12 Aralık 2015 Cumartesi

piano piano bacaksız, ihsan ezer


Piano Piano Bacaksız
 İhsan Ezer

pandomimcinin buz kesmesi, meseller, soren kierkegaard


Sonsuzluk ile ânın ilişkisi nedir?

Paul dünyanın "bir göz kırpması kadar süren bir anda" geçip gideceğini söylüyor.Bununla aynı zamanda ânın sonsuzlukla aynı ölçekte görüldüğü düşüncesini ifade ediyor, çünkü yok olma  ânı aynı sonsuzluk anını ifade ediyor.Ne demek istediğimi anlatmama izin verin ve kullandığım meselde herhangi bir saldırı varsa beni bağışlayın.Burada Kopenhag'da bir zamanlar iki aktör vardı, performanslarında derin bir anlam bulunabileceğine dair nadiren bir şeyler yansıtıyorlardı.Sahneye çıkıyorlar, karşılıklı duruyorlar ve sonra tutkulu bir çelişkinin pandomimini temsil etmeye başlıyorlardı.Pandomim oyunu tam ritmine ulaşınca, seyirciler bir sonraki sahnede ne olacağını güçlü bir beklentiyle bekleyerek oyunu seyrederken aktörler aniden durdu ve hareketsiz kaldı, sanki ânın pandomimle ifadesinde taş kesildiler.Bu çok komik bir etki yaratabilir, çünkü an kazara sonsuz ile aynı ölçektedir.Heykel etkisi sonsuzluk ifadesinin sonsuza dek ifade edilmiş olmasındandır; komik etkisi, öte yandan, kazara ifadenin sonsuzlaştırılmasındaki gerçekten kaynaklanır.

Pandomimcinin Buz Kesmesi
Meseller
Soren Kierkegaard

kuşlar, tüyler, renkler


Sesin eşlik etse.Bu kez düşen biz olsak, uçsuz bucaksız kanatlarına.


Kuşlar, Tüyler, Renkler

kalenderiye


Kalenderiye
Mahzun Yusuf Şah'ın Son Nefesi
Gürsel Korat

brat (1997, 2000), sergey bodrov, aleksei balabanov

 

 "Asıl güç dürüstlüktür.Kim haklıysa, güçlü olan da odur."










 







Brat (1997)
Brat 2 (2000)
Sergey Bodrov
Aleksei Balabanov

melamilik yolunda öğrendiklerim la'lizade abdülbaki


Melamiler Kur'an-ı Kerim'de "Onlar hiçbir kınayanın kınamasından korkmazlar."(Maide Suresi 54.) ayetiyle övülmüştür.Bu anlamıyla hemen her tarikatte görülen ve özellikle Kalenderilik, Kübrevilik, Mevlevilik, Bayramilik, Halvetilik tarikatlerinde öne çıkan bir özellik olup "ölmeden evvel ölünüz" hadis-i şerifinin tatbikatıyla ilgili bir meşreptir.

Bursalı Mehmed Tahir bu meşrep özelliğini şu mısralarla ifade etmiştir:

"Kisve-i ışkı mülebbes hırka-vü şâl istemez,
Mekteb-i irfânda tahsil eyleyen kal istemez,
Hûlk-ı Hakkın gayrisinden başka bir hâl istemez,
Nakşîbend sûretteyiz; lâkin Melâmî meşrebiz.
İsm-i zâtı her nefes tekrâr eden Hakk mezhebiz.




Cezbeli ve taşkın görüşlerinden dolayıon iki dervişi ile idam edilen İsmail Maşuki (ö.945/1539) bir şiirinde,

"Terk edip nâm u nişanı. Giy Melamet hırkasını.
Bu Melamet hırkasında. Nice sultan gizlidir."
  
diyerek şan şöhreti terk etmenin ve fakirliğin alameti olan melamet hırkasını giymenin asıl sultanlık olduğunu vurgulamıştır.

---

Tarikattayız diye geçinen cahil kişiler, Hamzavilere çeşit çeşit iftira atarlar; "dördüncü esmada kalmışlardır, nakış olmuş, dinden çıkmışlardır" derler, ne kadar tuhaf!Mısri Efendi, "Cümle millette Hamzavi hordur" diye ilahi söyler.Bilen bilmeyen bu yüce tarikatı kötülemek dedikodusuna düşmüşlerdir.

Nefehat ül-Üns'te yazılıdır:

Ebu Said Ebul-Hayr'a
"Filan suda yürüyor!" dediklerinde
"Kaz, ördek de yürür!" dedi.
"Filan havada uçar!" dediklerinde
"Çaylak ve sinek de uçar!" dedi.
"Filan bir anda bir şehirden bir şehre gider, tayy-ı mekan eder" dediklerinde;
"Şeytan bir anda doğudan batıya gider, bunlara itibar edilemez!" dedi.
"Ehlullah kimlerdir?" dediler;
"İnsanlara karışan, alışveriş eden ama bir an Hak'tan gafil olmayanlardır!" diye cevap verdi.
"Tasavvuf nedir?" dediler,
Kalbinde olanı unutup koyasın, elinde olanı veresin, Hak'tan ne gelirse alasın!" buyurdu.

Özetle ey gözümün nuru, insanlar bu gibi aslı esası olmayan şeyleri konuşurlar.Onların uygunsuz sözleri dinlenmeye değmez, övmeleri faydasız, hatta zararlıdır."Medheden bıçaksız keser" buyuruldu.
---

Hazreti Ömer Dede buyurdu:

"Gerçekçisiniz görmediniz, Hazreti Pir2in müritleri birkaç tavırda yetişti, her tavırda özel terbiyesi vardı.Bize bu tavrı öğrettiler, dostlar bilirler.Bizden taç ve hırkayı istediğinizi işittim.Bu mecliste sahibine teslim ederiz, halktan biri oluruz!" diyerek aşk ateşiyle taç ve hırkayı yaktı, avam kıyafeti ile kaldı.Ondan beri Melamiye'de özel bir elbise ve kılık yoktur.

Melamilik Yolunda Öğrendiklerim
La'lizade Abdülbaki

romen dilenciler


Kengere sormuşlar: “yurdun neresidir?”
                                                                     “Rüzgar bilir” demiş.



11 Aralık 2015 Cuma

siyah ve rüya, david lynch


Siyahın bir derinliği vardır.Bir giriş kapısı gibidir siyah; içine girebilirsiniz, karanlık olmaya devam ettiği için heyecan verici duygular uyandırır, orada devam eden daha bir sürü şey kendini gösterir.Ve siz korktuğunuz şeyi görmeye başlarsınız.Aşık olduğunuz şeyi görmeye başlarsınız, rüya gibi bir şey haline gelir.

David Lynch
'Tekinsiz'in Sineması

ömür bahçesinin gülü solmadan, nida ateş


Ömür Bahçesinin Gülü Solmadan - Nida Ateş

Ömür bahçesinin gülü solmadan
Uyan gel gözlerim gafletten uyan
Ecel bir gün bize haydi demeden
Uyan gel gözlerim gafletten uyan
---
Niçin gaflet ile mağrur olursun
Geçer kervan gider yolda kalırsın
Pişman olur sararıp da solarsın
Uyan gel gözlerim gafletten uyan
---
Yunus feryat etme sesin duyulmaz
Senin kumaşların burda satılmaz
Böyle gitmeyinen menzil alınmaz
Uyan gel gözlerim gafletten uyan

Böyle gitmek ile Hakk'a varılmaz
Uyan gel gözlerim, gafletten uyan

Derviş Yunus Emre
-Sivas/Divriği-Aşık Ali Metin-


kaleden kaleye şahin uçurdum, latife erarslan


Kaleden Kaleye Şahin Uçurdum - Latife Eraslan


"...bir şahin uçurtma marifetim vardı kaleden kaleye;
cılız kuşcağızlarmış onlar, şahin değil"
Hüsrev Hatemi


Kaleden kaleye şahin uçurdum,
Ah ilen vah ilen ömrüm geçirdim
Yare şeker ezdim şerbet içirdim.
 
Öyle olur böyle olur Türkmen Gelini
Edası hoş olur Türkmen Gelini

Kaleden kaleye taş ben olaydım, 
Elâ göz üstüne kaş ben olaydım.
Yalınız kalana eş ben olaydım.

Öyle olur böyle olur Türkmen Gelini
Edası hoş olur Türkmen Gelini