Umut denizinde kan oldu gönlüm
Perişan halde kaldım; nasıl umut ederim
(Münacaat)
---
Buradan kıl ucu kadar yükselirsem
Kanatlarım yanar tecelli nuru yüzünden
(Peygamberin Miracı)
---
Hepsi de gayretli himmetli çocuklardı
Başı dik durmayı adet edinmişlerdi
(Birinci Makale)
---
Benim muradım budur; gerçekleşmezse
Dinim olmasın benim divanelikten başka
(Birinci Makale)
---
Putun karşısında başımı yere koymam
Pervasızca bedenimden kesilse de başım
Sevgiline aşkında bir muhannesten geriysen
Geride değilsin ama bu yolda bir karıncadan
(Rum'da Esir Düşen Alevi ile Alim ve Muhannes)
---
Bir köpekten aşağı olursun dinle şu sözü
Bir köpekten çok görürsen kendini
(Adil Nuşirevan ile Yaşlı Ekinci)
---
Alemdeki bütün cüzler dert sahibidir
Başını ortaya koyup meydana çıkmıştır
(Azrail ve Süleyman ile O Adam)
---
Hak derdiyle dertlenmiş gönül üzerine
Altmış dokuz buluttan keder yağar
(Mancınık Taşıyla Yaralanan Genç)
---
Aşığın ne yaptığını sen ne bilirsin
Darağacı onun secde ettiği yerdir
(Fahreddin-i Gorgani ile Sultanın Kölesi)
---
Hangi gönül Tanrı ile diriyse
Kötülerin kınamasından zerre kadar korkmaz
(Darağacındaki Hüseyin Mansur-i Hallac)
---
Kendi gönlünden haberi olmayan biri
Bir başkasının gönlüne nasıl bulur yolu?
(Yusuf-i Hamedani)
---
Her nasılsa bir hırsızın elini kestiler
Ses etmedi; elini aldı gitti
(Eli Kesilen Hırsız)
---
Madem bu kadeh kuyuya düşmek gibidir
Bu yolda düşmek haram olsun sana
(Babanın Cevabı)
---
Üstümüze bir gül yaprağı düşecek olsa
Bizden daha zavallı kimi görebilirsin?
(Ateş ile Kav)
---
Daha sonra dedi: Münezzeh Rabbim
Bir avuç topraktan gelen küstahlık nedir?
(Mahşer Günündeki Günahkar)
---
Gönlün nedir? Musa.Nefsin Firavun
Yüz renkli ateşten tastır dünya dediğin
(Sultan Sencer ile Abbase-yi Tusi)
---
Madem alemdeki her zerre bir engeldir
Bir zerren varsa, hesabını verirsin
(Sultan Sencer ile Abbase-yi Tusi)
---
Senin hükmünle çıktım bu evden
Madem sen varsın; işte gittim ben divanen
(Tanrı'ya Sırrını Açan Divane)
---
Seni kendi haline bırakmayacaklardır
Senin bunca ömrünü kaza etmen gerekir
(Bozorchmir ile Enuşirvan)
---
Madem bugün zevalsiz bir mülk yoktur
Bugün ne ararsın onu?Çünkü kemali yoktur
(Sultan Mahmud Avda)
---
Fakrın sırrını gören büyükler
Mevcut saltanatı verip dervişliği aldılar
(İbrahim Edhem ile Hızır)
---
Fakrın sırrını gören şahlar
Bir ihtiyarın gölgesine sığındılar
(Süpürgeotu içinde Para Kesesi Bulan Adam)
---
Doğuda yaşayan bir ihtiyar varsa
Tesadüfen ayağı tökezlese taşa
Bir yerde kırık bir köprü olsa
Bir keçinin yolunu kesmişse
Sen batıda olsan, senden korkmazlar
Hey habersiz! Sana sormalarından kork
(Harun ile Behlül)
---
Hey dünya!Bizi yetiştirmekten kazancın
Ne olacak kanımızı dökmekten başka
(Doğan ile Tavuk)
---
Biricik insan! Saçların pamuk gibi ağarmış
Zamane seni pamuk atar gibi atacak
(Fatma'nın Çeyizi)
---
Ama fillerin ayakları altında ölmek
Cimrilerin elinden ekmek yemekten iyidir
(İsa Hikayesi)
---
Alçak birinin ekmeğiyle doymaktansa
Kılıç yarası daha uygun düşer sana
(Adil Nuşirevan)
---
Bir günlük yaşama umudu yoktur
Yüz yıllık gam onun canında toplanmıştır
(Dünyayaı Kötüleme-1)
İlahiname
Feridüddin Attar
Farsça'dan Çeviren: Mehmet Kanar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder