Abdülhak Şinasi 1898'de Galatasaray Sultanisi'ne girer.Yazarın buradaki durumunu okul arkadaşı Gaziadi şöyle anlatıyor: "Galatasaray'ın dördüncü sınıfında bulunduğu sırada edebiyatla meşgul oluyor, ruhi ve fikri bakımdan tercih ettiği şeyler dikkati çekiyordu...Vücut bakımından nahif, hareketleri zarif ve ince itinalı giyimli ve daima nezaketle gülümseyen, bazı arkadaşlarının kaba hareketlerinden ıztırap çeken bir çocuk."
Bir Anı
...Yine öğretmenlerinden birisiyle ilgili acı bir Galatasaray anısı vardır: "Bir gün Galatasaray'da Arabi hocamız Mecit Efendi derse her zamanki eski cübbesi yerine yepyeni, pırıl pırıl, lacivert bir cübbe ile gelmişti.Bu, orta boylu, orta yaşlı, sert sakallı, beyaz sarıklı, etrafları kendiliğinden sürmeli gibi gözlü, mutekit ve inatçı nazarlı ve tamamen bir papağana benzeyen kocaman başlı bir adamdı.Ders arası bahçeye çıkmış, yine kendisinin vereceği ikinci derse girmiştik.Merhametsiz bir talebe, siyah tahtaya, tebeşirle şunu yazmış bulunuyordu:
"Merkep o merkep, semer değişmiş!"
Mecit Efendi bunu görünce pek ziyade müteessir oldu.Başı, fena halde kabarmış bir papağan halini aldı.Ders nazırını çağırttı.Bunu kimin yazdığını bulmak müşkülatından ders nazırı Cemil Bey, gülmemek için dudaklarını ısırarak: "Hocam, yazan kendi ismini yazmış!Allah onun cezasını verir" diye tahtadaki yazıyı sildirtmekle iktifa ederek çekildi, gitti.Zavallı Mecit Efendi'nin isteği, imkanı olmayacak mutantan bir adalet sahnesiydi.Bundan mahrum kalınca, yeni cübbesi içinde aczinden ne yapacağını bilmediğini, kalkıp gitse, nasıl bir daha dönebileceğini düşünerek ağlıyacak kadar müteessir olduğunu görüyordum.Ona o kadar acıdım ki ağlamağa başladım ve gözlerim yaşarırken bunu benim yazdığıma zahip olarak nedamet hissiyle ağladığıma mı hükmeder diye korkuyordum, fakat yine bu zavallı adama ağlamıya devam ediyordum."
(Mustafa Baydar, A. Ş. Hisar'la Bir Konuşma, Varlık, 1 Temmuz 1952)
Sermet Sami Uysal
Bir Abdülhak Şinasi Hisar Vardı
Bilge Kültür Sanat Yayınları, Şubat-2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder