Çeşit çeşit, boy boy şamdanları vardı.Sonra şu gördüğünüz üstüne siyah mürekkeple dört dize yazılmış (insan) kafatası!..Bir gün kendisine bir merak geldi: -Bana bir kafatası bulun, dedi.Hiç mezara gömülmemiş bir insana ait kafatası!..Yakın akrabamızdan doktorlar vardı.Tıbbiye Mektebi'nden rica ettik.Sonunda bu kafatasını buldular.Çok fakir, taşralı bir talebenin gömülmemiş başına ait imiş.Fikret onu çok severdi.Araştırıp bu ölü talebenin adını da öğrenmişti.Bazen kafatasına ismi ile hitap eder ve ona bakıp uzun uzun dalardı...
Nâzıma Hanım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder