9 Haziran 2020 Salı
Asaf Halet Çelebi Yazılarından: Kedi - Ses Dergisi (1939)
KEDİ
Aç kediye çörek attım.Öyle hırsla baktı ve yedi ki: Başka var mı diye döndü ve olmadığını görünce gözleriyle teşekkür etmeyi bildi.Bununla beraber insan değildi, kediydi.
Yeni aldığım kitaplar diyorlar ki ilk memeli hayvanlar yirmi kere daha aptalmış.Şu halde kedi ileride insandan akıllı olacak demek.
Ben kediyi hiç bir şeye benzetmem.Kedi kedidir.Çocukluğumda tanıdığım bazı kediler benimle oturup sokağı ve caddeyi seyretmesini bilirlerdi.Havuza eğilerek benim gibi balık yakalamasını bilirlerdi.Yalnız onlar bu balıkları çiğ yerlerdi.Kediler en iyi dostum olmuşlardır ve hiç canımı sıkmamışlardır.
Kediye göre şüphesiz acaip bir yüzüm var; bir kere kulağım başının yanında, kuyruğum yok ve ayak üstü duruyor, istediğim zaman derilerimi çıkartıyorum.Bir kedi muhakkak ki bunu düşünüyor, sonra da kendilerinden yirmi misli büyük bir dev!..Acaba biz bizden yirmi kere büyük ve aklı da yine yirmi kere fazla şeytanlıklara eren mahluklar içinde yaşasaydık onlarla dost olur muyduk?
Benli Bahri Şehzade bir kedi idi ve tekinsiz konakta fakir kız bir lokma kendi yer, bir lokma ona verirdi ve Benli Bahri: "Miyav!" derdi.Bir gün kız onu takip etti, yedi senelik yolu bir saatte geçti, fakat bu sırrı faş olunca Benli Bahri artık kedi olamadı.
Asaf Halet Çelebi
SES Dergisi, Temmuz, 1939
Aç kediye çörek attım.Öyle hırsla baktı ve yedi ki: Başka var mı diye döndü ve olmadığını görünce gözleriyle teşekkür etmeyi bildi.Bununla beraber insan değildi, kediydi.
Yeni aldığım kitaplar diyorlar ki ilk memeli hayvanlar yirmi kere daha aptalmış.Şu halde kedi ileride insandan akıllı olacak demek.
Ben kediyi hiç bir şeye benzetmem.Kedi kedidir.Çocukluğumda tanıdığım bazı kediler benimle oturup sokağı ve caddeyi seyretmesini bilirlerdi.Havuza eğilerek benim gibi balık yakalamasını bilirlerdi.Yalnız onlar bu balıkları çiğ yerlerdi.Kediler en iyi dostum olmuşlardır ve hiç canımı sıkmamışlardır.
Kediye göre şüphesiz acaip bir yüzüm var; bir kere kulağım başının yanında, kuyruğum yok ve ayak üstü duruyor, istediğim zaman derilerimi çıkartıyorum.Bir kedi muhakkak ki bunu düşünüyor, sonra da kendilerinden yirmi misli büyük bir dev!..Acaba biz bizden yirmi kere büyük ve aklı da yine yirmi kere fazla şeytanlıklara eren mahluklar içinde yaşasaydık onlarla dost olur muyduk?
Benli Bahri Şehzade bir kedi idi ve tekinsiz konakta fakir kız bir lokma kendi yer, bir lokma ona verirdi ve Benli Bahri: "Miyav!" derdi.Bir gün kız onu takip etti, yedi senelik yolu bir saatte geçti, fakat bu sırrı faş olunca Benli Bahri artık kedi olamadı.
Asaf Halet Çelebi
SES Dergisi, Temmuz, 1939
Samurayın İtikadı, Çeviri: İnan Mayıs Aru
Yuvam yok benim; Tan T’ien’i yuvam bilirim.
İlahi güçlerim yok benim; dürüstlüğü İlahi Güç bilirim.
Hedefe ulaşacak araçlarım yok benim; Yumuşak Başlılığı araç bilirim.
Büyülü güçlerim yok benim; kişiliğimi Büyü Gücü bilirim.
Ne yaşamım var ne ölümüm; Om’u Yaşam ve Ölüm bilirim.
Bedenim yok benim; Metaneti Beden bilirim.
Gözlerim yok benim; Şimşeğin Çakmasını Göz bilirim.
Kulaklarım yok benim; Duyarlılığı Kulak bilirim.
Elim kolum yok benim; Çevikliği El Kol bilirim.
Yasalarım yok benim; Kendimi Korumayı Yasa bilirim.
Stratejim yok benim; Can Alma ve Can Bağışlama Hakkını Strateji bilirim.
Tasarım yok benim; Fırsatlara Dört Kolla Sarılmayı Tasarı bilirim.
Mucizem yok benim; Adil Davranışı Mucize bilirim.
İlkem yok benim; her şarta Uyum Sağlamayı İlke bilirim.
Taktiğim yok benim; Boşluk ve Doluluğu Taktik bilirim.
Yeteneğim yok benim; Hazırcevaplığı Yetenek bilirim.
Dostlarım yok benim; Zihnimi Dost bilirim.
Düşmanım yok benim; Dikkatsizliği Düşman bilirim.
Zırhım yok benim; İyilikseverliği Zırh bilirim.
Kalem yok benim; Sarsılmaz Zihni Kale bilirim.
Kılıcım yok benim; Boş Zihni Kılıç bilirim.
(M.S. 1300 yıllarından kalma anonim bir metin)
Çeviren: İnan Mayıs Aru
Atışma, İnan Mayıs Aru
Bir yaz günü Chao-chou, izdeşi Wen-Yuan’a bir Zen hazırcevaplık atışması önermiş: kendini insan değer yargılarına göre en aşağı seviyedeki varlıkla özdeşleştiren kazanacakmış atışmayı.
Chao-chou başlamış: “Ben bir eşeğim.” Wen-yuan cevaplamış: “Ben eşeğin götüyüm.”
Chao-chou: “Ben eşeğin bokuyum.”
Wen-yuan: “Bokun içindeki kurdum.”
Verecek cevap bulamayan Chao-chou izdeşini ters köşeye yatırayım demiş: “Ne işin var orada?”
Wen Yuan, “Yaz tatilimi geçiriyorum!” diye yapıştırmış cevabı.
Chao-chou kahkahayı basarak yenilgiyi kabul etmiş.
İnan Mayıs Aru
Bir Sevmek Bin Defa Ölmek Demekmiş (1974) - Feridun Hürel / Anatolian Rock Revival Project & Gökalp Gönen
Bir Sevmek Bin Defa Ölmek Demekmiş (1974) - Feridun Hürel
Anatolian Rock Revival Project
İllüstrasyon/Animasyon: Gökalp Gönen
Translation: Sami Umut Can
Analog Mastering: Arşivplak/Volga Çoban at Studio Arsivplak, London
Digital Remastering: Sinan Güngörer
Bir Sevmek Bin Defa Ölmek Demekmiş (1974) - Feridun Hürel / Anatolian Rock Revival Project
&
Gökalp Gönen
Köy Evinden Uğurlama, İnan Mayıs Aru & Yağmur Telli Yücel
Yazan/Yöneten: Yağmur Telli Yücel
Oyuncular: İnan Mayıs Aru, Haiku
Şiir/Seslendirme: İnan Mayıs Aru
Kamera: Yağmur Telli Yücel
Kurgu: Yağmur Telli Yücel, Yasemin Yağcı
Ses Kurgusu: Yağmur Telli Yücel
Ses Miksajı: Can Tan, Çağrı Erdem
Müzik: Jesus Rico Perez
“Rüzgârlarım geldi, dolaşmaya çıktım,
kendime yeni yerler aramaya.
Çöldeki çiçeğin dediği gibi,
kökleri yoktur insanların ve pek dert ederler bunu.
Yakında oradayım.
Orası ve burasının olmadığı mümkün olabilse…”
Hastasın sen ey akasya,
Gövdende bir kurtçukİçini yer durur
Ve kara kızıl göğüslü bir ağaçkakan,
onu çıkarmaya uğraşır
takada takada takada
duyuyor musun Süleyman?
Yalın bir köyevi yokluğun bağrında açan,
Ahir zamanda bir mabet bir dergâh
olur mu olabilir mi hiç
Blake’lere, Ahit’lere, cennetlere, cinnetlere,
Resullere, nebilere, nice kaçık düşlemlere göz kırpmadan?
Muzip bir sincap;
kiremitler dökülecekmiş, dam çökecekmiş, gök başımıza düşecekmiş,
düşsün heyhat kimin umurunda
dolaşır durur muzip bir sincap çatımda
sakladığı bir cevizi bulmak uğruna
Rüzgârda dalgalanan yapraklarıyla gaipten haberler getiren meşe,
Direngen akasya, birini kessen bin sürgün veren piçleriyle,
Oduna saplanmış bir balta,
Hayaller, tefekkürler, mucizeler sunan ateş
Gecenin yıldızlı örtüsü altında
Su gibi bir iman akar ki sorma…
Hastasın sen ey insan
Gideceksin buralardan yine
Gönlünde bir aşk, bir düş, bir ısırık elma
Var eder durur seni yokluğun ortasında,
Hoşça kal, elveda, görüşmek üzere bir daha…
İnan Mayıs Aru
Semender, İnan Mayıs Aru
Kızıl sakallarından toprağa yayılan
bir gülümsemeyle göğe dönüp dedi:
Güneşe işaret eden parmağımla
güneş arasında
bir kuş uçmakta.
Aldanmadan, yakmadan gözlerini,
Onu izler semender
kızgın kayada.
İnan Mayıs Aru
Via: http://nedircikler.com/semender/
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)