garip etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
garip etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Kasım 2014 Cuma

gariplik, ahmet uluçay, ayşe pay



Uluçay sinemasını en iyi tanımlayan şey, “garip”lik, “gurbet”te oluştur. Dolayısıyla o da, karakterleri de “garip”tir, “yerli”dir, ama bir başka “yer”li. Eşyanın katı, soğuk yüzü, katı bir gerçekçilik düşüncesi onun dünyasının dışındadır, uzağında değil. Zira uzak kavramı da onda katre katre açılan anlamıyla özleme, sevgiliye, düşlere, çocukluğa açılır. Uluçay,  zamanın, mekânın çatlaklarından hep başka bir diyara, başka bir dünyaya, başka bir âleme sızar; gayba, sonsuzluğa…Uluçay’ın Sihirli Lâmbası: Sinema Ayşe Pay

19 Ocak 2012 Perşembe

allah'ın garibi

Allah’ın Garibi

“Llahuekber!”
“-A-“ Anafartalar!
Hoca duaya geçince, en arka sırada ben de “uuu”larıma başladım, “uuu” hastalığım mı vardı, “uuu”lardan bir doktora tezim vardı, “uuu”larım tükenince, Amasya Genelgesi ve Faydalı Cemiyetler’e geçiyorum.Hepsini yüksek sesle okuyorum.Cemaatten biri dayanamayıp namazı bırakıp üstüme yürüdü.Yaka paça dışarı attı beni.İmam selam verdi, cumhur cemaat şadırvanın önüne döküldüler.İhtiyarlar , adamın elinden aldılar beni.İçlerinden biri “Bırakın şu Allah’ın garibini!” dedi.Bütün ışıklarıyla zihnimde bir pano gerildi, bu bağışlayıcı ses, bir cam parçası olup içimde kırılmıştı, gözbebeklerim keskin bir viraj alarak, “Allah’ın garibi!” diyen yaşlı dedeye baktım, “Yok yavrum, hepimiz Allah’ın garibiyiz!” dedi, üstüne yürüdüm, “Sen de mi Allah’ın garibisin!” dedim, “Evet oğlum, ben de, hepimiz Allah’ın garibiyiz!”

Abdest alanlara, tuvalete girenlere, namaz kılanlara, gelip geçene “Allah’ın garibiyim!” demeyene yol vermiyorum.Abdest alanlar, abdestlerini bozmak istemiyor, başlarıyla “evet!” diyorlar, sonra sinirle avuçlarına doldurdukları suyu yere fırlatıp, “evet oğlum, biz de Allah’ın garibiyiz!” deyip başlarından defetmek için kendilerini zor tutuyorlar.Bir zaman tuvalete su taşıdım, tıkanan tuvalet deliklerini elimle ve neşeyle açtım.Sonra bir sopam oldu, bu sopayla çok delik açtık ve çok sevdim onu!

Cımbız üstümü değiştiriyor, ağlıyor makyajı akıyor, “bir daha çıkmayacaksın dışarı, gidersen haberim olacak tamam mı?” diyor, başımı sallıyorum, “bir daha mendireğe gitmek yok, o camiye de hiç gitmeyeceksin!” diye sıkı sıkı tembihliyor.”Bak senin bir öğretmenin mi ne varmış, geçen gün buraya gelip seni sormuş, tekrar gelecekmiş?”…”Bu elbiseleri de kirletmek yok!” deyip üstümü başımı topluyor, tam önümde eğilmişken, “Aaa, senin memelerin var cımbız!” diyorum, Cımbız elime vuruyor, “tüh, sen de erkeksin..!”

“…Bugün söylemeliyim ona, bir çocuk bilmeden yakalamışsa kanatlarından kelebeği, o kelebek uçamaz artık, iğreniyorsun, hayır iğrenmiyorum, benim sopam var,