bıçakçı ömer dede etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bıçakçı ömer dede etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Aralık 2015 Cumartesi

bıçakçı ömer dede (ömer sıkkini), melamilikte tac ile hırka, anadolu erenleri melamet hırkası, mehmed hakan alşan

 
 "Melami onlara derler bilinmeye o suretle
  Ne tac ile ridasından ne şal ile ne kisvettir"


Bir gün Ömer Sıkkini, fukarasıyla mesirede sohbet ediyordu.Akşemseddin bunu duydu ve : "Varayım, göreyim, kusurlarını hatalarını kendilerine bildireyim" diyerek toplantılarına vardı.Zikir meclisinde Hakk aşıklarının her biri bir çeşit nurani tavır ve ilahi sevgi coşkunluğu içinde, vecd içerisinde inlemelerle nur olmuşlardı.Akşemseddin bunu görünce hayran oldu, lakin bir dava ile gelmişti ve dedi ki:

"Emir, sofileri ne kadar çağırgan, bağırgan eylemişsin! Biz şeyhimizden bunu görmedik."

Hazret-i Bıçakçı Ömer Dede de cevaben buyurdu:

"Gerçeksiniz, görmediniz! Hazret-i azizin fukarası birkaç tavır üzere yetişti, her tavır ile özel terbiyesi vardı.Bu bendelerine bu tavrı öğrettiler, dostlar bilirler.Bizden tac ve hırkayı istediğinizi işittim.Bu mecliste sahibine teslim ederiz, halktan biri oluruz.Yarın yine dergahınıza geliniz.Size tacımızı ve hırkamızı kendi elimizle teslim edeceğiz."

Bir sonraki gün Akşemseddin müridleriyle sabahleyin erkenden Bıçakçı Ömer Dede'nin hankâhına vardılar.Dergahın önünde büyük ateş yanmaktaydı.Bıçakçı Ömer Dede tacıyla ve hırkasıyla giyinik halde kapıdan belirdi.Sonra bir şey söylemeden yanan ateşe doğru yürüdü ve kendini ateşe attı.Bir zaman sonra ateşten çıktı.Tacı ve hırkası yanmış ama kendisine en ufak bir şey olmamıştı.Bu hal üzre yanık tacı ve hırkayı çıkarıp Akşemseddin'e verdi.Halkın arasına karıştı.Kendisini ve ilahi emaneti böyle sırladı.

Ondan beri Melametiye'de özel bir elbise veya kılık kıyafet yoktur.
...

Mehmed Hakan Alşan
Anadolu Erenleri
Melamet Hırkası

melamilik yolunda öğrendiklerim la'lizade abdülbaki


Melamiler Kur'an-ı Kerim'de "Onlar hiçbir kınayanın kınamasından korkmazlar."(Maide Suresi 54.) ayetiyle övülmüştür.Bu anlamıyla hemen her tarikatte görülen ve özellikle Kalenderilik, Kübrevilik, Mevlevilik, Bayramilik, Halvetilik tarikatlerinde öne çıkan bir özellik olup "ölmeden evvel ölünüz" hadis-i şerifinin tatbikatıyla ilgili bir meşreptir.

Bursalı Mehmed Tahir bu meşrep özelliğini şu mısralarla ifade etmiştir:

"Kisve-i ışkı mülebbes hırka-vü şâl istemez,
Mekteb-i irfânda tahsil eyleyen kal istemez,
Hûlk-ı Hakkın gayrisinden başka bir hâl istemez,
Nakşîbend sûretteyiz; lâkin Melâmî meşrebiz.
İsm-i zâtı her nefes tekrâr eden Hakk mezhebiz.




Cezbeli ve taşkın görüşlerinden dolayıon iki dervişi ile idam edilen İsmail Maşuki (ö.945/1539) bir şiirinde,

"Terk edip nâm u nişanı. Giy Melamet hırkasını.
Bu Melamet hırkasında. Nice sultan gizlidir."
  
diyerek şan şöhreti terk etmenin ve fakirliğin alameti olan melamet hırkasını giymenin asıl sultanlık olduğunu vurgulamıştır.

---

Tarikattayız diye geçinen cahil kişiler, Hamzavilere çeşit çeşit iftira atarlar; "dördüncü esmada kalmışlardır, nakış olmuş, dinden çıkmışlardır" derler, ne kadar tuhaf!Mısri Efendi, "Cümle millette Hamzavi hordur" diye ilahi söyler.Bilen bilmeyen bu yüce tarikatı kötülemek dedikodusuna düşmüşlerdir.

Nefehat ül-Üns'te yazılıdır:

Ebu Said Ebul-Hayr'a
"Filan suda yürüyor!" dediklerinde
"Kaz, ördek de yürür!" dedi.
"Filan havada uçar!" dediklerinde
"Çaylak ve sinek de uçar!" dedi.
"Filan bir anda bir şehirden bir şehre gider, tayy-ı mekan eder" dediklerinde;
"Şeytan bir anda doğudan batıya gider, bunlara itibar edilemez!" dedi.
"Ehlullah kimlerdir?" dediler;
"İnsanlara karışan, alışveriş eden ama bir an Hak'tan gafil olmayanlardır!" diye cevap verdi.
"Tasavvuf nedir?" dediler,
Kalbinde olanı unutup koyasın, elinde olanı veresin, Hak'tan ne gelirse alasın!" buyurdu.

Özetle ey gözümün nuru, insanlar bu gibi aslı esası olmayan şeyleri konuşurlar.Onların uygunsuz sözleri dinlenmeye değmez, övmeleri faydasız, hatta zararlıdır."Medheden bıçaksız keser" buyuruldu.
---

Hazreti Ömer Dede buyurdu:

"Gerçekçisiniz görmediniz, Hazreti Pir2in müritleri birkaç tavırda yetişti, her tavırda özel terbiyesi vardı.Bize bu tavrı öğrettiler, dostlar bilirler.Bizden taç ve hırkayı istediğinizi işittim.Bu mecliste sahibine teslim ederiz, halktan biri oluruz!" diyerek aşk ateşiyle taç ve hırkayı yaktı, avam kıyafeti ile kaldı.Ondan beri Melamiye'de özel bir elbise ve kılık yoktur.

Melamilik Yolunda Öğrendiklerim
La'lizade Abdülbaki