21 Aralık 2019 Cumartesi

çehov üzerine, vladimir nabokov, rus edebiyatı dersleri


...



Yeni tanıştığı radikal gazeteci ve hikaye yazarı Korolenko'ya "Hikayelerimi nasıl yazarım biliyor musunuz?" demişti."İşte şöyle!"

"Masasına baktı" diyor Korolenko, gözüne çarpan ilk nesneyi alıp -kül tablasıydı bu- önüme koydu ve şöyle dedi: "İstiyorsan, yarın bir hikayen olacak.Kül tablası isminde."

O anda kül tablası büyülü bir dönüşüm geçiriyormuş gibi geldi Korolenko'ya: "Bazı belirsiz durumlar, henüz somut biçim kazanmamış serüvenler, kül tablasının etrafında billurlaşmaya başlamıştı bile."

...

Hiçbir yazar böylesine hazin karakterleri, Çehov kadar az vurguyla yaratmamıştır."Arabada" adlı öyküden yaptığımız şu alıntı özetliyor bu karakterleri: "Ne tuhaf, diye düşündü; Tanrı niçin zayıf, mutsuz, işe yaramaz insanlara bu kadar hoş bir tabiat, mahzun, hoş, nazik gözler bahşediyor -niçin bu kadar çekiciler?"


...

Aynı muhteşem hikayede (Çukurda), kıza Rusya'da nerelere gittiğini anlatan bir berduş köylü vardır.Köylünün dediğine göre bir gün, muhtemelen siyasi görüşleri nedeniyle Moskova'dan sürgün edilmiş bir beyefendi onunla Volga Nehri üzerinde bir yerde karşılaşınca, üzerindeki paçavralara ve yüzüne bakıp gözyaşlarına boğularak "Vah," demiştir, "ekmeğin kara, günlerin kara."

...
Nükteci insanlar için, Çehov'un kitapları hüzünlü kitaplardır; şöyle ki, ancak mizah anlayışı olan okurlar onlardaki hüznü takdir edebilir.Sesi kıs kıs gülmeyle esneme arası çıkan yazarlar vardır -bunların çoğu profesyonel mizahçılardır mesela.Bir de kıkırdamayla hıçkırarak ağlama arası bir şey olanlar vardır -Dickens bunlardan biridir.Ayrıca yazarın, güzel bir trajik sahnenin ardından tamamen teknik bir rahatlama sağlamak amacıyla bilinçli olarak başvurduğu o berbat türde mizah vardır -ama gerçek edebiyata yabancı bir numaradır bu.Çehov'un mizahı yukarıdakilerden hiçbirine dahil değildi; tamamen çehov tarzıydı.Ona göre hadiseler aynı anda hem komik hem de kederliydi, ama kederli tarafı görmeden eğlenceli tarafı da göremezdiniz; çünkü ikisi birbiriyle bağlantılıydı.

...



Gogol gibi bir söz mucidi değildir Çehov; günlük giysileri içinde gider partilere.Böylece Çehov, bir yazarın söz tekniğinde fevkalade bir canlılık bulunmadan veya cümlelerini eğip bükmeye fevkalade önem vermeden de mükemmel bir sanatçı olabileceğinin iyi bir örneğini teşkil eder.Turgenyev oturup bir manzarayı tartışmaya koyulduğunda, ifadelerinin pantolon ütüsü gibi düzgün olmasına dikkat eder; bacak bacak üstüne atarken gözü çoraplarının rengindedir.Çehov bunlara aldırmaz; bu hususlar önemsiz olduğundan değil -çünkü bazı yazarlar için, doğru terkip mevcut olduğunda bunlar doğal ve çok güzel bir biçimde önemlidir -ama Çehov'un terkibi sözel inceliklere hayli yabancı olduğundan.Bir parça kötü grameri yahut gazeteden alınmış gibi duran gevşek bir cümleyi önemsemezdi hatta.İşin büyülü kısmı Çehov'un, akıllı bir aceminin kaçınacağı kusurlara müsamaha göstermesine, kelimeler içinde sokaktaki adamı, tabiri caizse sokaktaki kelimeyi görmekten hayli memnun olmasına rağmen, sanatsal güzellik aktarımı hususunda zengin nesrin ne olduğunu bildiklerini sanan birçok yazara baskın çıkmayı başarmasıdır.

...

Çehov'un ince mizahı, yarattığı hayatların griliğine sinmiştir.



...

Çehov'un hikayelerinde sürekli tökezlemeler görürüz ama bu tökezlemeler, yıldızlara bakan birinin tökezlemeleridir.Mutsuzdur bu adam ve başkalarını da mutsuz eder; kardeşlerini, en yakınındakileri değil, en ırağındakileri sever.Uzak bir ülkedeki zencinin  hali, bir Çinli hamal, Urallar'daki bir işçi ona, komşusunun kara bahtından ya da karısının sorunlarından daha keskin bir manevi acı verir.

...

Daha da ileri gidip Dostoyevski'yi ya da Gorki'yi Çehov'a tercih edenlerin asla Rus edebiyatının ve Rus hayatının temellerini, daha önemlisi evrensel edebiyat sanatının temellerini kavrayamayacağını söyleyeceğim.Ruslar tanıdıklarını Çehov'u sevenler ve sevmeyenler olarak ikiye ayırmayı oyun edinmişlerdi.Sevmeyenler makbul insanlar değildi.


...

Öykü gerçekten sona eriyor sayılmaz.Çünkü insanlar yaşadıkça dertleri, düşleri ve umutları da olası ve kesin bir sonuca bağlanamaz.

...


Avrupalı yazarlar arasında iyiyle kötüyü, kötünün geleneksel şiirde olduğu gibi tek bir bülbül, iyinin ise doğada olduğu gibi birkaç taneyi birden öttürmesiyle ayırt edebilirsiniz.

...

Çehov'un kitaplarının (sıkıntılı çevirilerinin bile) mümkün olduğunca çok okunmasını ve okurken tıpkı yazarın arzuladığı şekilde hayaller kurulmasını içtenlikle tavsiye ederim.Yanağından kam damlayan Golyat'lar çağında, narin Davut'lara dair bir şeyler okumakta fayda vardır.Tüm o kasvetli manzaralar, iç karartan çamurlu yolların kıyısındaki kurumuş söğütler, gri göklerde kanat çırpan gri kargalar, sıradan bir köşe başında akla geliveren olağanüstü hatıra -totaliter devletlere tapanların bize vaat ettiği o güçlü, mağrur dünyaların parıltısı içinde, bu hazin donukluğun, bu tatlı güçsüzlüğün, Çehov'un yarattığı bu güvercin grisi dünyanın kıymetini bilmek gerekir.

Vladimir Nabokov
Anton Çehov Üzerine
Rus Edebiyatı Dersleri
İletişim Yayınları


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder