20 Kasım 2018 Salı

ölümü aşmak üzerine, canetti'nin ölümlülük eleştirisi, thomas macho


Eğer günün birinde olacaksa -demek ki olacak-, 
kesinlikle olacaksa,
o zaman elimde sarı kurşunkalemle,
ölüme karşı yazdığım tehditkâr bir sözcüğün başında ölmek isterim.
(1985)

...
Canetti'nin babası genç yaşta öldü, otuz birinde.Oğul, yetmiş dört yaşında şunları not eder: "Ben hayatta kalan kimse yaşına girdim.Bundan ürkmemeyi kendim yendim.Yavaş yavaş hayatta kalanlardan olmadan, başkalarından yaşlı olmak mümkün değil; daha yaşlı olmayı becersek bile, bu ancak başkalarını aynı yaşa çekmekle olur.-Harika hayal."(1979) Ama ölüler hayatta kalanların yanına nasıl çekilir?Peter Noll'un -mezarı başında yaptığı konuşmada tiyatro yazarı Max Frisch şöyle der: "Ölüler arasındaki dost çevremiz büyüyor." Canetti ise, ömürlerin hakça dağıtıldığı ütopik bir dostluk ilkesini eleştirir."Sineğin acısı"nda şöyle der: "Dost denebilecek kimseler, yalnızca önlerinde kaç yıl kaldığını araştırıp sonra birbiriyle dengeleyenlerdir.İnsan yaşlandıkça bu dengeleme ümidi daha sık utandırıyor.Hayatta kalmak arzusuyla kayıp denetimi (anne-babanın, kadınların, dostların, düşmanların kayıpları) arasındaki çelişki, sonunda yalnızca edebiyat sayesinde, hayatta kalan ölülerin -yandaşı değil- arkadaşı olarak gösteren bütün edebi işleyiş araçlarıyla ve anılarla giderilebilir.

"Uzun bir hayatın en zararlı yanına, insanı kimi zaman sırf bu yüzden o hayata son vermeye kırşkırtacak kadar korkunç görünen yanına gelince -insanın onca kişinin ardından hayatta kalmış olduğu gerçeği, düşünüldüğü kadar umutsuz değildir" diye yazar Canetti "Sineğin Acısı"nda: Çünkü insan, kendisinden önce ölmüş olanları, onları betimleme yoluyla yeniden hayata döndürebilir.Ama bu, özgür seçime bağlı olan bir şey değil, fakat en yüksek düzeydeki bir borçluluktur; ancak ölüleri bir zamanlar gerçekte oldukları gibi bir şeylerin üstünü çizmeden ve bir şeyleri bulandırmadan betimleyen kişi kendilerinden önce ölenleri sömürenlerin yazgısından korumuş olur.-Yaşlılık, sadece onu hak etmeyenler için bir azalıştır.İnsan, yaşlılığı kendini geri çekmemekle veya bunu sadece edimin daha disiplinli ve iddialı bir çaba uğruna yapmakla hak eder.Böyle bir çaba, yenik düşenlerin tümü için, hem de insanın belki de yenik düşmeyeceklerini hissettikleri için bir yaşamı koşul kılar.Ben, bunu yaşlılığın çifte yüzü veya İanus yüzü(*) diye adlandırmak istiyorum: Bu yüzlerden biri yenik düşmüş olanlara, ötekisi ise henüz yenik düşmemiş, belki de asla yenilemeyecek olanlara dönüktür"

Thomas Macho
Ölümü Aşmak Üzerine
Canetti'nin Ölümlülük Eleştirisi


(*)İanus: Roma dininde kapı ve geçişlerin ya da tüm başlangıçların tanrısı.İanus'un başı iki yüzlü olarak canlandırılır.

anabelle moore - özlem tekin, bahar

Özlem Tekin - Bahar
Görüntüler: Anabelle Moore


Bir elimde solan çiçekler var 
Boğazımda düğümlü sözler var 
Gözlerimde bir ince yağmur var 

Tomurcuklar açınca dallarda 
Yolcular yol alınca yollarda 
Bulurum aşkı başka kollarda 
Bir başka baharda 

Yüreğimde öfken 
Yüzümde gölgen 
Gidiyorum dönmem
Bahardan önce 

Altımda deprem 
Ardımda seller 
Gidiyorum dönmem
Bahardan önce 

Söz-Müzik: Barlas

yitikler, daniil kharms, ufak tefek olaylar


Andrey Andreyeviç Miyasov dükkandan bir lamba fitili alıp eve götürdü.

Yolda, Andrey Andreyeviç fitili kaybedince bir dükkana girip 150 gram Poltava sosisi aldı.Sonra Andrey Andreyeviç bir sütçüye girip bir şişe kaymak aldı, sonra bir ahırda bir küçük maşrapa kvas içip gazete kuyruğuna girdi.Kuyruk epey uzundu ve Andrey Andreyeviç kuyrukta en az yirmi dakika bekledi ama tam sıra ona gelmişti ki gazete bitti.

Andrey Andreyeviç eve döndü, ama yolda kaymak şişesini kaybedince bir fırına damlayıp bir Fransız somunu aldı, ama Poltava sosisini kaybetti ve kelebek gözlüğünü kırdı.

Andrey Andreyeviç eve pek berbat bir halde vardı ve dosdoğru yatmaya gitti, ama uzun zaman uyuyamadı, uyumayı başarınca da rüya gördü: Rüyasında diş fırçasını kaybetmişti ve bir tür şamdanla dişlerini temizliyordu.

Daniil Kharms
Yitikler
Ufak Tefek Olaylar
Encore Yayınları

moe no suzaku (1997), naomi kawase

Moe No Suzaku (1997)
Naomi Kawase

"Benim komşum,
sevgili Iku-chan,
kapının yanındaki koca ağacın üzerinde otururken,
el ele...
gökyüzünü seyrediyorduk
ve güneşi gördük...
sıcaktan eriyen güneşi.
Komşum Iku-chan ile,
kapının yanındaki ağaçta otururken,
El ele, 
gökyüzünü seyrederken
sıcaktan eriyen güneşe bakıyorduk."
































































19 Kasım 2018 Pazartesi

frank silva (1950-1995), twin peaks, bob & trilobit, asaf halet çelebi

Frank Silva (1950-1995)




dünyalar ve yıldızlar
                              en küçük şey
acıkan dilimi uzatıp
hepsini birer birer yaladım
                              ve yuttum

biraz serinlemiş gibiyim

50.000.000 sene evvel
ılık bir denizde bir trilobitken
                                              duydum melâli
zaman nedir unutarak
açıp ağzımı
             bütün denizleri içtim
ve kendim kaybolup
                                deniz oldum
                                          sonsuz deniz oldum.


Asaf Halet Çelebi


Trilobit: Palezoik çağda gelişen ve zamanla soyları tükenen duyargalı deniz eklembacaklılarına verilen ad.Beş yüz milyon yıl evvel yaşamışlardır.Şiirde, bir sıfır hatasıyla, elli milyon yıl önce yaşadıklarına işaret ediliyor.



Twin Peaks - Bob