...Yalnız kestaneciden değil, sanki o güne kadar kötü kaderini belirlemiş ölü ya da diri herkesten, bir besleme olan ninesini gebe bırakan Keçecizade Haşim Bey'den, ona Zebercet adını koyup hayat boyu aşağılanmasına yol açan ebeden, onu askerlik yıllarında cinsel şakalarıyla küçük düşüren Fatihli'den, "küçük askerim" diye aşağılayan orospudan, onu "sabahtan öğlene kadar bir ortalıkçı kadın gibi" kullanan yüzbaşıdan, hamama giderken bohçalarını taşıtan subay karılarından, horoz döğüşü sırasında kan içindeki horozlara bakıp "Ya yener ya geberir" diye bağıran erkeklerden, yenilen hayvanı yere vurup öldürdükten sonra fırlatıp atan horoz sahibinden, "yukarı"yla bağlantı kurmak için aksatmadan doldurduğu otel fişlerini hiç bakmadan bir kenara atan polislerden, nihayet bir türlü bağlantı kuramadığı şu "yukarı"sından, hem gölgesinde kaldığı güçlü Keçeci beylerinden hem de onu görmezden gelen Ankara'dan, kısacası onu adam yerine koymamış tüm dünyadan intikam almak istiyordur Zebercet...
Mağdurun Dili
Nurdan Gürbilek
Desen kimindir? (Yaşlı çift Atılgan'ın "Eylemci" öyküsünü çağrıştırdı; atandıkları ilk kentte, ev tutana dek otelde kalan öğretmenleri.)
YanıtlaSilİyi uykular.
biraz bakınmam gerekti..bantmag arşivinden ve sanırım selçuk ören'e ait bir illüstrasyon... http://www.bantmag.com/dergi/14/ haneke'nin amour'u ile anayurt oteli'ne dair bir inceleme yazısı da eklenmiş..ve çok ilginç, illüstrasyonda yine filmdeki yaşlı çift var..
YanıtlaSil