22 Ocak 2017 Pazar

werner herzog, read read read


Werner Herzog
Read Read Read

şu cihan zindan mıdır dünya mıdır bilmem nedir, aşık seyrani, çerağ


Çerağ-Şu Cihan Zindan mıdır?

Şu cihan zindan mıdır dünya mıdır bilmem nedir
Şer midir mahşer midir kavga mıdır bilmem nedir

Uğrasmlar Allah'ın kılıcına iş erleri
Cümlesi sağır mıdır ağma mıdır bilmem nedir

Müslümanlıktan murat tutmaktır Allah emrini
Müslümanlık bir kuru dava mıdır bilmem nedir

Oldu sarıklar emini beyt-i mali Müslimin
Beyt-i mali Müslimin yağma mıdır bilmem nedir

Mültezimlik eylemek layık mı kürsü şeyhine
Eylemekten etmemek evla mıdır bilmem nedir

Bağrımı kaldırmayan yerden benim bu doğru söz
Aşk ile gayret midir sevda mıdır bilmem nedir

Hak söze razı olan Seyranî'yi incitmesin
Saz mıdır bu söz müdür şekva mıdır bilmem nedir

Aşık Seyrani

nazar, reha çamuroğlu


*"Bugün melankoli olarak adlandırdığımız şeyin nedeni dik kafalılık ve başı bozukluktur."
                                                                                                               Avillalı Azize Teresa

*"Ancak, biri var, tüm bu düşenleri elinde tutan, yavaşça ve sonsuza değin."
                                                                     Rilke

*"İyileştirme gücü olanın, yok etme gücü de vardır."
                                                   Anonim Kilise Deyişi

*"Bunu gören gökler, taraf tutmayacaklar mı?" 
                                                            Macduff

*"Başkarının düşlerinde yaptıklarınızdan da sorumlusunuz siz." 
                                                                                Marvin Harris

*"Tezgah çatırdıyor, mekik uçuyor,
onlar dokuyor, gece gündüz...
Senin kefenindir dokuduğumuz.
Sana tezgahımızda
Üçlü beddua dokuyoruz..."
Heinrich Heine, Silezyalı Dokumacılar


Eski bilge kişiler, bize, açık ve seçik öğretmişlerdir ki, insanı insan yapan yahut onu insanlıktan uzaklaştıran dört sıvı vardır bedeninde: Sarı safra, sümük, kan ve kara safra.İşte bu sonuncunun adıdır melankoli.
---
Keşişler, depolarının tıka basa dolu oluşunu, "ruhları doyurmak için kendi bedenlerinin sağlam olması gerekliliğine" bağlıyorlar.
---
Neden bir isyancıdan güzel konuşması beklenir, onu da anlayabilmiş değilim.Güzel konuşabilen biri niçin isyan etsin ki?
---
Aradia'nın kolları sonsuzca açılıyor.Bedenime kapanıyor.Hissettiklerimi size anlatmam imkansız.Altımızdan evler, köyler, kasabalar, katedrallerin kuleleri değil bu kez akan.Akıp geçen sanki yıldızlar, alemler.Başka başka alemler.Mümkün olan her şey sanki altımızdan akıp geçen.Endişe, kaygı ve korkunun anlamsızlığı.

Nazar
Reha Çamuroğlu

jim croce, time in a bottle


Jim Croce-Time in a Bottle



kati outinen & matti pellonpaa


Kati Outinen - Matti Pellonpaa

aşk romanları okuyan ihtiyar, luis sepulveda


"Huzur içinde ölemeyeceğim dostum.
Konacak dal ararken ağaçlara toslayıp duran kör bir kuş gibi çaresizce dolaşıp duracağım.
Bana yardım et dostum."

---

Antonio Jose Bolivar Proano yavaşça ayağa kalktı.Jaguarın cesedine yaklaştı ve çiftesinden çıkan saçmaların hayvanı nasıl parçaladığını görünce dehşete düştü.Hayvanın göğsü dev bir kardinalkuşu gibi kıpkırmızıydı, bağırsaklarıyla akciğerlerinden geriye kalanlar sırtından dışarı sarkıyordu.

Onu ilk gördüğünde bu kadar büyük olduğunu fark edememişti.Sıska olmasına rağmen görkemli ve güzel bir hayvandı; böyle zerafet dolu bir yaratığı düşüncelerde bile tahayyül etmek mümkün değildi.

İhtiyar sızlayan ayağına aldırmadan hayvanın tüylerini okşadı ve utanarak, şerefsiz, alçak bir varlığa dönüştüğünü hissederek hüngür hüngür ağladı; bu savaşın galibi kesinlikle kendisi değildi.

Gözleri gözyaşlarından ve yağmurdan bulanmış halde jaguarın bedenini nehrin kıvrımına kadar iteledi.Sular hayvanı ormanın derinliklerine, beyaz adamın asla kirletemeyeceği yerlere, Amazon Nehri'nin sularına, akıntıların cesedi taşlara çarparak parçalayacağı ve insan denen aşağılık haşarattan ebediyen korunacağı bir dünyaya taşıdı.

Sonra ihtiyar tüfeğini öfkeyle suya fırlattı ve silahın görkemden uzak bir biçimde dibe dalışını izledi.Bu medeni hayvanı seven tek bir canlı bile yoktu.

Antonio Jose Bolivar Proano, takma dişlerini çıkarıp mendiline sarmaladı ve bu trajediyi tetikleyen gringoya, belediye başkanına, altın arayıcılarına, canından çok sevdiği Amazon Ormanı'nın bekaretine göz diken herkese lanet okudu; sonra palasıyla kestiği kalın bir dalı baston gibi kullanarak, El Idilio'ya, barakasına ve birbirinden güzel sözcüklerle aşktan bahsederek insanların ne kadar barbar olduğunu ona unutturan romanlarına doğru yola koyuldu.

Aşk Romanları Okuyan İhtiyar
Luis Sepulveda

çamurdan çıkan sevgi

sor toprağa, can ozan

Can Ozan-Sor Toprağa

Adeta uyuşmuş beynin hırsından 
Ama yok inan mutluluğu satın alan.
Daima neden meşgulsün, hep yaman çelişkiler içinde kafan.
Bu nedenle zaman kaybettin durmadan 
Ve içinde unuttuğun biri vardı çocuk kalan.
O tükendikçe kaybolup kalırsın ya darmadağın. 
Anlarsın nedir lazım olan;
Nedir mühim olan.

Kainatın tüm dertleri üzerimde yığılsa da
Üzülmem asla.
Değirmenlerin ardında uzak nehirlere düştüm 
Çıkasım yok hala.
Güneyin yağmuruyla doldum bunca yıl, 
Birikmiş sorunlarım 
Dökülmüş satır satır, 
Kırılgan ucundayım sanki tüm zamanların
Ve anladım nedir lazım olan;
Nedir mühim olan.

Ne plan kalır ne macera dünyan kararınca,
Ama sen yine git ne kaçırdıysan ona ağla!
Seni yenemediysem de razıyım azınlığa,
Düşlerimle firar ettim en azından.
Dünüm yarınım uzak, 
Yegane varlığım bugün olmuş e ne yapayım daha,
Düşünmem zaten cehalet yasak değil benim hala durduğum hata.
Bilirim varlığın ölmekten korkuyor, 
Alın yazın mest olmuş uzaktan gülümsüyor. 
Hadi sor toprağa bak neler neler diyor.
Anlatsın nedir lazım olan;
Nedir mühim olan.

Can Ozan

özyaşamöyküm, elias canetti


"Özyaşamöyküm aslında benim hakkımda değil...
Ve buna kim inanabilir ki?"
                                                       Elias Canetti

hani bir sevgilin vardı, behçet necatigil, erol evgin

Hani Bir Sevgilin Vardı-Erol Evgin

Gizli Sevda 
Hani bir sevgilin vardı
Yedi sekiz sene önce,
Sevindi beni görünce.
Dün yolda rastladım

Sokakta ayaküstü
Evlenmiş, çocukları olmuş
Konuştuk ordan burdan,
Bir kız, bir oğlan. 

Mesutmuş, kocasını seviyormuş,
Seni sordu
Hiç değişmedi, dedim,
Anlıyordu.
Bildiğin gibi... 

Sana selâm söyledi.
Kendilerininmiş evleri..
Bir suçlu gibi ezik,



Behçet Necatigil