9 Temmuz 2018 Pazartesi

evrim teorisinin doğuşu ve 19. yüzyıl ingiltere'si, fırat akat & erhan nalçacı, tarihselci yöntem ve bilim tarihi

Resimleyen: Nicolle Roger Fuller / Türlerin Kökeni Resimli Uyarlama

"Bir dağ gördüğü her seferinde ona tımanmaya çalışması,
 Darwin'in gezilerindeki ayırt edici bir özelliğiydi."
                  F. Darwin

...
Tekstil endüstrisi İngiltere'ye aklın almayacağı ölçüde kar getirdi.Uçan mekik, iplik büküm aleti, masura mekinesi gibi çok fazla akıl ve sermaye gerektirmeyen yatırımlar, yatırımcıya bire bin kazandırıyordu.Ufak tefek borçlarla bu sektöre giren yatırımcılar bile kısa sürede milyoner oluyorlardı.Dünyanın dönüş yönü değişmişti.Tarih boyunca Doğu'ya sattığından fazlasını doğudan almak zorunda kalan Batı artık tüm dünyaya mal satan bir üretici konumundaydı.

Bu değişimin başını ise Darwin'in dedesi Erasmus Darwin ve bir grup entelektüelin bulunduğu Ay Cemiyeti ve elbette ki İngiltere çekmekteydi.

İngiltere'de bu köklü değişimler filiz verirken Ay Cemiyeti'nin kurucularından Erasmus Darwin deyim yerindeyse bir "Bilim ozanı"dır.Çağının çok ilerisinde düşüncelere sahip olan Erasmus, torunu Charles Darwin'den yıllar önce evrim fikri ile ilgili yazılar yazmıştı.Eserlerinde sadece türlerin değişiminden bahsetmekle kalmamış aynı zamanda inorganik maddelerden canlının oluşumunu da hipotezlemişti.Ayrıca yüzyıllardır kabul gören "önceden şekillenme" hipotezini reddederek embriyonik gelişim aşamalarını ortaya koymuştu.

Ancak sanılanın aksine Darwin dedesinin görüşlerini aile mirası gibi devralıp Evrim Teorisi'ni bu zemin üzerinde inşa etmemiştir.Erasmus Darwin'in "tehlikeli" bir devrimci olması (o günün İngilere'sinde Fransız Devrimi'ni desteklemek vatan hainliği ile eşdeğerdi) baba Robert Darwin'i oğlunu dedesinin devrimci mirasından mahrum bırakmaya itti.Erasmus'un baba engeline takılan görüşleri Darwin'e ulaşamadı.Ancak Joseph Priestley'in laboratuvarının yakılmasına kadar uzanan "Filozoflara Hayır" eylemlerini göz önüne alırsak, baba Darwin korkmakta haksız sayılmayabilir.

Darwin dedesinin mirasıyla, tıp okumak üzere gittiği Edinburgh Üniversitesi'nin özgür ortamında tanışacaktır.Darwin'i dedesinin aykırı düşünceleri ile tanıştıran kişi Robert Edmond Grant'tan başkası değildir.İskoçya'nın İngiltere'ye göre daha özgür ve kaliteli akademik ortamı Evrim Teorisi'ni geliştiren Charles Darwin'in düşüncelerine hız kazandırmıştır.

Darwin'in zekası ve gözlem gücüne önemli ölçüde destek verecek bir diğer dinamik de Darwin'in ve ailesinin sınıfsal konumudur.Darwin sanılanın aksine Beagle gemisinin resmi doğabilimcisi değildir.Gemiye resmi doğabilimci kontenjanı ile anılan Robert McKormick adında bir araştırmacıdır.Darwin'in yolculuğa katılmasında ve çalışmalarındaki başarısının altında yatan en büyük etken sınıfsal konumu ve serveti olmuştur.Darwin, gemiye 'kontenjan dışı' bir yolcu olarak katılmıştır.Genellikle doğabilimci olarak etiketlenmiş olsa da asıl görevi geminin kaptanı Robert Fitzroy'a denk soylu bir aileden gelen sofra arkadaşı rolü oynamaktır.Darwin in seyahata katılmasını sağlayan, bir nevi ona kefil olan öğretmeni J. S. Henslow durumu iyi kavramış ve Darwin'e şunları yazmıştır: "Anladığım kadarıyla Kaptan Fitzroy koleksiyoncudan çok, bir yol arkadaşı arıyor."
...
Darwin ve Fitzroy'un gergin bir ilişkileri vardı.İki adamın birbirlerine saygılı kalmasının nedeni beyefendiliğe özgü katı nezaket kuralları ve Victoria döneminin duyguları bastırma geleneğiydi.Fitzroy aşırı disiplinci ve bir muhafazakardı.Darwin eşit derecede sadık bir liberaldi.Darwin tartışmaktan kaçınsa da kölelik konusu onları çatışmaya sürükledi.Fitzroy bir akşam Darwin'e kölelerin gönüllülüğüne tanık olduğunu söyledi.Brezilya'nın en büyük köle sahiplerinden biri tutsaklarını toplamış ve serbest kalmak isteyip istemediklerini sormuştu.Sözbirliği içinde "hayır" yanıtını vermişlerdi.Darwin, Fitzroy'a sahibinin huzurunda başka nasılb ir yanıt beklenebileceğini sorma küstahlığını gösterince Fitzroy patladı ve Darwin'e sözünün doğruluğundan kuşku duyanın kendisiyle yemek yemeye layık olmadığını söyledi.
...
Peki Darwin'i farklı yapan, bugün Evrim Teorisi'ni Darwin teorisi olarak bilmemizi sağlayan nüans nedir?Bu fark tamamen Darwin'in evrim fikrini materyalist bir omurgaya oturtmasından kaynaklanmaktadır.Evrim görüşünü savunan diğer düşünürler bu denli cesur olamamışlar evrimi ya insan türüne uygulayamamışlar, uygulasalar bile insan aklını/ruhunu bu sürecin dışında tutmuşlar ya da evrimi Tanrı'nın tasarladığı bir yaratım süreci olarak algılamışlardır.
...
Darwin'in yanı sıra Marx,Bakunin ve Herzen gibi muhalifler hayatlarının bir kısmını İngiltere'de geçirmiş, eserlerinin bir kısmını bu özgür ortamda yazmışlardır.Hatta Marx'ın "Türlerin Kökeni" ile aynı yıllarda çıkan Kapital'i Darwin'e imzalayarak hediye ttiğini biliyoruz.
...
Aydınlanma mücadelesinin 19. yüzyıla ait nostaljik bir anı olarak hatırlamanın çok doğru olmadığını söylemek lazım, çünkü bugün hala gericilik birçok alanda hakimiyetini korumakta ve insan aklına tehdit oluşturmaya devam etmektedir.Mücadelenin güçlendiği anlarda tapınaklarının duvarlarının ardına kadar geri çekilen gericilik mücadele bırakıldığı anda iktidarı ele geçirip akıllara zulmetmeye hazır, pusuda beklemektedir.
...

Fırat Akat & Erhan Nalçacı
Evrim Teorisinin Doğuşu: 19. Yüzyıl İngiltere'si Bir Tesadüf müydü?

Tarihselci Yöntem ve Bilim Tarihi
Editör: Erhan Nalçacı
Yazılama Yayınevi


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder