19 Aralık 2019 Perşembe

maocu kedi

Maocu Kedi


gözlerine göz değmiş, sezen aksu & levent yüksel

Gözlerine Göz Değmiş

Sezen Aksu & Levent Yüksel
Nükhet Duru, Sertab Erener, Oya & Bora, Demet Sağıroğlu,
Şehrazat


Ah, gözlerine göz değmiş belli
Dudaklarında günah tadı var
Suçluluk kokusu sinmiş tenine
Ben yine aynı, hep affedici

Bu saltanat, bu haller geçici
Bu taze ten, bu demler geçici
İnsafa gel, bir bak şu garibe
Gafletinden uyan, eller gidici

Ben beni bilirim, gel gör anlatamam
Gir bak, içerde hem bahar hem güz
Dünya malında, komşu bağında
Billa gözüm yok, dururum dümdüz

Ah yollarına kul kurban olurum
Yüz çevirme benden, mahvolurum
Allah aşkına sev, yoksa ben ölürüm
Kalbim nöbette, bak gece gündüz

Sezen Aksu









turgenyev, babalar oğullar & bazarov üzerine, vladimir nabokov, rus edebiyatı dersleri


O günlerde Rusya koskoca bir rüyaydı: Kitleler uykudaydı -mecazen.Entelektüeller gecelerini uykusuz geçirirlerdi - fiilen; oturup konuşarak yahut sabahın beşine kadar düşünüp durduktan sonra yürüyüşe çıkarak.Kendini -soyunmadan- yatağa atmalar -ve- öylece-pinekleyip-oturmalar ya da elbisesini üstüne geçirivermeler falan vardı bolca.Turgenyev'in genç kızları genellikle yataktan hemen kalkıp tel çemberli eteklerini giyerler, yüzlerine soğuk su çarpıp, güller gibi taze halleriyle bahçeye koşarlar; oradaki çalılıkta kaçınılmaz buluşma gerçekleşir.

...

Turgenyev, Babalar ve Oğullar'da, 1840'ların iyi niyetli, beceriksiz ve zayıf insanlarıyla, devrimci yeni "nihilist" gençlik arasındaki  ahlaki çatışmayı sergiler.Bu genç neslin temsilcisi olan Bazarov, saldırgan şekilde materyalisttir; onun için ne din, ne estetik ya da ahlaki değerler söz konusudur."Kurbağalar"dan başka hiçbir şeye inanmaz; onların da tek anlamı, kendi pratik bilimsel deneylerinin sonuçlarıdır.Ne ayıp, ne utanç bilir.Tam anlamıyla etkin bir adamdır.Turgenyev Bazarov'u hayli takdir etse de, bu genç adam aracılığıyla pohpohladığını düşündüğü radikaller öfkeliydiler ve Bazarov'u, kendi karşıtlarını memnun etmek üzere çizilmiş bir karikatür  olarak değerlendirmişlerdi.Turgenyev'in, tüm yeteneğini tüketmiş, bitik bir adam olduğunu beyan ediyorlardı.Turgenyev ne diyeceğini bilemez haldeydi.İlerlemeci topluluğun sevgilisiyken, iğrenç bir umacıya dönüşmüş olarak bulmuştu kendini.Turgenyev çok kibirli biriydi; sadece şöhret değil, şöhretin dışsal belirtileri de çok önemliydi onun için.Çok gücenmiş, hayal kırıklığına uğramıştı.O sırada yurtdışındaydı ve hayatının geri kalanını yurtdışında geçirip sadece arada bir, kısa süreliğine döndü Rusya'ya.



Vladimir Nabokov
Çeviri: Ayşe Nihal Akbulut
Rus Edebiyatı Dersleri
İletişim Yayınları

tufan



"...Bir katresi de Nuh'a tufandır" 
Aşık Seyrani 

"Tufan olursa cihan bir katre tufan bana" 
Niyazi Mısri

17 Aralık 2019 Salı

mesut cemil bey ve kedisi, haydutlaşan pisingot

"Mesut Cemil Bey, önce korunmuş ve sevilmişken, birden bire hayat mücadelesinde tek başına kalan bir kedinin, Pisingot'un macerasını anlatıyor."


Via: https://twitter.com/fahmethilmi



seyyid nizamoğlu


"Kıyamazsan baş-u câna, ırak dur girme meydâna,
Bu meydanda nice başlar kesilür, hiç soran olmaz"

Seyyid Nizamoğlu

oğlumun hikayesi, tsena çonos, yar yayınları



Yine güneşli bir gündü.Çocuklar avluya çıkmış oynuyorlardı.Ve yine, kendilerini unutmak istediğimiz, ama bizi bir türlü unutmak istemeyen kimseler geldi evimize.

...

-Dede, bize masal anlatsana.
-Masal mı?Ne masalı?Altın elma masalını anlatayım mı?..
-Kötü adamları cezalandıran kahramanlar için bir masal anlat.

...

-Babamın oğlu olduğumu anlayacaklar ve beni öldürecekler.

Hayretler içindeydim.O, titreyerek pantolonunu gösteriyordu.Anlamıştım durumu.Yüreğim yana yana ağlamaya başladım.Çünkü Malin'in pantolonları babasının eski pantolonlarından yapılmıştı.Kucağıma aldım yavrucuğumu, göğsüme bastım.Yüreği telaşla ve hızla çarpıyordu.

...

Boyan heyecanlıydı ve resimlerden birine bakıyordu.Bunda, ağır zincirlerle birbirlerine bağlanmış gençler görünüyordu.Etraflarında, tüfeklerini bu gruba yöneltmiş birkaç polis vardı...Resmin altında: "Hükümet organları tarafından yakalanan haydutlar" cümlesi yazılıydı.Haydutlar, silah karşısında böyle gururla durabilirler mi hiç?Gözlerinde böyle cesaret ışıkları parlayabilir mi hiç?Bunlar faşizme karşı savaşa katılmış genç komsomollardı!

...

Boyan* hem bedence, hem de ruhça ismi üstünde bir çocuk.

(*) Boyan savaşçı demektir.

...

Boyan okurken daima elinde kalem vardı ve ben, onun hangi cümlelerin altını çizdiğini, ne gibi şeylerin dikkatini çektiğini, hangi düşünceleri beğendiğini anlamak istiyordum.Bir gün Gorki'nin "Ana" romanının sayfalarını karıştırdım.Şöyle cümlelerin altlarını çizmişti:

"Gençlikten, yaşlılıktan söz etmeyelim.Biz, neyin doğru, neyin yanlış olduğuna bakalım."
"Analara acımamalı."
"İnsan, hakaretleri unutmamalıdır."

"Analara acımamalı" cümlesi aklıma saplanıp kaldı, doğrusunu söyleyeyim hiç de hoşuma gitmedi, hatta canımı sıktı.

...

Ben kendimi değil, seni düşünüyorum.Korkum da bu yüzden.Bültenleri sen hazırlıyorsun, partizanlarla sen buluşuyorsun, okula giden, köyleri dolaşan, askerlerle bağlantı kuran, silah işiyle uğraşan sensin!..Hep sen...diye söyleniyordum ve bunları sıralarken tüylerim diken diken oluyordu.

- Her şeyde sen varsın.Oysa bunlardan yalnız biri için seni asabilirler.

O gülümsüyordu.

-Görüyor musun? diyordu.Bunlardan yalnız bir teki için beni bir kez asabilirler.Hepsi için de yine bir kez.Yüz kere asamazlar.İsteseler de yapamazlar.

...

Ah Maçi! Boyan'ın sözlerini neden unuttun:

"Düşmanın eline düştüğün zaman başkalarının söylemiş olduğu sözler önemli değildir.Önemli olan senin söyleyeceklerindir!"



Tsena Çonos
Oğlumun Hikayesi
Yar Yayınları



etçil bitkiler arasında etken ve edilgen kapancılar, olağandışı yaşamlar, james l. gould & carol grant gould

"Kapana kıstırılan av miktarı bazen oldukça fazladır.İbrikotunda ibrikler genellikle aylar boyu yaşamlarını sürdürebilir ve avlarının bozunmakta olan artıklarıyla dolu olurlar."

Etçil Bitkiler Arasında Etken ve Edilgen Kapancılar
Olağandışı Yaşamlar - James L. Gould & Carol Grant Gould

il grande silenzio (1968), sergio corbucci

İl Grande Silenzio (1968) - Sergio Corbucci
Soundtrack: Ennio Morricone












"1898 Yılında, Snow Hill Katliamının ardından,
 ödül avcılığı resmen kaldırıldı.
Snow Hill'e dikilen bir anıtta bu olay şu sözlerle anıldı:


"1000 YIL BOYUNCA GELECEK NESİLLERİN ATACAKLARI HER ADIM KÜLLERİNİ SAVURSA DA, HİÇBİR ZAMAN BU MASUM KURBANLARIN KANLARI 
BU TOPRAKTAN SİLİNMEYECEK."

İl Grande Silenzio (1968)