5 Kasım 2017 Pazar
kavuğ-ı şerif, nasreddin hoca fıkraları, pertev naili boratav
"İdgâha varalım, dolaba dilber seyrine; görelim âyîne-i devrân ne sûret gösterir" mantûkınca bir bayram günü şehir haricindeki meydanlığa gidüp çocukların oyununu dalgın algın seyr ederken bir genç Hoca'nın kavuğunu başından kaptığı gibi halkaya atar.Kavuk elden ele atlayup koşmağa başlar.Hoca her en kadar kavuğunu ellerinden kapmak isterse de muvaffak olamaz.Gençler hayli hırpalarlar.Çocuklara: "Etmeyin evladlar! Şu kavuğumu verin de gideyim." diye her ne kadar niyaz etmişse de alaydan, khkahadan, şevk u şataretten, gulguleden kimsenin kulağına girmez.Bakar ki saatlarca beklese boş, Hoca : "Lahavle!.." diyerek eşeğine binüp hanesine giderken çeşm-aşinalarından biri :" Efendi!Hani kavuğ-ı şerif?Böyle başı açık nereden teşrif?" demekle Hoca cevaben: "Küçüklüğü hatırına gelmiş de seyrangahta çocukların içine karıştı; oyun oynuyor" demiş.
Kavuğ-ı Şerif
Nasreddin Hoca
Pertev Naili Boratav
twin peaks 3. sezon posterleri, cristiano siqueira
Twin Peaks 3. Sezon Posterleri
Cristiano Siqueira
twin peaks, 3. sezon (2017), david lynch, franz kafka
-Babam, doğum günü armağanı olarak bana Georg Trakl'ın şiirlerini almıştı.
Franz Kafka, Trakl'ın savaşın ürkünçlüklerinden kurtulmak için, ağu içerek kendi canına kıydığını söyledi bana.
"Demek ölüme kaçtı." dedim.
"Aşırı bir düş gücü vardı" dedi Kafka..
"Her şeyden çok, kocaman bir düş gücü yokluğundan ileri gelen savaşa katlanamadı bu yüzden."-

Twin Peaks 3. Sezon (2017)
David Lynch
bir çember olarak kitle, elias canetti, kitle ve iktidar
Olanları herkes görebilsin diye, oturulacak yerler sıralar halinde düzenlenmiştir. Bunun sonucunda kitle, kendi kendisine karşı oturtulmuş olur. Her izleyicinin önünde bin kişi, bin kafa vardır. O orada olduğu sürece bütün diğerleri de oradadır; onu heyecanlandıran her şey diğerlerini de heyecanlandırır ve o bunu görür. Diğerleri, onları birey kılan farklı ayrıntıların bulanıklaşması için, ondan belli bir uzaklıkta oturtulmuştur; hepsi birbirine benzer ve hepsi benzer tarzda davranır ve insan onlarda kendisinde olan şeyleri fark eder. Onların gözle görülebilir heyecanı kendi heyecanını artırır.
Böyle oturan, kendisini kendisine sergileyen bir kitlede hiçbir kopukluk yoktur. İçinden hiçbir şeyin kaçamayacağı kapalı bir çember oluşturur. Büyülenmiş yüzlerden oluşan sıralar halindeki çember tuhaf bir homojenlik taşır. Aşağıda olan biten her şeyi kucaklar ve içerir; hiç kimse buna yönelik dikkatini gevşetmez; hiç kimse uzaklaşmaya çalışmaz.Çemberdeki her boşluk dağılmayı ve bunun ardından gelen ayrılmayı anımsatabilir. Ancak hiçbir boşluk yoktur; kitle iki kez, hem dışarıdaki dünyaya karşı hem de kendi içinde kapalıdır.
Elias Canetti
Bir Çember Olarak Kitle
Kitle ve İktidar
4 Kasım 2017 Cumartesi
gam elinden benim zülfü siyahım, doğadaki insan, serdar kılıç - pir sultan abdal
Gam Elinden Benim Zülfü Siyahım
Doğadaki İnsan - Serdar Kılıç
Gam elinden benim zülfü siyahım
Peykan değdi sinem yaralandı gel
Suna başın için ağlatma beni
Bugün sevda candan aralandı gel
Gamdan hisar oldu mekanım yurdum
İşitmez avazım dinlemez virdim
Bir değil beş değil on değil derdim
Düğümler baş verdi sıralandı gel
Hasretine vasıl olam mı böyle
Mecnun'a da baki kalır mı Leyla
Ölümlü dünyadır gel helâl eyle
Yüklendi barhanam kiralandı gel
Ne çekerse dertli sinem dağ olmaz
Gürler gelir geçer ömür çağ olmaz
Teşevvüştür yaralarım sağ olmaz
Göğerdi çevresi karalandı gel
Pir Sultan Abdal'ım haftada ayda
Günler gelir geçer bulunmaz fayda
Gönül Hak arzular canım hayhayda
Toprağım üstüme kürelendi gel
Pir Sultan Abdal
Gam Elinden Benim Zülfü Siyahım
Doğadaki İnsan - Serdar Kılıç
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)