2 Ağustos 2013 Cuma

krallarla gülüp krallarla ağlayanlara, kitle ve iktidar, elias canetti

Çizim: Mete Ağaoğlu
Bir Monomotapa Kralı hani iyi ya da kötü özelliğe sahip olursa olsun, adamları ve uşakları onu taklit edebilmek için ellerinden geleni yaparlardı; kral topalsa adamları da topallardı.Etiyopya'nın eski krallarından biri bedeninin herhangi bir yerinden sakatlanmışsa, bütün saray mensuplarının aynı sakatlığı çekmek zorunda olduğunu, Strabo ve Diodorus'tan öğreniyoruz.Geçen yüzyılın başında Darfur sarayını ziyaret eden bir Arap seyyah, saray mensuplarının görevlerinin şunlar olduğunu bildirir: Sultan, sanki konuşmaya başlayacakmış gibi öksürünce, herkes, dadıların çocukları susturmak için yaptıkları gibi "şşşt, şşşt" sesini çıkarır,; hapşırınca orada toplananların hepsi, atını süren bir adamın çıkardığı sesi andıran, kertenkele çığlığını taklit eder.Sultan ata binerken düşecek olursa, ardından gelenlerin hepsinin de aynı şekilde düşmesi gerekir.Eyerinde kalan biri, rütbesi ne kadar yüksek olursa olsun, yere yatırılıp dövülür.Uganda sarayında, kral gülünce, herkes gülerdi; kral hapşırınca herkes hapşırırdı; üşütmüşse herkes üşüttüğünü söylerdi; kral saçını kestirirse herkes saçını kestirirdi.Kralın taklit edilmesi Afrika'yla sınırlı değildir.Celebes'teki Boni sarayında, kral ne yaparsa, saray mensupları daonu yapmak zorundadır; kral ayağa kalkarsa onlar da kalkmalıdır; oturursa onlar da oturur; kral atından düşerse, onlar da benzer şekilde düşmelidir; yıkanıyorsa onlar da yıkanırlar ve oradan geçmekte olanlar da üstlerinde iyi, kötü hangi giysi olursa olsun, onlar da suya girmelidir.Bir Fransız misyonerinin bildirdiğine göre, Çin'de imparator güldüğü zaman, hazır bulunan yüksek rütbeli subaylar da gülerler,; kral gülmeyi kesince, onlar da keser.Kral mutsuz olunca, onların da yüzü asılır.İnsan bunların yüzlerinin yaylı olduğunu ve imparatorun istediği zaman dokunup keyfine göre harekete geçirebileceğini düşünürdü.

Kralın böyle model alınması evrenseldir.Bazen bu yalnızca takdir ve saygı ile sonuçlanır: Yaptığı hiçbir şey önemsiz ya da anlamsız değildir.Ama bazen durum bundan ileriye gider ve insanlar onun her hareketini ve sözcüğünü emir kabul ederler: Böyleleri için hapşırmak "hapşır!" demektir,; attan düşmek "atından düş!" anlamını taşır.Bu insan, emrin gücüyle öylesine doludur ki yaptığı her şey bunun ifadesi olmak zorundadır.Sözcükleri bir kenara bırakınca, emirler yine eyleme dönüşür; bu defa eylemler taklide zorlar.Üstelik kralın bütün varlık nedeni artış olduğundan, kendi hareketleri ve fiziksel gariplikleri de aynı çoğalma sürecini geçirecektir.Saray mensuplarının, kralı taklit ettikleri zaman bir tür artış sürüsü oluşturduğu söylenebilir.Kendilerini artış sürüsü olarak hissetmeseler bile, kesinlikle öyleymiş gibi davranırlar.Herkes aynı şeyi, yani ilk olarak kralın yaptığı şeyi yapar.Kitle kristali haline gelmiş olan saray, kökenine, artış sürüsüne geri döner...

Yöneticiler ve Paranoyaklar
Kitle ve İktidar
Elias Canetti

"john malkovich olmak" üzerine, jean baudrillard


Spike Jonze'un John Malkovich Olmak adlı filmi bu fraktal ve giderek çoğalan kimliklere özgü güzel bir metafordur.Özellikle de Malkovich'in sanal bir düzenek aracılığıyla kendi kimliğine büründüğü sahne..O ana kadar hep başkaları Malkovich olmak istemiştir.Bu kez Malkovich kendi kimliğine bürünmek istemekte ve bizzat ikinci dereceden, bir tür meta-Malkovich'e dönüşmektedir.O andan itibaren metastaza uğrayarak binlerce parçaya bölünmekte ve çevresindeki herkes imgesel düzeyde  Malkovich görünümüne bürünmektedir.Bu, mizahi şekilde ele alınmış akla gelebilecek en abartılı, çılgın kimlik biçimidir.

Şeytana Satılan Ruh ya da Kötülüğün Egemenliği
Jean Baudrillard

1 Ağustos 2013 Perşembe

şeytana satılan ruh ya da kötülüğün egemenliği, jean baudrillard

Hak,hukuk adı altında mutsuzluk bir geçim kaynağı haline getirilmiştir.Kaza tazminatı, depresyon tazminatı, her türlü olumsuzluğa biçilen ticari değer, her türlü engel, cinsel taciz ve tecavüz, hatta genetik bozuklukların neden olduğu doğum sonrası çekilen büyük acılar, şu kör, sağır, zihinsel engelli olan çocuk, doğduğu için yaşam boyu bakılma tazminatı kazanmıştır.
---
İyilik saydamdır.Bir tarafından bakınca öteki tarafı görürsünüz.Kötülükse daha çok bir ekrandan yansır gibidir.

Ekrandan yansıyansa kötülüğün kendisidir.
---
Gündelik haberler tarihin yok olmasına hizmet eden etkili bir tezgahtır.
---
Her şeyin her şeyle değiş tokuş edilebildiği bir dünyada değerin hiçbir anlam ifade etmediği söylenebilir.
---
Aids, uyuşturucu, acı ve yabancılaşma, bilinçli kölelik, meydan okuma, insanın kendi kendisiyle suç ortaklığı yapması, bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde kötülüğü teşvik etmek, kendisinden kaçmanın mümkün olmadığı böyle bir dünya sanki görmezden gelinir gibidir.---
Başkalarına uyguladığınız şiddet kendinize uyguladığınız şiddetin bir ölçüsüdür.Başkalarına uygulanan şiddete bakarak kendinize ne kadar şiddet uygulanacağını görebilirsiniz.
---
İyiliğin doğasında kendini dışa vıurma, kötülüğün doğasında gizlenmek vardır.
---
"Nükleer enerji ve nükleer bombayla birlikte güneşi, teslim olmasına bile fırsat vermeden dünyaya getirip, bu enerjinin bir parçasına dönüştürdük.Nükleer enerjiye özgü ışık askında ölü ışıktır.."Elias Canetti
 ---
Hiçbir şeyin karşılığı olmayan para, evrensel tutkunun nesnesi haline gelmektedir.Ticari mal adı verilen hiyeroglif para denilen bütünsel fetişizme dönüşmüştür.
---
Bu evrende hakikat ve görünümün yerini bütünsel gerçeklik almaktadır.
---
Yazgı henüz son sözünü söylemedi.
---
Tanrısal bir güce benzeyen şu teknik dünya adlı günahlar bütününden nasıl kurtulacağımızı düşünme zamanı geldi.
---
Suçlu olmak sorumlu olmaktan daha kolaydır.Zira suçu karanlık güçlerin üstüne atabilirsiniz, oysa sorumluluktan kaçış yoktur.
---
"Ahlaki çöküş kapasitemiz sınır tanımıyor.İşlemek istediğin bütün suçları işlemeden rahata ermeyeceğiz..."Guida Ceronetti

"Kapasitesini sonuna kadar zorlamak durumunda bırakılacak bir insan, işi kendi kendini yok etmeye kadar götürmek zorunda kalacaktır.Zira bu olasılık da en az diğerleri kadar önemli ve şereflidir."Saul Bellow
---
Politika kötülüğün yaşama geçirildiği yer olup,; gerek bireysel gerekse ayrıcalık, ahlaksızlık, yolsuzluk gibi kolektif kötülük biçimlerinin yönetimini üstlenmiş bir alandır.İktidarın bu lanetlenmiş payın ve iktidardaki -bu görevin kendilerine sunduğu tüm ikincil ayrıcalıklardan yararlanmayı uman- politikacılara da kurban edilmenin düşmesi kaçınılmaz bir sonuca benzmektedir.
---
İkili yaşamın sonunda iki kere ölünür.

Şeytana Satılan Ruh ya da Kötülüğün Egemenliği
Jean Baudrillard

sâdun ile mêmun

Atıyye b. İsmail anlatıyor: Me'mun* bir saray yaptırdığında Sa'dun ona şu mektubu yazdı:

Ey dünyada saray yaptıran ve süsleyen, sarayının temellerini, sellerin akacağı yere attın.

Eğer sen biriktirdiğin şeylerden yararlanmak isteseydin, onu böceklerin ve yangının olmadığı yere yapardın!

Ölüm size sabah akşam şerbet sunuyor.Ey ahmak, kıyamet gününden önce nefsinin çaresine bak.
Semud ve Ad kavimlerini hatırla, nerde onların canları?Dünyada bir kavim baki kalsaydı, onlar kalırdı.

Sonra mektubunun başına; "O, doğurmamış ve doğurulmamıştır.Hiçbir şey ona eş ya da denk değildir." ayetini yazdı.

Akıllı Deliler Kitabı
Ukalau'l-Mecanin
Ebu'l-Kasım En-Neysaburi
 ------------
*el-Me'mun: Harun Reşid'in oğlu

be dedirmeğil bana, yunus emre


Ben bu il'e garip geldim, ben bu il'den bezerim
Bu tutsaklık tuzağın, demi geldi üzerim

Çünki ben bunda geldim, ben anı bunda buldum
Mansur'em dare geldim, üş kül oldum tozarım

Dört kitabın okudum, tahsil ettim bitirdim
Ne hacet kim, karayı ak üstüne yazarım

Dört kitabın manisi, bellidir bir elifte
Be dedirmeğil bana, ben bu yolda azarım

Yetmiş iki millete suçum budur hak dedim
Korku hiyanetedir ya ben niçin kızarım

Şeriat oğlanları niçin yol keser bana
Hakikat deryasında bahri oldum yüzerim

Dost bana gelsin demiş, benim kaydımı yemiş
Ben yüzüm karasından teberrükler düzerim

Yunus bu kuş dilidir, bunu Süleyman bilir
Gerçek aşık bu yolda, ne duyduğun sezerim

Yunus Emre

noi the albino, soren kierkegaard

Evlenin ya da evlenmeyin...
Ya da her ikisi için de pişman olun.
Dünyanın aptallığına kahkahayla gülün
Pişman olun.
Onun için ağlayın.
ve yine pişman olun.
Dünyanın aptallığına kahkahayla gülün
ya da onun için ağlayın;
her ikisi için de pişman olun.
Dünyanın aptallığına kahkahayla gülün,
ya da onun için ağlayın;
Her ikisi için de pişman olun.
Kendinizi asın; ve pişman olun.
Kendinizi asmayın
Onun için de pişman olun.
Kendinizi asın ya da asmayın
ikisi için de pişman olun
İster asın ister asmayın,
Her ikisi için de pişman olun.

Soren Kierkegaard

behlül dana ve harun reşid

Dünyada mü'minlerin emirine
dirhemlerden daha sevimli bir şey yoktur !

Kufelilerden biri rivayet ediyor: Harun Reşid haccetti.Kufe'ye girdiğinde, Behlül'ü hatırlayıp getirilmesini emretti ve; "Ona siyah bir elbise giydirin.başına uzun bir sarık takın ve falan yerde onu bekletin!" dedi.Reşid'in dediklerini aynen yaptılar ve ona; "Mü'minlerin emiri geldiği zaman onun için dua et!" dediler.Reşid, onun yanında durduğunda, kafasını kaldırdı ve; "Ey mü'minlerin emiri! Allah 'tan sana rızık vermesini ve seni zengin etmesini diliyorum!" dedi.Reşid güldü ve "Amin" dedi.Reşid yanından ayrılınca Kufe'nin güvenlik amiri, ensesinden itti ve ona ; "Mü'minlerin emirine böyle mi dua ediyorsun, ya mecnun?" dedi.Behlül; "Sus ya mecnun, dünyada mü'minlerin emirine dirhemlerden daha sevimli bir şey yoktur" dedi...

Akıllı Deliler Kitabı
Ukalau'l-Mecanin
Ebu'l Kasım En-Neysaburi

yeraltında neler var, anayurt oteli, nurdan gürbilek

...Yalnız kestaneciden değil, sanki o güne kadar kötü kaderini belirlemiş ölü ya da diri herkesten, bir besleme olan ninesini gebe bırakan Keçecizade Haşim Bey'den, ona Zebercet adını koyup hayat boyu aşağılanmasına yol açan ebeden, onu askerlik yıllarında cinsel şakalarıyla küçük düşüren Fatihli'den, "küçük askerim" diye aşağılayan orospudan, onu "sabahtan öğlene kadar bir ortalıkçı kadın gibi" kullanan yüzbaşıdan, hamama giderken bohçalarını taşıtan subay karılarından, horoz döğüşü sırasında kan içindeki horozlara bakıp "Ya yener ya geberir" diye bağıran erkeklerden, yenilen hayvanı yere vurup öldürdükten sonra fırlatıp atan horoz sahibinden, "yukarı"yla bağlantı kurmak için aksatmadan doldurduğu otel fişlerini hiç bakmadan bir kenara atan polislerden, nihayet bir türlü bağlantı kuramadığı şu "yukarı"sından, hem gölgesinde kaldığı güçlü Keçeci beylerinden hem de onu görmezden gelen Ankara'dan, kısacası onu adam yerine koymamış tüm dünyadan intikam almak istiyordur Zebercet...

Mağdurun Dili
Nurdan Gürbilek

can kafesten uçmadan, şah hulusi, koptu kervan

Can kafesden uçmadan gel
Ruhu Sultan ide gör
Geç aradan göçmeden gel
Nuru burhan ide gör

Ermediler bu hakikat
Menziline şirk koşan
Kendini kendinde setr ol
Hakk'ı her an ide gör

Mürşidinden feyz alanlar
Çün bilüpdür zatını
Kâmili bul şaşmadan gel
Hakk'ı seyran ide gör

Şah Hulusi evliyalar
Enbiya emrindedir
Görmeden mizan sıratı
Burda mizan ide gör 

Şah Hulusi

kurgusuz ve yaşanmamış, ışık ergüden


Ödünç koltuk değnekleriyle ayakta kalmaya çalışanlar var.Ayrıntılardan yara almışlar.

---

Kitaplara ve filmlere inanıyorum hayata asla.
Sonsuz şaşırtıcılığıyla hiç şaşmayan hayat,
Tevatürü nedir ki bir ömrün?

...bir ip cambazı
...ha atladı ha atlayacak kimine sorsan
...ha atladı ha atlayacak kendine sorsan
 ne?
 ---

Sayfa sayfa geçiyor günlerimiz,
Kabuklarını sıyırıyor yürek hızarında haddeden geçen her kitap
Cehennemi öteki'nin kelimeleri aşkına intihar ederek kendinden
Çevrilir bir dilden, bir ömürden.

Sayfa sayfa geçiyor günlerimiz,
Arada silik bir isim gibi ihanetin ve intiharın adı
Kendinden.
 ...


Kurgusuz ve Yaşanmamış
Işık Ergüden