kesinlikle olacaksa,
o zaman elimde sarı kurşunkalemle,
ölüme karşı yazdığım tehditkâr bir sözcüğün başında ölmek isterim.
(1985)
...
Canetti'nin babası genç yaşta öldü, otuz birinde.Oğul, yetmiş dört yaşında şunları not eder: "Ben hayatta kalan kimse yaşına girdim.Bundan ürkmemeyi kendim yendim.Yavaş yavaş hayatta kalanlardan olmadan, başkalarından yaşlı olmak mümkün değil; daha yaşlı olmayı becersek bile, bu ancak başkalarını aynı yaşa çekmekle olur.-Harika hayal."(1979) Ama ölüler hayatta kalanların yanına nasıl çekilir?Peter Noll'un -mezarı başında yaptığı konuşmada tiyatro yazarı Max Frisch şöyle der: "Ölüler arasındaki dost çevremiz büyüyor." Canetti ise, ömürlerin hakça dağıtıldığı ütopik bir dostluk ilkesini eleştirir."Sineğin acısı"nda şöyle der: "Dost denebilecek kimseler, yalnızca önlerinde kaç yıl kaldığını araştırıp sonra birbiriyle dengeleyenlerdir.İnsan yaşlandıkça bu dengeleme ümidi daha sık utandırıyor.Hayatta kalmak arzusuyla kayıp denetimi (anne-babanın, kadınların, dostların, düşmanların kayıpları) arasındaki çelişki, sonunda yalnızca edebiyat sayesinde, hayatta kalan ölülerin -yandaşı değil- arkadaşı olarak gösteren bütün edebi işleyiş araçlarıyla ve anılarla giderilebilir.
"Uzun bir hayatın en zararlı yanına, insanı kimi zaman sırf bu yüzden o hayata son vermeye kırşkırtacak kadar korkunç görünen yanına gelince -insanın onca kişinin ardından hayatta kalmış olduğu gerçeği, düşünüldüğü kadar umutsuz değildir" diye yazar Canetti "Sineğin Acısı"nda: Çünkü insan, kendisinden önce ölmüş olanları, onları betimleme yoluyla yeniden hayata döndürebilir.Ama bu, özgür seçime bağlı olan bir şey değil, fakat en yüksek düzeydeki bir borçluluktur; ancak ölüleri bir zamanlar gerçekte oldukları gibi bir şeylerin üstünü çizmeden ve bir şeyleri bulandırmadan betimleyen kişi kendilerinden önce ölenleri sömürenlerin yazgısından korumuş olur.-Yaşlılık, sadece onu hak etmeyenler için bir azalıştır.İnsan, yaşlılığı kendini geri çekmemekle veya bunu sadece edimin daha disiplinli ve iddialı bir çaba uğruna yapmakla hak eder.Böyle bir çaba, yenik düşenlerin tümü için, hem de insanın belki de yenik düşmeyeceklerini hissettikleri için bir yaşamı koşul kılar.Ben, bunu yaşlılığın çifte yüzü veya İanus yüzü(*) diye adlandırmak istiyorum: Bu yüzlerden biri yenik düşmüş olanlara, ötekisi ise henüz yenik düşmemiş, belki de asla yenilemeyecek olanlara dönüktür"
Thomas Macho
Ölümü Aşmak Üzerine
Canetti'nin Ölümlülük Eleştirisi
(*)İanus: Roma dininde kapı ve geçişlerin ya da tüm başlangıçların tanrısı.İanus'un başı iki yüzlü olarak canlandırılır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder