ilhami çiçek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ilhami çiçek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Mayıs 2021 Çarşamba

Dinle Şair, İlhami Çiçek Şiiri - Sılaya Doğru, Özlem Özdil

Dinle Şair - İlhami Çiçek

Sılaya Doğru
Beste: Ali Ekber Çiçek
Seslendiren: Özlem Özdil 


Güz - İlhami Çiçek Şiiri

Güz - İlhami Çiçek


GÜZ

bitti –bahçeden yaprak
tartaklanarak- veda
ton ton şakak grileri
gözlerdeki siyah beyaz
külyanakta kaypak
bir su –hani ilkyaz
hani o uçsuz dinleti ki
bitti bitti bitti

İlhami Çiçek
GöğEkin


Satranç Dersleri Şiiri Giriş Kısmından - İlhami Çiçek

İlhami Çiçek -Satranç Dersleri
Giriş Kısmı


"uzun bir nehirdir satranç
kıvrak ve uzatarak boynunu
nice güneş batışını yerinde görmüş boynunu
oysa veba tarihçileri bilmemişlerdir
her karenin bir karşı veba girişimi olduğunu

göğe bezgin bakanların bir türlü öğrenemediği
bir oyundur satranç

evet ilk aşk gibi bir şeydir ilk açılış
artık dönüş yoktur
kuşku bağışlanmasa da
tedirginlik doğal sayılabilir
ancak
yürümenin dışında bütün eylemlerin adı
kaçış kaçış kaçıştır

çapraz özgürlüklerinde filler
acılardan yapılmış bir alanda
ne zaman ki esrirler
yazsak defterlere sığar mıydı
şah açmazında vezirin ölümcül tutkusunu
yerine göre piyon da bir tufandır
içinde hep bir vezir sürekli mahzun
düz gider çapraz vurulur ve uzun uzun
günbatımlarını çağrıştırır

hüznü uçlarından dolanıp
yalın sıçrayışlarıyla piyonlar arasından
ürkek ama cesur ama sevimli
açsa duyargalarını o tarihsel şiire
iyi bir oyuncu en çok atları sever"

İlhami Çiçek
Satranç Dersleri I

Kar, İlhami Çiçek, Satranç Dersleri Şiirinden

Kar - İlhami Çiçek
Satranç Dersleri Şiirinden

"vakit de akşamdı dışarda kar vardı
kar yüzyıllardır alabildiğine vardı
insanlar doğar konardı konar göçerdi
sonra o bütün resimlerini yırttı
birden kaybolmuştu
arıyor diye duydum bir şeyi
çağın unutturmak istediği
belki derin bir gök resmini
ye'si biçen o eşsiz kılıncı gürbüz hamleyi"

İlhami Çiçek
Satranç Dersleri VII

4 Mayıs 2021 Salı

Hüzün, İlhami Çiçek - Satranç Dersleri Şiirinden

Hüzün - İlhami Çiçek
Satranç Dersleri Şiirinden


hüzün
yalındır-dağdan
aparılmış kar topakları gibi

yel ki ince
ipince bir teldir kopmuştur

insan
azar azar kopmuştur

yalnız hüznü vardır kalbi olanın
hüzün öylece orta yerdedir
tuhaf bir yarma yaşanıyordur
çepçevre şeytan kilitleri

sınav

İlhami Çiçek
Satranç Dersleri IV

Ağır taşlar verdik, İlhami Çiçek, Satranç Dersleri Şiirinden

İlhami Çiçek - Satranç Dersleri Şiirinden


"oynanan
göstermelik bir sonoyunuydu
aldandın
ağır taşlar verdik
...ve ay seni bulduğunda
yani ki kanıtladığında kendini
ben
müthiş bir başlık atacağım
şiirime
sevgili gecem diye"


İlhami Çiçek
Satranç Dersleri VI

Canlar, İlhami Çiçek, Satranç Dersleri Şiirinden

Canlar - İlhami Çiçek
Satranç Dersleri Şiirinden


umut kesilmiyorsa dostlarım
kesip
barikatlar kurarak kangrenli gövdemizden
şurda güneşe ne kaldı


İlhami Çiçek
Canlar
Göğekin

Dostlarıma şunu haber ver, Satranç Dersleri Şiirinden, İlhami Çiçek

Dostlarıma Şunu Haber Ver - İlhami Çiçek
Satranç Dersleri Şiirinden

'hişt! dostlarıma şunu haber ver
denize açıldım
ve gemim parça parça oldu' 

İlhami Çiçek
Satranç Dersleri VII

3 Mayıs 2021 Pazartesi

Sen ey atını kaybeden oyuncu, Satranç Dersleri Şiirinden, İlhami Çiçek

Satranç Dersleri Şiirinden - İlhami Çiçek

sen ey atını kaybeden oyuncu
bir ilkyazdan koca bir güz yontan adam
bırak oyunu
artık

öyle bir yalnızlık düşle ki içinde
yeryüzünü kişnesin
bizim atlar.

Satranç Dersleri - I
İlhami Çiçek


Sessiz, İlhami Çiçek

Sessiz - İlhami Çiçek

herşey eninde sonunda sessizdir
bir günün kırılganlığından
kalan ve tekrar tekrar kırılan
müteellim bir insan sesinin başlattığı
ağlamanın kırı
sessizdir

dalda
yalnız ve dağılmış bir elma
yalnız ve yapraklar örtmüyor onu
gelen akşama
geçen akşamın içlenmeleri dadanmış
bu kahır sessizdir

içinin çıngarlarından yonttuğun
asi bir atbaşı gibi rüyalarının ucunda
umudun
sessizdir

filistinde akşamüstleri
sessizlik bir file somun gibi

İlhami Çiçek

Satranç Dersleri Şiirinden - İlhami Çiçek

Satranç Dersleri Şiirinden - İlhami Çiçek

"taşlar sürüldüğünde
kaleyi buyruksuz düşündü mü kişi
demek ki bütündür sallantıda
demek ki gök de anlaşılmaz bir biçimde ölü
cinayetlerde yeryüzüne paramparça dağılmıştır
aşk ve umut dağılmıştır
koygun bir gece gibi günü kaplayan
sevgilinin gözlerindeki zeytin siyahını
o oylum oylum kabarık şiiri
kaplayan
bir şeyse buyruksuzluk
taşlar sürüldüğünde
alıp kişiyi kayalar çarpar buyruksuzluk

çağı binip
cübbesinden gözükara süvariler çıkaran
o beyaz taş oyuncusunu nerde bulmalı
tutup üzengisinden öpüp koklamalı"

Satranç Dersleri - II

19 Ocak 2019 Cumartesi

otel odaları belgeseli (2007), bir valize sığan hayatlar, sevinç yeşiltaş

Otel Odaları Belgeseli - Bir Valize Sığan Hayatlar 
Sevinç Yeşiltaş
 TRT / 1. Bölüm






Otel Odaları Belgeseli - Bir Valize Sığan Hayatlar 
Sevinç Yeşiltaş
 TRT / 2. Bölüm






Otel Odaları Belgeseli - Bir Valize Sığan Hayatlar 
Sevinç Yeşiltaş
 TRT / 3. Bölüm









...ve İsmail (2. Bölümden)









İlhami Çiçek - Otel Odası


4 Ağustos 2014 Pazartesi

cahit yeşilyurt, ilhami çiçek'i anlatıyor, göğekin


Geçmişiyle ilgili yorumlara, özel hayatıyla ilgili anılarına hiç girmezdi.Bir yanını hep sis altında bırakmıştır...
Bir konuya girer, bir yerinde 'neyse, bırakalım' deyip kafamda buz gibi sorular bırakarak bir kaçışın balta girmemiş ormanında yiterdi.Çocukluk döneminden taşıyıp üstünü hüznün toprağıyla örttüğü derin ruh yaraları, iç acıları, belli belirsiz, kapalı kapılar ardında kesilmiş bir hayvanın kanı gibi, suskunların mağrur kapısı altından akıyordu...

Göğekin
Cahit Yeşilyurt

4 Haziran 2012 Pazartesi

bir ilhami çiçek şiiri:otel odası & bir yalnızlık belgeseli: otel odaları


Otel Odası

bir otel odasının karanlık köşesinde
fırtınanın sesini andırıyor nefesim,
kulağımda saatin hüzünlü tiktakları
karşımda ise beni parçalayan bir resim!

tavanın bakışları gözlerime takılmış

beni tehdit ediyor zalim yalnızlığıyla
çilekeş kitaplarım konuşmuyorlar artık
içimde gizli bir ses hükmediyor ki “ağla”

donuk bir çeşme gibi sâkin kırık sandalye

sanki hasta bir nağme elimdeki defterim
bin bir anıyla dolmuş boşalmış küçük dolap
hayatından usanmış kirli elbiselerim…

bunalmaktan çürümüş zeytin çekirdekleri

kuru oduna dönmüş masamdaki ekmekler…
ulu…yüce tanrıya her akşam söylediğim
boğazımda birikmiş yarım kalmış dilekler…

gene kederle yüklü örümcekli duvarlar

her gün aynı ızdırap her gün aynı yaşantı
gene geceye gebe çabuk biten sabahlar
gene her şey kapkara, gene her şey kaskatı!..


İlhami Çiçek

17 Ekim 2011 Pazartesi

umut, ilhami çiçek

Her insan çağından sorumludur.Bu bağlamda düşünüyorum 'tanıklık' olgusunu.İnandığım öğreti, beni sorumlulukla boyutlandırıyor.Çağın tanığı olmam, bu boyutun gereğidir.Saptamakla birlikte, soruşturmayı ve yargılamayı da içeren bir etkinliktir.

Çağımız korku çağıdır.Umut'la beslenmediği için erdem'e yer yok bünyesinde..

İlhami Çiçek