13 Ocak 2022 Perşembe

Hayat Hanım, Ahmet Altan


İnsanların hayatları bir gecede değişiyordu.Her şey öylesine çürümüştü ki hiç kimsenin hayatı kendi geçmişinin köklerine tutunamıyordu.Herkes lunaparktaki kukla hedefler gibi bir vuruşla devrilip kaybolma ihtimaliyle yaşıyordu.

...

Tanımadığımız bir boşluğun içinde düşüyorduk ama nereye düştüğümü bilmiyordum.Onu daha sonra öğrenecektim.

...

Bu binada yaşayanların bir kısmının karanlık işlere bulaştıklarını herkes seziyordu ama o karanlık bu binanın içine sızmıyordu.

...

Suya atılmış bir dal parçası gibi hissediyordum kendini, öyle akıp gidiyordum.

...

Dümdüz bakan, sizi hiç ilgilendirmeyen bir şeyler düşünen ve sizinle hiç ilgilenmeyen iri siyah gözbebekleri.

...

Bu hana, bu çevreye ait olmadığı belliydi, birisi, onun kim olduğunu anlatan dekoru arkasından çekivermiş, onu bambaşka bir dekorun önüne koymuştu.Birçoğumuz gibi o da geçmişini kaybetmiş, gizemli bir belirsizliğin içinde hayalet gibi dolaşıyordu.

...

Her soruyla birlikte kendi hayatımın içinde küçücük bir parça olduğumu farkediyordum, o hayatı dolduramıyor, bir yerden bir yere götüremiyordum.Olaylarla birlikte kendi iradem dışında kıpırdıyordum.Ne boyun eğerek ne de başkaldırarak hayatımı yönlendirecek bir gücüm vardı.Ben bir hiçtim, varlığım hiçbir şeyi değiştirmiyordu.

...

- Kierkegaard, Regina isimli genç bir kıza aşık olmuştu, kıza evlenme teklif etti, kız kabul etti.Ama Kierkegaard son anda kendisinin evlenmek için fazla karamsar ve dindar olduğuna karar verip vazgeçti.Regina geri dönmesi için çok yalvardı, çok ağladı ama Kierkegaard dönmedi.

- Sonra ne oldu?

- Regina başkasıyla evlenip mutlu oldu, Kierkegaard hayatı boyunca mutsuz yaşadı.

...

...küçük bir mahalle meyhanesinde neşeyle yemek yerken dayanamayıp "mutlu musun" diye sormuştum.Yüzüme uzunca bir süre, beni tedirgin eden bir dikkatle bakmıştı, "bir kadına bunu sormamalısın" demişti, "mutlu olup olmadığını bilemez ama mutluluğunda neyin eksik olduğunu çok iyi bilir.Bunu ona hatırlatmamalısın."O eksikliğin en cesur kadınları bile endişelendirebileceğini ben nereden bilebilirdim ki...

...

"Ben aldırmam öyle şeylere, korkmak için çok yaşlıyım."

...

"İnsanlar kendilerinden başka her şeyi değiştirebiliyorlar" demişti."Bir tek kendilerini değiştiremiyorlar.Onların laneti de bu."

...

Mitolojide de dinde de hayat büyük bir şiddetle başlıyor.

...

Tolstoy'un yedi yaşındaki oğlu öldüğünde kırlarda "ölüm yok, ölüm yok" diye bağırarak koştuğu aklıma geldi.

...

- Dostluk, her şeyden önce, kesin güven duymaktır, onu aşktan ayıran budur.

Yourcenar.

- Sadece kişisel kusurlarımız değil istemeden başımıza gelen felaketler de ahlakımızı bozabilir.

Henry James.

...

- Beni öldürmek istiyor musun?

- Bazen

Hafifçe bana doğru yaklaştı.

- Bazen öldür o zaman, dedi...

...

Bir keresinde Hayat Hanım, "ben büyük kararlar vermiyorum," demişti, "sadece küçük kararlar veriyorum.Beni küçük kararlar mutlu ediyor." "Herkesin büyük karar vermesi gereken bir zaman gelir," demiştim."Evet" demişti, "dileyelim de bizim için öyle bir zaman gelmesin."

...

Çağdaş İngiliz Şiiri dersinde okuduğumuz Auden'in dediği gibi:

"Garip bir şey/görmüş olmalıydılar, gökten düşen bir çocuk mesela/Ama gidecekleri bir yer vardı ve sakince yelken açacakları bir denizleri."

...

Bir pulcu dükkanım vardı, dedi.Ender bulunan pullar satardım.Üç ay önce hatalı basılmış bir pulun piyasada dolaştığı söylentisi yayıldı.Dünyada başka hiçbir örneği olmayan hatalı bir pul kadar değerli bir şey yoktur.

...

Ahmet Altan
Hayat Hanım

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder