|
Çizim: Mete Ağaoğlu |
Bir Monomotapa Kralı hani iyi ya da kötü özelliğe sahip olursa olsun, adamları ve uşakları onu taklit edebilmek için ellerinden geleni yaparlardı; kral topalsa adamları da topallardı.Etiyopya'nın eski krallarından biri bedeninin herhangi bir yerinden sakatlanmışsa, bütün saray mensuplarının aynı sakatlığı çekmek zorunda olduğunu, Strabo ve Diodorus'tan öğreniyoruz.Geçen yüzyılın başında Darfur sarayını ziyaret eden bir Arap seyyah, saray mensuplarının görevlerinin şunlar olduğunu bildirir: Sultan, sanki konuşmaya başlayacakmış gibi öksürünce, herkes, dadıların çocukları susturmak için yaptıkları gibi "şşşt, şşşt" sesini çıkarır,; hapşırınca orada toplananların hepsi, atını süren bir adamın çıkardığı sesi andıran, kertenkele çığlığını taklit eder.Sultan ata binerken düşecek olursa, ardından gelenlerin hepsinin de aynı şekilde düşmesi gerekir.Eyerinde kalan biri, rütbesi ne kadar yüksek olursa olsun, yere yatırılıp dövülür.Uganda sarayında, kral gülünce, herkes gülerdi; kral hapşırınca herkes hapşırırdı; üşütmüşse herkes üşüttüğünü söylerdi; kral saçını kestirirse herkes saçını kestirirdi.Kralın taklit edilmesi Afrika'yla sınırlı değildir.Celebes'teki Boni sarayında, kral ne yaparsa, saray mensupları daonu yapmak zorundadır; kral ayağa kalkarsa onlar da kalkmalıdır; oturursa onlar da oturur; kral atından düşerse, onlar da benzer şekilde düşmelidir; yıkanıyorsa onlar da yıkanırlar ve oradan geçmekte olanlar da üstlerinde iyi, kötü hangi giysi olursa olsun, onlar da suya girmelidir.Bir Fransız misyonerinin bildirdiğine göre, Çin'de imparator güldüğü zaman, hazır bulunan yüksek rütbeli subaylar da gülerler,; kral gülmeyi kesince, onlar da keser.Kral mutsuz olunca, onların da yüzü asılır.İnsan bunların yüzlerinin yaylı olduğunu ve imparatorun istediği zaman dokunup keyfine göre harekete geçirebileceğini düşünürdü.
Kralın böyle model alınması evrenseldir.Bazen bu yalnızca takdir ve saygı ile sonuçlanır: Yaptığı hiçbir şey önemsiz ya da anlamsız değildir.Ama bazen durum bundan ileriye gider ve insanlar onun her hareketini ve sözcüğünü emir kabul ederler:
Böyleleri için hapşırmak "hapşır!" demektir,; attan düşmek "atından düş!" anlamını taşır.Bu insan, emrin gücüyle öylesine doludur ki yaptığı her şey bunun ifadesi olmak zorundadır.Sözcükleri bir kenara bırakınca, emirler yine eyleme dönüşür; bu defa eylemler taklide zorlar.Üstelik kralın bütün varlık nedeni artış olduğundan, kendi hareketleri ve fiziksel gariplikleri de aynı çoğalma sürecini geçirecektir.Saray mensuplarının, kralı taklit ettikleri zaman bir tür artış sürüsü oluşturduğu söylenebilir.Kendilerini artış sürüsü olarak hissetmeseler bile, kesinlikle öyleymiş gibi davranırlar.Herkes aynı şeyi, yani ilk olarak kralın yaptığı şeyi yapar.Kitle kristali haline gelmiş olan saray, kökenine, artış sürüsüne geri döner...
Yöneticiler ve Paranoyaklar
Kitle ve İktidar
Elias Canetti
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder