jean baudrillard etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
jean baudrillard etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Haziran 2020 Salı

Kötülük, Ürün Şen-Sönmez


...

Zamanla kötülük, iyiliğin yokluğu olarak tanımlanmanın ötesinde özgün bir kavramsal değer kazanır."İyi, artık kötünün karşıtı değildir; hiçbir şey apsisler ve ordinatlar halinde düzenlenemez artık." (J.Baudrillard) Kötülük artık bir aşırılıklar halidir ve bu kötülüğün tikel varlığının kabulü demektir."İnsan türünün maruz kaldığı tehlikeler, eksiklikten kaynaklanan tehlikeler olmaktan çok aşırılıktan kaynaklanan tehlikelerdir."

Ürün Şen-Sönmez
Türk Edebiyatı ve Kötülük
Cogito Dergisi, Sayı: 86
Kötülük

5 Temmuz 2015 Pazar

simülakrlar ve simülasyon, jean baudrillard

İnsanın aklına gelebilecek en güzel simülasyon alegorisi olduğunu düşündüğümüz bu Borges masalında: İmparatorluğun hizmetindeki haritacıların çizdikleri harita sonunda imparatorluğun topraklarına birebir eşit boyutlara sahip bir belgeye dönüşmektedir.Ancak çökmeye başlayan imparatorlukla birlikte lime lime olmuş bu harita parçalarıyla çölde karşılaşan insanlar vardır.Sonuçta bu harap olmuş soyut metafizik güzelliğin, imparatorluğun şanına yakışan bir görünüme sahip olduğu ve eskidikçe gerçeğiyle birbirine karıştırılan sahtesi gibi İmparatorluğun da bir leş gibi çürüdükçe özüne yani toprağa dönüştüğü görülmektedir.Bu güncelliğini yitirmiş masal ikinci basamak (ordre) simülakrların gizli çekiciliğine sahiptir.
---
Zaten bütün bilimlerin, varlıklarını kavradıklarını sandıkları nesnelerinin zamanla yok olup gitmesi gibi bir paradoks üzerine oturtmaya mahkum edildikleri ve o zaman da ölü nesnenin, bilime hiç acımadan  sahip olduğu anlamı tersine çevirdiği görülmektedir.Tıpkı arkasına bakması yasaklanan Orfeus'un dayanamayarak başını geri döndürmesi sonucunda sevgili karısı Eridikya'nın cehenneme geri gönderilmesi gibi.
---
Artık ölme hakkı da ellerinden alınan şeylerin yaşama hakkı da ellerinden alınmıştır.Tıpkı "funeral homes"un (cenaze işleriyle ilgilenen şirketler) ölüye gömülmeden önce makyajla o insanın yaşarken sahip olduğu görünümünden daha doğal ve mütebessim bir görünüm kazandırmaları gibi.
---
Disneyland çocuksuluğun gerçek anlamda her yere hakim olduğunu gizleyebilmek amacıyla kurulmuş minik bir evren olup, yetişkinlerin de buraya gelerek çocuklaşmalarına olanak tanımakta ve gerçekte çocuk olmadıklarına inandırılmaya çalışılmaktadır.
---
Bourdieu'nün şu saptamasına katılmamak mümkün değil: "Güç ilişkilerinin özünde yatan şey, güç ilişkilerine benzememeye çalışarak gücünün tamamını bu gizlilikten almaktır."
---
Eskiden bir skandal gizlenmeye çalışılırdı; günümüzdeyse tam tersine bunun bir skandal olmadığı gizlenmeye çalışılmaktadır.
---
Faşizm, yitirdiği iktidarın yasını tutan ve bir türlü ondan vazgeçmek istemeyen bir toplumun "anormal boyutlara ulaşan gönderen (referans) sistemidir.
---
Birbirleri ardına sıralanan tüm Firavun hikayelerinde, kahramanların adı istisnasız hep Firavun'dur.
---
Bir katliamın unutulması da katliam türünden bir şeydir.Çünkü bir katliamı unutmak insanın bir belleği olduğunu, bir tarihle bir toplumun varlığını, vb. unutmak demektir.
---
Bizler artık bir senaryoya indirgenmiş toplumsalın hayatı kaymış okuyucularıyız.
---
Engizisyon cellatlarının sorunu, Kötülüğü, Kötülük İlkesini itiraf ettirebilmekti.Suçlulara kazara suç işlemiş olduklarını, ilahi düzenin bir parçası olan Kötülük ilkesine istemeden uyduklarını söyletmek gerekiyordu.
---
Bilimsel deney, bir amacın aracı olmaktan çok güncel bir meydan okuma ve günahtan arındırma işkencesidir.Akla uygun bir ortam oluşturamayan bilimsel deneyler, eskiden insana imanını topluluk  önünde bağırta çağırta itiraf ettirmeye çalışan işkenceciler gibi hayvanlara bilimsel denek olduklarını itiraf ettirmeye çalışmaktadırlar.
---
Yük hayvanı olup , insanlar için çalıştılar.Deney hayvanı olup bilimin sorularını yanıtlamaya zorlandılar.Tüketim hayvanı olup sınai ete dönüştüler.
---
Borrolar hayvan ruhuna sahip "varlıklardır", tıpku Kanaklı yerlilerin ölüleri hakkında hayvan görünümüne bürünerek canlılar arasında dolanıyorlar demeleri gibi.(Acaba Deleuze'ün hayvanlaşmak dediği böyle bir şey midir? Birer "Pembe Panter olun" deemsinin nedeni bu olabilir mi?)
---
Deliler bizi bir bilinçaltı varsayımını kabul etmeye zorladılar, biz de onları bu bilinçaltı adlı tuzağa düşürerek karşılık verdik.Çünkü ilk aşamada bilinçaltı, akla karlı gelerek onu bozguna uğratmaya kalkışmış ve deliliğin akılla olan ilişkisine hala bir son verebilecek güce sahip olsa da sonradan deliliğe karşı çıkmıştır, zira bilinçaltı klasik akla oranla onun daha evrensel bir akılla ilişkilendirilmesini sağlamaktadır.
---
Eskiden sessizliğe mahkum ettiğimiz insanları, bugün konuşmaya mahkum ediyoruz.
---
Masallarda hayvanlar, insanlara özgü ahlaki söylevler çekmişlerdir.Totemizm kuramında yapısalcılık söylevine tahammül etmek zorunda kalmışlardır.Laboratuarlarda her gün bize (anatomik, fizyolojik ve genetik) "nesnel" söylevler çekmektedirler.Erdemlerle günahlar konusunda bir metafor görevi yaptıktan sonra ekolojik ve enerjetik bir model, biyonik alanında mekanik bir model, bilinçaltı içinse hayali bir söylev görevi yapmışlar ve son olarak da Deleuze'ün "hayvanlaşma/başkalaşma" örneğinde yaşamsal bir alandan tamamıyla mahrum bırakılan arzu modeline dönüşmüşlerdir.
---
Hayvanların biliçaltı yoktur çünkü bir yaşama alanları vardır.İnsanlar sahip oldukları yaşama alanlarını yitirdikleri gün ortaya bilinçaltı denilen şey çıkmıştır.Yaşama alnlarıyla birlikte insanlar biçimsel dönüşüme uğrama olanağını da yitirmişlerdir.Bireysel yas tutma aracı olarak bilinçaltı durup dinlenmeksizin umarsızca bu yitirdiklerinin yasını tutma oyunu oynamaktadır.Bu oyunda hayvanlar duyulan özlemi temsil etmektedir.

Simülakrlar ve Simülasyon
Jean Baudrillard

2 Ağustos 2013 Cuma

"john malkovich olmak" üzerine, jean baudrillard


Spike Jonze'un John Malkovich Olmak adlı filmi bu fraktal ve giderek çoğalan kimliklere özgü güzel bir metafordur.Özellikle de Malkovich'in sanal bir düzenek aracılığıyla kendi kimliğine büründüğü sahne..O ana kadar hep başkaları Malkovich olmak istemiştir.Bu kez Malkovich kendi kimliğine bürünmek istemekte ve bizzat ikinci dereceden, bir tür meta-Malkovich'e dönüşmektedir.O andan itibaren metastaza uğrayarak binlerce parçaya bölünmekte ve çevresindeki herkes imgesel düzeyde  Malkovich görünümüne bürünmektedir.Bu, mizahi şekilde ele alınmış akla gelebilecek en abartılı, çılgın kimlik biçimidir.

Şeytana Satılan Ruh ya da Kötülüğün Egemenliği
Jean Baudrillard

1 Ağustos 2013 Perşembe

şeytana satılan ruh ya da kötülüğün egemenliği, jean baudrillard

Hak,hukuk adı altında mutsuzluk bir geçim kaynağı haline getirilmiştir.Kaza tazminatı, depresyon tazminatı, her türlü olumsuzluğa biçilen ticari değer, her türlü engel, cinsel taciz ve tecavüz, hatta genetik bozuklukların neden olduğu doğum sonrası çekilen büyük acılar, şu kör, sağır, zihinsel engelli olan çocuk, doğduğu için yaşam boyu bakılma tazminatı kazanmıştır.
---
İyilik saydamdır.Bir tarafından bakınca öteki tarafı görürsünüz.Kötülükse daha çok bir ekrandan yansır gibidir.

Ekrandan yansıyansa kötülüğün kendisidir.
---
Gündelik haberler tarihin yok olmasına hizmet eden etkili bir tezgahtır.
---
Her şeyin her şeyle değiş tokuş edilebildiği bir dünyada değerin hiçbir anlam ifade etmediği söylenebilir.
---
Aids, uyuşturucu, acı ve yabancılaşma, bilinçli kölelik, meydan okuma, insanın kendi kendisiyle suç ortaklığı yapması, bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde kötülüğü teşvik etmek, kendisinden kaçmanın mümkün olmadığı böyle bir dünya sanki görmezden gelinir gibidir.---
Başkalarına uyguladığınız şiddet kendinize uyguladığınız şiddetin bir ölçüsüdür.Başkalarına uygulanan şiddete bakarak kendinize ne kadar şiddet uygulanacağını görebilirsiniz.
---
İyiliğin doğasında kendini dışa vıurma, kötülüğün doğasında gizlenmek vardır.
---
"Nükleer enerji ve nükleer bombayla birlikte güneşi, teslim olmasına bile fırsat vermeden dünyaya getirip, bu enerjinin bir parçasına dönüştürdük.Nükleer enerjiye özgü ışık askında ölü ışıktır.."Elias Canetti
 ---
Hiçbir şeyin karşılığı olmayan para, evrensel tutkunun nesnesi haline gelmektedir.Ticari mal adı verilen hiyeroglif para denilen bütünsel fetişizme dönüşmüştür.
---
Bu evrende hakikat ve görünümün yerini bütünsel gerçeklik almaktadır.
---
Yazgı henüz son sözünü söylemedi.
---
Tanrısal bir güce benzeyen şu teknik dünya adlı günahlar bütününden nasıl kurtulacağımızı düşünme zamanı geldi.
---
Suçlu olmak sorumlu olmaktan daha kolaydır.Zira suçu karanlık güçlerin üstüne atabilirsiniz, oysa sorumluluktan kaçış yoktur.
---
"Ahlaki çöküş kapasitemiz sınır tanımıyor.İşlemek istediğin bütün suçları işlemeden rahata ermeyeceğiz..."Guida Ceronetti

"Kapasitesini sonuna kadar zorlamak durumunda bırakılacak bir insan, işi kendi kendini yok etmeye kadar götürmek zorunda kalacaktır.Zira bu olasılık da en az diğerleri kadar önemli ve şereflidir."Saul Bellow
---
Politika kötülüğün yaşama geçirildiği yer olup,; gerek bireysel gerekse ayrıcalık, ahlaksızlık, yolsuzluk gibi kolektif kötülük biçimlerinin yönetimini üstlenmiş bir alandır.İktidarın bu lanetlenmiş payın ve iktidardaki -bu görevin kendilerine sunduğu tüm ikincil ayrıcalıklardan yararlanmayı uman- politikacılara da kurban edilmenin düşmesi kaçınılmaz bir sonuca benzmektedir.
---
İkili yaşamın sonunda iki kere ölünür.

Şeytana Satılan Ruh ya da Kötülüğün Egemenliği
Jean Baudrillard

11 Şubat 2012 Cumartesi

acı, jean baudrillard

Başkası üzerinde yapılan etkide, acı büyük bir rol oynar.Avantaj elde etmek için ilk olarak acı çekmek yeterlidir.Hatta acının değiş tokuşunda önemli bir inisiyatiftir.Eskiden, insanın gölgesinden daha çabuk ateş etmesi gerekiyordu, bugün gölgesinden daha çabuk acı çekmesi gerekiyor.Başkasından daha çabuk elden çıkarmak, vazgeçmek.Belki başkasından daha çabuk sevmek, sizi sevmelerinden önce sevmek.Çünkü, hiç kimse artık ilk olarak ateş etmiyorsa, hiç kimse de artık ilk olarak sevmeye cesaret edemiyor.


Jean Baudrillard
Cool Anılar III-IV

22 Ekim 2011 Cumartesi

cool anılar, jean baudrillard

Mutsuzluğun kökekinde hep bir kaza vardır
Mutluluğun kökeninde hep bir rastlantı
...
Başkalık hiç kimsenin kendini gıdıklayıp da gülememesidir.
...
Öğleden sonrası olmayan günler icat etmeli; şafak vaktinden önce duran geceler, giderek artan bir ritimle birbirini izleyen mevsimler, başlamadan sonlanan yıllar ve sonsuza dek birbirinin yerini alan neşe ve bedbahtlık.
...
Tanrı insanı yaratırken, yapayalnız hayatta kalamayacağını gördü ve ona bir gölge verdi.O gün bu gündür, gölgesini şeytana satmaktan vazgeçmedi insan.