşayan kabilelere ilişkin antropolojik veriler bu dönem insanlarının sanıldığından çok daha büyük bir bilgi birikimine sahip olduğunu göstermektedir.Yeni Gine yerlileri ile birlikte bir süre yaşayan Jared Diamond onlarla birlikte ormandayken ne kadar aptal göründüümü bilmiyorum, diye yazmıştır.Ufuk açıcı bir kitap olan Conner'in "Halkın Bilim Tarihi" kitabında ise paleolitik dönem kültürünü yaşayan kabilelerin bilgi dağarcığı hakkında zengin veriler sunulmuştr.Bu avcı-toplayıcı kabileler, geniş coğrafyalar üstünde hayvanların göç alışkanlıkları, su kaynaklarındaki mevsimsel değişiklikler, hayvan ve bitki türlerinin sınıflandırılması, bitkilerin döngüleri vb. birçok şeyi yaşamda kalabilmek için bilmek zorundaydılar.Kuzey Alaskalı Nunamiutların yaklaşık 250.000 kilometrekarelik bir alanda bu bilgiye sahip olduğu saptanmıştır.Aborjinlerin en az 643 türü tanıdıkları ve isimlendirdikleri ve bu sayının yemek için olan türlerin en az iki katı olduğu bildirilmiştir.Ayrıca bu türler birbirinden bağımsız değildir ve olabildiğince sınıflandırılmıştır.

Bize çocukça gelen ve süreçler arasındaki benzerliklere dayanarak doğaya müdahale etmeye çalışan sihirli düşünce bilimsel genellemeleri de içeriyordu.Ancak iz sürmenin ilk bilimsel faaliyet olduğuna ilişkin öneri çok çarpıcıdır.Kabile üyeleri hayvanların dışkısı, idrarı, tükürüğü, tüyleri, kırılmış dllar, ezilmiş otlara vb. izlere dayanarak bunların hangi canlıya ait olduğuna ilişkin bir hipotez kurarlar ve sonra tümevarımla, iz bırakan canlı bulunarak hipotez test edilir ve çok sayıda deneyim genellenir, tümdengelim işlemeye başlar.
...

Erhan Nalçacı
İlk Sınıfsız Toplumlar Boyunca Bilgi Üretimi

Tarihselci Yöntem ve Bilim Tarihi
Editör: Erhan Nalçacı
Yazılama Yayınevi