4 Mart 2018 Pazar

dostum ben bu dünyaya alışamadım, erol evgin

Dostum Ben Bu Dünyaya Alışamadım - Erol Evgin
Söz: Çiğdem Talu
Müzik: Melih Kibar
Düzenleme: Esin Engin

Bir bilsen neler gördüm yıllar boyunca
Yaşadım, aşık oldum sevdim çılgınca 
Ayrılık ölüm gibi girdi araya
Dostum ben bu dünyaya alışamadım, alışamadım, alışamadım...

Vefalı dostlar gördüm, kardeşten öte
Verilmiş sözler duydum, yeminden öte
Nasıl da unutuldu günün birinde
Dostum ben bu dünyaya alışamadım, alışamadım, alışamadım...

Kış kıyamet içinde geçti yıllarım
Talihimle bir türlü barışamadım
Gün geldi en yakınım yabancı oldu
Dostum ben bu dünyaya alışamadım, alışamadım, alışamadım...

Binlerce insan gördüm kan ter içinde
Hünerli eller gördüm ekmek peşinde 
Her biri dayanılmaz dertler içinde
Dostum ben bu dünyaya alışamadım, alışamadım, alışamadım...

Kış kıyamet içinde geçti yıllarım
Hep baharı bekledim kavuşamadım
Hangi dalı tuttuysam elimde kaldı
Dostum ben bu dünyaya alışamadım, alışamadım, alışamadım...

bu son olsun, cem karaca - sevda deniz karali, ukulele cover

Bu Son Olsun - Cem Karaca
Sevda Deniz Karali - Ukulele Cover


Çizim: Erkan Aydın

bisikletçi kumpası, svetislav basara


Hiçbir biyografi, sahibi kadar korkunç olamaz.
---
Bunu iyice aklına kazı Grossman, tarihle ilgilenmiyoruz.Onun yıkımıyla ilgiliyiz.Diğerleri tarihin yapılışını izlemek için buradalar.Biz onun altını kazımak için buradayız.Zamanımızın en karakteristik özelliğinin, az sonra alıntılayacağım şekilde Sucholdolski'ye göre "dünyayı yok ederek tamir etmenin mistik umudu" olduğunu sakın unutma.
---
Kendi ölümümün haberine nasıl tepki vereceğimi merak ederdim.Bence sakin olurdum.Ancak büyük ihtimalle yine de yürüyüşe çıkar, arkadaşlarımı görürdüm.Hepimiz zaten ölüyüz, heyecanlanacak ne var ki?
---
Teologların günahlardan oluşan bir izdiham diye yorumladıkları şey aslında tek bir günahtı, kendini aldatma günahı.Zamanı geçtikçe büyür ve insan kendi yalanlarının öyle çok kölesi olur ki yalanları ona hükmetmeye başlar ve insan herkesi, en bariz şeyleri bile affetmeye hazır Tanrı'nın önünde her şeyi inkar eder ve bu çok saçmadır, çünkü varlığımız Tanrı'nın üzerinde yosun gibidir.

---
...Soru kaçınılmazdır: Dünyada PARÇALANMASI GEREKEN AYNAYLA, duvarın uzun dönem müdafaasını sağlayacak ordu var mı?Komiteler umudu sona erdirebilir mi?Umut AYNA'yı parçalamadadır.Gerilim aslında aynadadır!
---
Saatler belki mutlaktır, ama zaman değildir; zaman bir kişilik hatta çekim meselesidir.Bu yüzden artık saati olmayan kimse kalmadığı için kimsenin zamanı yok.
---
Normal bir öğrenci yurdu odasıydı.Korkutucu bir yanı, acılı ruhların çığlıkları veya şeytani çatallar yoktu.Hades'in derinliklerine atfedilen 17'C sıcaklığında oldukça uygun bir yerdi.Yine de bir cehennemdi, çünkü dünyadaki sayısız yerin her biri diğerleriyle eşittir: Hepsi cehenneme açılır.
---
Uzun zaman önce Gerçek kendini ortaya çıkardı ama ona inanan çok azdı.Bu yüzden dünya en büyük yalanlara inanmakla cezalandırılıyor.
---

Belki de tembelliğim bir önceki hayatımda marki ya da baron olduğumun kanıtıydı.
---

Yakın arkadaş çevremde değişimimle ilgili iki düşünce belirdi.Biri basitçe poz kestiğimdi, diğeri ise aklımı kaybettiğim.Henüz karar verememişlerdi.
---
Halk reddetmek, yok etmek, hakaret etmek, öldürmek ister.Aldanmayalım, tek bir adam, milyonlarca kişiyi, eğer ruhlarının derinliklerinde zaten yoksa kötülüğe itemez.
---
Bize göre dünya tutarlı ve istikrarlıdır.Ancak Tanrı'nın bakış açısından dünya korkunç şekilde biçimsizdir.Bu yüzden Tanrı yüzünü dünyaya gittikçe daha az çeviriyor.
---
"Pavel Kuzmiç" dedi."Kitapları özlemeye başladım.Bu arada kitaplardan bahsetmişken, birinin romanında kahramanlar olduğumuzu düşünsene.Yaşadığımız her şeyi yaşardık tabii, ama her şey daha iyi olurdu bence.Çünkü bu şekilde var olurduk, ama hayali karakterler olduğumuz için hiçbir şey hissetmezdik."
---
"Ne anlattı bu Kowalsky sana?"

"Mesela bir keresinde, en nihayetinde, dünyanın devasa bir akıl hastanesine döneceğini söylemişti.Ancak kimse deli olduğunu bilmeyecekmiş çünkü her şey normal olacakmış."

"Normal diyerek neyi kastetti acaba?" diye sordu Pavel Kuzmiç.

"Yani şöyle: Diyelim ki delirdim ve bir geminin kaptanı olduğumu hayal etmeye başladım, bu gelecekteki akıl hastanesinde beni iyileştirmeyecekler, tam aksine bana emrimde olacak bir gemi verecekler.Mesela, sen delirirsen ve kendini askeri bir lider olarak görmeye başlarsan, doktorlar seni bunun tersine ikna etmeye çalışmayacaklar; sana bir ordu verip cepheye yollayacaklar.Ben de gemi kaptanı olarak senin birliklerin için levazım ve ekipman getirebilirim.Anlıyor musun, deliliği bastırmak yerine, toplum için yararlı hale getirecekler.
---
"...
ineceğin istasyona geldik gözünün bir pırıltısında
gelmeyeceğimi
söyle ona"
---
"...
Gece çoktan çöktü ve sen artık bir zamanlar nerede olduğunu bilmiyorsun.
Beni ve nereye gidiyor olduğunu bile unuttun hatta ve
tek istediğin şey
Bir yerden ulaşmaktı
Kadir-i mutlak bir hiçbir yere..."
---
"Bu akşam ruhum bir bozkırdır ve üzerinde sarhoş Kazaklar dörtnala
Mihail Şolohov, bu Don senin tasvir ettiğin gibi değilmiş pek..."
---
Doktorlar en iyi ihtimalle iki hafta yaşayacağını söylediler.Dört hafta sonra babam ölmeyince dahiliye bölümünün yöneticisi olan Dr. Wagner'in sabrı tükendi ve onun yerine tıbbi bilimlere daha çok saygı duyan, belirlenen tarihte ölebilecek biri gelebilsin diye babamı disiplinsizlikle suçlayarak hastaneden attı.
---
Ah, Kowalsky, Kowalsky...Kitaplar aklını karıştırmış senin.Bu dünyadan çıkış yok.Başka bir dünya yok.
---
Erdemin yanlış olduğu bir ülkede suçluluğun gerçek olmasını nasıl bekleyebilirsiniz ki?

Bisikletçi Kumpası
Svetislav Basara

hiroyuki usta dipleri selamlıyor


Hiroyuki Arakawa


mansur şimdi geleydi, oğlan şeyh ibrahim efendi


Ruha medet bağışlar, nefes-i Rahmanımız,
La'l-i gevher bitirir can içinde cananımız.

Can iline hükmeder, can içre cananımız.
Hüsnün beratın okur mâna-yı insanımız.

Zahid sözüme inan, sözümüz dürr ü mercan,
Mekânımız lâ-mekân, nişansız nişanımız.

Hâlimiz iyândürür, nutkumuz beyândürür,
Mâna-yı Kur'an'durur hüccet ü bürhânımız.

On sekiz bin alemin ilmini bir nefeste,
Okuduk, ezberledik, yokdurur gümânımız.

Aşk okunun yayına siper ettik sinemiz,
Rüstem dahi çekemez zor ile kemânımız.

"Enel-Hakk"ın râzını faş eyledik aleme,
Mansur şimdi geleydi çekerdi urganımız.

İnanmazsan ey hoca, gel olalım bir gece,
Aşk ile geçipdürür her vakt u her ânımız.

Yetmiş iki milletin dilini biz biliriz,
Alemde kimse bilmez bu bizim lisanımız.

Aşk kitabın canımız Hak'dan okur bî-huruf,
Aşk kitabındandürür dersimiz, irfanımız.

Her nefeste hazırız, gönlümüze nâzırırz,
Devr içinde nâdiriz, âlidürür şânımız.

Sır sözünü söyledi, canımızı toyladı,
Hakk'ı talim eyledi sahib-i zamanımız

İbrahim'in sözlerin kendin bilmez ne bilsin
Kendin bilen arife fedâ olsun cânımız.

Oğlan Şeyh İbrahim Efendi
Hazret-i Dil-i Dânâ Oğlan Şeyh İbrahim Efendi Külliyatı, H. Rahmi Yananlı

la cuna de tu hijo, rebecca sier



Rebecca Sier - La Cuna De Tu Hijo (José Pedroni & Damian Jose Sanchez)


Rebecca Sier playing 'La Cuna De Tu Hijo' by Jose Pedroni (lyrics) and Damian Jose Sanchez (music) as interpreted by Mercedes Sosa for Onder Invloed.

hamal, nasreddin hoca fıkraları, pertev naili boratav

Hoca Nasreddîn merhûm bir hammala yük yükletüp yolda giderken hammalı gayb eder.Arar arar, bulamaz.Aradan on gün geçer.Birkaç ahbabıyla giderken birisi: "İşte senin aradığın hammal." diyince Hoca sıvışır.Tekrar buluştuklarında: "Hammalı ele geçirdiğin halde neye herifi yakalamadın da kaçtın?" demeleriyle cevaben: "Nasıl kaçmayayım?Be hammalı gayb edeli tamâm on gün oldu.Hammal beni tutar da: On gündür yükünü taşıyorum; yevmiyemi isterim, diyerek on günlük ücret taleb ederse ne yaparım?" demiştir.

Bahâ'î
Nasreddin Hoca
Pertev Naili Boratav

hiçbir kişi, yunus emre - cemal söyleyen, nebi demirel


Hiçbir Kişi - Yunus Emre
Cemal Söyleyen - Nebi Demirel

Hiçbir kişi bilmez bizi, biz ne işin içindeyiz, 
Ne hırsımız baydır bizim, ne nefsimiz içindeyiz. 

Bir kimsenin devletine, tan ediben biz gülmeyiz, 
Ne münkiriz alimlere, ne tersanın haçındayız. 

Biz bunun neliğin bildik, dünyanın nesine kaldık, 
Arzumuz nefs için değil, dünya teferrücündeyiz. 

Yunus aydır: Hey sultanım, özge şahım vardır benim, 
Ko dünya altın gümüşün, ne bakır u tuncundayız.

Yunus Emre

ey dost aşkın denizine, yunus emre - cemal söyleyen



Ey Dost Aşkın Denizine - Yunus Emre
İcra: Cemal Söyleyen


Ey dost aşkın denizine, girem gark olam yürüyem, 
İki cihan meydan ola, devranım sürem yürüyem. 

Girem denize gark olam, ne elif ne mim, dal olam, 
Dost bağında bülbül olam, güllerin derem yürüyem 

Bülbül olubanı ötem, gönül olam ceset tutam, 
Başımı elime alıp yoluna verem yürüyem. 

Bülbül olubanı öteem, ey nice gönüller güdem. 
Yüzüm aşk ile dem be dem, toprağa sürem yürüyem. 

Şükür gördüm didarını, içtim visalin yarını. 
Bu benlik senlik şarının, terkini vuram yürüyem. 

Yunus'tur aşk avaresi, biçareler biçaresi, 
Sendedir derdim çaresi, dermanım soram yürüyem.

Yunus Emre

bu fena mülkünde ben, yunus emre - cemal söyleyen


Bu Fena Mülkünde Ben - Yunus Emre
Beste ve İcra: Cemal Söyleyen



bu yokluk ülkesinde, ben nice nice hayran olam
ya nice gülen ya nice bir ağlayan olam

nice tecrid edilmiş bir kişi ve yalnız bir bekar olam
ya nice cin,nice insan ve nice bir şeytan olam


nice bir 'ben' diyem, 'sensin' diyem utanmadan
ya nice deksiz olam elsiz olam hayran olam

insanlıktan çıkam,uçam melekler ülkesine
renk olam, renksiz olam, vücut bulam, cevher kaynağı olam

gah boyun eğmiş ve hakk vareden, allahın hası
gah dönüp harun olam, musa olam, imran olam

nice bir balçıkta olam,alçakta olam,ateş olam
gah varıp cevher olam,yakut olam, mercan olam

dar ağacı olup bir iş tutam, mansur olup dara çekilem
ten olam hem can olam, hem o olam hem bu olam

gah itibarlı bir aziz ve gah hakir bir rezil
gah varıp erkan olam, yol-gören olam, ruhban olam

gah dönüp sessiz olam, akrabasız olam,sarhoş olam
söyleyem destan olam, hem bağ ve hem bostan olam

yunus'a taptuk ve saltık ve barak'tandır nasip
çünki gönlüm coşa geldi,daha ne kadar saklayayım

yunus şimdi bu sözleri, ışık'a de ışık'a
ki sana ben doğru söz/sadık olam, hem derd ve hem derman olam

gah halis gah muhlis olam işte kuran ile
gah rahman'ur rahim, ya hayy ve ya mennan olam 

gah dönüp bir güneş olam zerremde yüz bin arş olam
gah yine azgın olam, alemlere tufan olam

öncesi o, sonrası o, ey o, illa o olam (hadid suresi 3. ayet)
önce-sonra o söz ve "her şey geçicidir" olam (rahman suresi 26. ayet)

Yunus Emre