"Bak yavrum, suçlunun tek bir günahı vardır: İşlediği suç, suçlayanınsa günahı sayısızdır.İnsan kardeşine haksız yere yüklediği bütün günahlar kendisinindir aslında.Ben Kir Nikola'yı yalnız bir haftadır tanıyorum, ama ondan çekinmiyorum.Gözlerinden iyilik okunuyor ve ben gözlerin diline güvenirim, insan sözlerini dilediği kalıba sokabilir, ama bakışını değiştiremez."
...
Yeryüzü kalp doludur ama bunların çoğu, yol kıyılarında biten ve hiç işe yaramayan bitkilere benzer; bir patates onlardan bin kat iyidir.Kir Nikola'ysa tertemiz bir yürekle ortaya çıktı.Ve bu çıkış başlı başına bir olay oldu.
...
"Öyleyse sen 'yurt' kavramına da inanmıyorsun, Kir Nikola?" diye soruyordu Adrien.
"Yok be pedakimu (yavrucuğum), inanıyorum, geceleri tek başıma çalışırken, "Cenabet bir Arnavut" olduğumu hatırlıyorum o zaman.Doğduğum güzel dağları, hem acı, hem tatlı çocukluğumu geçirdiğim yerleri düşünüyorum...O vakit türkü çağırıp ağlıyorum; ama yurdumu düşünürken, herhangi bir insanı öldürmek gelmiyor içimden."
...
"N'eylersin bre Adriani, derdi bana, geri çağırıp utandırırsam, alacağım para burnumdan gelir."
Oysa yarın kadın, ertesi gün, evinin kapısında dikilir, komşusuna seslenirdi:
"Şu hınzır Arnavut, bizim mahallede 'fırın açalı' beri yükü iyiden iyiye tuttu ayol!"
...
"İyi ama, ilkokulu bitirdin sen, değil mi?"
"İlkokulu bitirdim, ama bu kitaplarda okuldakinden çok daha güzel şeyler buluyorum."
...
Nitekim, yaşıtlarınkinden önce uyanmış bulunan aklı, bir zamanlar okulda söyledikleri, "Ah ne güzeldir askerlik yaşamı" şarkısıyla, askerlerin gözü önünde yapıp söyledikleri arasındaki çelişmeyi kolayca yakalıyordu.Adrien, bu şarkıyı ne askere giderken, ne askerlik sırasında, ne de askerlikten sonra hiçbir erin ağzından işitmemiş, yalnız çocuklardan duymuştu.Yalnız çocuklar söylüyordu askerliğin güzel olduğunu, askerlerse hayır, bir teki bile böyle bir laf etmiyordu.
...
Erler ata binmiş, iskelet gibi zayıf, öfkeli mi öfkeli, eli kılıçlı asteğmen alanın tam orta yerinde bekliyor, en küçük bir yanlışlık yapanın tepesine çullanıp hesabını görüyordu.Ceza, acemi erlerin sırtına enlemesine indirilen kılıçla veriliyordu.Adrien, bir gün, eğitim boyunca erlerden birinin tam on kılıç yediğini gördü ve kendi kendine, "Ah ne güzeldir askerlik yaşamı!" şarkısını besteleyip askerliğe özendiren ozanın, gelip şu anda bu zavallının sırtını görmesini istedi.
...
Sen büyüyüp adam olduğun zaman, benden sana yalnız bir anı kalacak.Yalnız şunu bil ki, bir ülkedeki yabancı, anayurdunu sırtında taşıyan adamdır.Bu yaşadığı ülkenin insanlarının hoşuna gitmez, dolayısıyla yabancı hep fazladır orada.Ama daha da beteri var.Yurt değiştiren adam, bir zamanlar kendisini sevmiş olanlara bile aykırı gelir ve işin en üzücü yanı da budur zaten.
...
Benim derdim bu işte.Dostlarım için ben, çoğu kez, ağza düşecek olgun bir armutum.Kışladakiler için yolunacak bir tavuk.Mahalle halkı için, bir 'Pis Arnavut' Zavallı Zinkutza'cığım için, 'aşağılık bir ulus'.Oysa ben herkesle kardeş olmak isterdim, ama kimse bunu arzulamıyor.Hiç kimse, doğuştan iyi bir insanın iyi kalmasına yardım etmediği gibi, böyle bir tarihe kavuşamamış insanın sonradan iyi olmasına yardım etmeye de yanaşmıyor.
...
Panait İstrati
Kir Nikola
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder