Bir giz var burada.İçlerindeki bütün kederi açığa vuruyor ve onu, ışığın bu gece yansı oyununa ve ölüm kuşkusuna bırakıyorlar.Ve onlar büyülenmekle oyalanıyorlar.Buzun ıssız köşeleri arasında dağılmış durumdalar, fenerlerden çapraz ışıklar parlıyor, bunlar başka yarıklardan ve prizmalardan yansıyan ışıklarla karşılaşıyor, tümden yeni ışınlar parlıyor ve yine çarçabuk silinip gidiyordu bütün bütün.Onu o kadar iyi tanıyorlar ki, titriyorlar.Tehlikeli o, fakat yapmak istiyorlar, ona katılmak zorundalar.Eğer bir kapı varsa, sadece öyle göründüğünden bu.
---
Annesi öleli az olmuş bir kız, mutlu olamaz çabucak.
---
Buranın hakimiydi o...Ve bu yüzden yaşam bomboştu.Kuşun tüylü pençeleri buz gibi soğuktu.Uçarken tırnaklarının arasında inliyordu soğuk rüzgar.
---
Başını gerçeğe çarptıkça, kalbi paramparça oluyordu.
---
Daha ne olduğunu anlamadan huş ağaçlarının ak gövdeleri ortasındayız.Demin, kısa bir an, yolda idik, şimdi buradayız.Bizi bekliyorlar.Bize bırakılan kısa an burada geçirilecek.
Bir kuş uçtu yukarı doğru.Ağaçlarla örtülü bir burun uzanıyor gölün içine.Bizim kısa vaktimiz.
Tarjei Vesaas
Buz Sarayı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder