7 Kasım 2014 Cuma

cirrus, nenni, stalker


Cirrus
Nenni
Stalker
Andrei Tarkovsky 



"Rüyaların sonu geliyor galiba,
 uyanılmaz uykulara dalmak istiyorum" 
Asaf Halet Çelebi

tam o sırada, hikayenin ortasından diyaloglar, ahmet güntan

İyi ki her şey hakkına düşüncemi söylemeyecek kadar özgürüm, yoksa geri yankılanan sesimden kulaklarım sağır olurdu...
---
Kimse benimsemediği şeyi sonuna kadar elinde tutmuyor, bir nokta geliyor, sanki bir zil çalıyor, herkes tenefüse çıkıyor, kimse bir şeyin sonuna kadar gitmiyor, tam bir şeyi biraz anlamaya başlıyoruz, birisi bir soru soruyor, o sırada zil çalıyor, kimse sorunun cevabını alamıyor, almak istemiyor, öğretmen de zor soruların cevabını vermekten kurtuluyor, bu hep böyle, tenefüste geçiyor hayatımız, sanki bu okulda bize tenefüse çıkmayı öğretiyorlar.
---
Büyüklerin okuduğu gazetelere bak, önemli dedikleri haberlerin yanında bile koca memeli çıplak kadın resimleri var.
---
Aslında biliyor musun ikiyüzlülük de bir soygun, herkes kendi kendinden çalıyor devamlı, hırsızlık gibi.
Her şey ikiye ayrılır, iç, dış.İç yüz, dış yüz.
İç soygun, dış soygun.Eller yukarı, bu bir iç soygun.
---
Baksana.Ben üstünlüğümü kalbimin olmamasına borçluyum.
---
Bir gün ne okuyorsun diye sordu.Molloy dedim.Beckett diye bir adamın kitabı.Ne anlatıyor dedi, Bir adam var, paltosunun sağ cebinden çakıl taşını alıp emiyor, sonra sol cebine koyuyor, sonra bir taş daha alıyor sağ cebinden, emip yine sol cebine koyuyor dedim.İnanamadı, bunu mu okuyorsun dedi, Niye emiyormuş diye sordu, Bedensel bir ihtiyaçmış dedim, Bütün çakıltaşların tadı aynıymış.Elimden aldı kitabı, kapağını yırttı, Yeter artık bu saçmalıklarla oyalandığın dedi.O günden beri sıkı Beckett'çiyim.
---
Ben hakikaten seri katil olabilirim bak, ciddi söylüyorum, benden iyi bir seri katil çıkmaz mı sence, düşün, ben yakalanmışım, Nasıl biriydi diye soruyorlar, Çok iyi bir çocuktu, sessizdi, devamlı kitap okurdu, kafasını kitaplardan hiç kaldırmazdı, çok şaşırdık, çok efendiydi, notları yüksekti.Hiç ters bir davranışını görmediniz mi?Yo valla hiç görmedik.
---
Valla burası aslında bir Ceza Kolonisi, ama filmlerde yok edilmek isteyenin intikamı da hep acı olur biliyorsun...
---
İçinde saklanacak bir kalabalık buluruz mutlaka.

Tam o sırada
Hikayenin Ortasından Diyaloglar
Ahmet Güntan

4 Ekim 2014 Cumartesi

kız cengiz'in şarkısı, ahmet güntan, emrah altınok

Kız Cengiz'in Şarkısı*

Söz: Ahmet Güntan
Müzik: Emrah Altınok
Düzenleme: Emrah Altınok, Turgut Pöğün
Akustik Gitar & Vokal: Emrah Altınok

Mix & Mastering: Olcay Demirci



-Kız Cengiz'in Şarkısı-

Neysem oyum
Neysem oyum
Kalsam oyum
Kaçsam oyum
Diyorsun ki
Kaç kişisin
Bir tek benim
Neysem oyum

Neysem oyum
Bu bir oyun
Yatsam oyun
Kalksam oyun
Biliyorsun 
Bekliyorum
Kim bulacak
Bulsa oyun


Neysem oyum
Neysem oyum
Buralardan
Gitsem oyun
Neysem oyum
Umutluyum
Beni bulsan
Bitse oyun

Neysem oyum
Neysem oyum
Yatsam oyun
Kalksam oyun
Diyorsun ki
Kaç kişisin
Bir tek benim
Neysem oyum
Neysem oyum
Neysem oyum
Buralardan 
Gitsem oyun
Neysem oyum
Umutluyum
Beni bulsan
Bitse oyun

Neysem oyum
Neysem oyum
Buralardan 
Gitsem oyun
Neysem oyum
Umutluyum
Beni bulsan
Bitse oyun

Ahmet Güntan
Tam o Sırada
(Hikayenin ortasından diyaloglar)


* Bu parça, bir roman karakteri olan Kız Cengiz'e aittir. Kendisini tanımak istiyorsanız Ahmet Güntan'ın son romanı "Tam o sırada. [Hikâyenin ortasından diyaloglar]"ı okumalısınız.
..ve evet, hikayede Kız Cengiz'e ait olan parçaya hayat verme fırsatım oldu. Kız Cengiz'i tanıyıp, şarkının sözlerini edindikten sonra gitarı elime aldım ve ortaya bu beste çıktı. Bana bu fırsatı tanıyan Ahmet Güntan'a ve düzenleme - kayıt aşamalarında emeği geçen değerli müzisyen arkadaşlarıma sonsuz teşekkürler.

Emrah Altınok

bülbül havalanmış yüksekten uçar, ebru kaptan, karacaoğlan operası


Bülbül Havalanmış Yüksekten Uçar
Karacaoğlan Operası
Ebru Kaptan



allah sadece iyi insanlara ait değildir, marmoulak, kamal tabrizi


Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
Siz saygıdeğer halka selam olsun.
Özellikle de tutuklu arkadaşlarımıza.
Hepimiz biliyoruz ki, İnsanlar...bazen kanunları çiğner.
Çeşitli ihtiyaçlar yüzünden.
Suçluların, dinsiz-imansız olduğu söylenir.
Bunun anlamı nedir?
Müsaadenizle açıklayayım.
Öncelikle...şunu kafanızdan atın.
Allah sizi unutmadı.
Hapishanenin kapısı size kapalı olabilir.Ancak Allah'a giden yollar, her zaman açıktır.
Kaçmak için yol aramaktan vazgeçin.
Allah sadece iyi insanlara ait değildir.Bizim Allah'ımız suçluların da Allah'ıdır.
Sadece Allah insanlara ayırımcılık yapmaz.
Allah, nezaket ve iyilikte herkesten daha üstündür.
Dostluk ve bağışlamada en yücedir.
İyi bir arkadaş, dostuna her şeyi verir.
İnsanlara İlahi tavsiyelere uysalardı, asla hırsızlık yapmazlardı.
Ne yazık ki, bazı insanlar her şeyi kendilerine istiyorlar.
Bu, çok kötü bir şeydir.
İnsanların iyi olması için çalışmamız gerek.
Bu ise, ilgi göstermekle olur.
Bu, Allah'a götüren yegane yoldur.
Bu çok önemlidir.
Niyetim vaaz vermek değil.
Faydası yok çünkü.
Zorla kimseyi cennete sokamazsınız...
Bu nedenle insanlar...
Müsaadenizle bir şiirle bitireyim sözlerimi.
İnsan değerlidir.
Sadece insan olduğu için.
Güzel kıyafetler onun değerini yansıtmaz.
İnşallah, hepiniz yakında buradan çıkarsınız.
ve yolunuzu bulursunuz.
Lütfen bana da dua edin ki,
yolumu bulayım.
Umarım sizi bir daha burada görmem.
Siz de beni görmezsiniz.
İnşallah başka yerlerde görüşürüz.
Allah'ın selam ve rahmeti üzerinize olsun.

Marmoulak (2004)
Kamal Tabrizi



kötülük, insanın taşrası, elias canetti

Her türlü etiğin temel sorusu: İnsanlara ne kadar kötü oldukları söylenmeli midir?Yoksa insanları masumiyetleri içinde kötü olmaya bırakmak mı gerekir?Bu soruyu yanıtlayabilmek için, kötülüklerini bilmek insanlara daha iyi olabilmek için bir olanak mı sağlar, yoksa onların kötülüklerini kökü kurutulamaz kılan, asıl bu bilgi midir, bu konuda karar vermek gerekir.Çünkü belki de kötünün, bir kez böyle bir nitelikle ayrılıp adlandırıldıktan sonra, artık kötü olarak kalması gerekebilir: Böyle bir durumda kötü, kendini saklayabilir, ama her zaman da vardır.

İnsanın Taşrası
Elias Canetti

marmoulak (2004), kamal tabrizi

...
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
Size önemli bir konudan söz etmek istiyorum.
Konu sinema ile ilgili.
Bu gün Pulb Fiction (Ucuz Roman) filminden söz etmek istiyorum.
Evet, film Tarantino birader tarafından çekilmiş.
Kendisi büyük Ehl-i kitap sinemacılardandır.
Bir kaç tane de ödülü vardır.
...
Marmoulak
Kamal Tabrizi


özgürlük, insanın taşrası, elias canetti


Özgürlük sözcüğü önemli bir gerilimi, var olanlar arasında belki de en önemli gerilimi dile getirmeye yarar.İnsanoğlu hep çekip gitmek ister: gidilecek yerin adı olmadığında, bu yer belirlenemediğinde ve sınırları da görülemediğinde, özgürlük diye adlandırılır.

Bu gerilim uzam açısından anlatımını, bir sınırı sanki o sınır yokmuşçasına aşmaya yönelik şiddetli istekte bulur.Uçmada simgesini bulan özgürlük, o eski ve mitlerden kaynaklanma duygu doğrultusunda, güneşe kadar uzanır.

İnsanın Taşrası
Elias Canetti

butimar, sedat anar


Butimar
Sedat Anar


eski ustalar, thomas bernhard

Irsrsigler aslında bana rastlamadan önce müzikten habersizdi, tüm sanatlardan habersizdi, aslında her şeyden habersizdi, kendi budalalığından bile.
---
Kendimi bildim bileli, dünyada hiçbir şeyi müzikten çok sevmedim, diye düşündüm.Reger'den geçerek, müzeden dışarı çıkarak, çocukluğuma bakarak.Çoktan geçmişte kalmış olan çocukluğa bu aradan bakışları hep severim ve kendimi tamamen onlara bırakırım ve onlardan olabildiğince faydalanırım...
---
Öğretmenlerinkinden daha ucuz bir sanat zevki yoktur.
---
Bana da devletin çirkinliklerinden ve bu devlet tarafından belirlenmiş dünyadan başka bir şey vermediler.Bana da bugünkü genç insanlara verdikleri gibi kafasızlıkları, yeteneksizlikleri, ahmaklıkları ve beyinsizlikleri dışında bir şey vermediler.Bana da öğretmenlerim yeteneksizliklerinden başka bir şey vermediler, diye düşünüyorum.
---
Yıllarca, öğleden sonraları en mutlu insandım, öğleden önceleri en mutsuz...Sabah erkenden doğru mutsuzluğa gidiyor ve öğlen ya da öğleden sonra başlangıcında mutluluğa geri dönüyordum.
---
Rembrandt'ın annesinin resmedilmiş yüzü, benimkinin gerçek yüzüne karşın nedir ki? diye sordu gene.Tuna nehrinin onları görürken içinden yürüyebildiğim su basmış kıyıları nedir ki resmedilmişlerin yanında? dedi.Benim için, dedi dün, resmedilmiş saltanattan daha iğrenç bir şey yoktur.Saltanat resamlığı, başkaca bir şey değil, dedi.Resmetmek diyor insanlar, belgelemek diyorlar, ama bildiğimiz üzere yalnızca yalan olan, doğru olmayan resmediliyor ve belgeleniyor, sonraki kuşaklar doğru olmayanı ve yalan olanı asıyor duvarlara, büyük yazarlar denilenlerin bize bıraktıkları kitaplarda yalnızca doğru olmayan ve yalan var, bu duvarlarda asılı olan resimlerde yalnızca doğru olmayan var, yalan var.
---
Ben adeta bir insan fanatiğiyim, dedi, doğal olarak insanlık fanatiği değilim, ama bir insan fanatiğiyim.Beni her zaman insanlar ilgilendirdi, dedi, çünkü doğuştan tiksindim onlardan, hiçbir şey beni insanların çektiği gibi yoğun olarak çekmedi kendisine, aynı zamanda da hiçbir şeyden insanlardan tiksindiğim gibi tiksinmedim.İnsanlardan nefret ediyorum, ama onlar aynı zamanda benim tek yaşam amacım.
---
İnsanlar güzel çocuklukları olduğunu söylüyorlar, ama mutlaka cehennemdir.İnsanlar her şeyi sahteleştiriyor, yaşadıkları çocukluğu da sahteleştiriyorlar.Güzel bir çocukluk geçirdim diyorlar, oysa yalnızca cehennemi yaşadılar.
---
Bir çocuk yapmak ve ona ikiyüzlülükle bir yaşam armağan etmek demek, dünyaya ağır bir mutsuzluk getirmek ve yerleştirmekten başka bir şey değildir ve ana babalar bu ağır mutsuzluk yüzünden sonradan durup durup ürkerler.
---
Ben kutlamalar nefret edicisiyim.
---
Sırf dünyada olmak bile mutsuzluktan başka bir şey değildir ki, evet, diye düşündüm hep, insanlar doğum günlerinde bir anma yapsalar doğum günlerine, yani kendilerine onları dünyaya getirenler tarafından yapılan haksızlığı anma, buna anlayış gösterebilirdim, ama bir şölene değil.
---
Bu ülkede bugün nereye bakarsak bakalım, gülünçlüğün bir lağım çukuruna bakıyoruz, dedi Reger...Gülünç kişiler ne kadar gösterişli olursa o derece gülünçleşirler, dedi.
---
Hayranlık kör eder, dedi Reger dün, hayranlık duyanı budalalaştırır.İnsanların çoğu bir kez hayranlık hayranlığa kapıldılar mı artık hayranlıktan kurtulamaz ve böylece budalalaşırlar.İnsanların çoğu sırf bu yüzden budaladır ömür boyu, hayranlık duydukları için.Hayranlık duyulacak hiçbir şey yoktur, dedi Reger dün, hiç, ama hiçbir şey.İnsanlar için saygı duymak ve değer vermek çok güç olduğu için, hayranlık duyarlar, bu daha kolaydır onlar için, dedi Reger.Hayranlık saygı duymaktan değer vermekten daha kolaydır, hayranlık budalanın niteliğidir, dedi Reger.
---
Cahil hayranlık duyar, çünkü hayranlık duymamayı beceremeyecek kadar aptaldır, eğitimli ise bu iş için çok sapıktır, dedi Reger.Cahil denilenin hayranlığı çok doğaldır, eğitimli denilenin hayranlığı ise doğrudan doğruya sapıkça bir sapıklıktır, dedi Reger.
---
Söylenen her şey, er geç saçma olarak ortaya çıkar, ama bunu inandırıcı biçimde, elimizden gelen en inanılmaz şiddetle söylersek, o zaman suç olmaktan çıkar, dedi.Düşündüğümüz şeyi söylemek de istiyoruz, dedi Reger ve söyleyinceye kadar da huzursuz oluyoruz , susarsak, bu yüzden boğuluruz.
---
Sanat cahili müzeye gider ve aşırılıkla kendini iğrendirir, dedi Reger.Ama doğal olarak müze ziyaretiyle ilgili bir öneride bulunulamaz.İşin eri, müzeey en fazla bir resmi, bir heykeli, bir objeyi incelemek için gider, dedi Reger, müzeye bir Veronese'ye, bir Velazquez'e bakıp onun üzerinde karar vermeye gider, dedi Reger.
---
Bütün iyi ruhlar tarafından terkedilmiş durumda bu bankın üzerinde oturuyoruz...
---
Ressamlar pislik resmediyorlar, besteciler pislik besteliyorlar, yazarlar pislik yazıyorlar.
---
Yaşlıların söyleyecek şeyleri yok, dedi Reger, ama gençlerin söyleyecek şeyleri daha az, bugünkü durum bu.
---
Yalan iş, onlarda yalan bir yaşamla durmadan yer değiştiriyor, yazdıkları yalan, yaşadıkları yalan, dedi Reger.
---
Sonunda artık sanattan hiç zevk almaz oluruz, tıpkı yaşamdan da almadığımız gibi...
---
Ben bu kışı yaşamda kalarak geçireceğime ve de atlatacağıma inanmıyordum.
---
Kendimi kurtarmış olmasaydım ve öldürseydim daha iyi olurdu.Ama cenaze ile ilgili olarak yaptığım onca koşturma da zaten bana kendimi öldürme zamanı bırakmadı.Kendimizi hemen öldürmezsek, bir daha hiç öldüremeyiz, korkunç olan bu, dedi.Tıpkı en sevdiğimiz insan gibi ölü olmak isteğini duyarız, ama kendimizi gene de öldürmeyiz, bunu düşünürüz, ama gene de yapmayız, dedi Reger.
---
Bu tek sevdiğimiz insana neler yapmadık ki, dedi Reger, binlerce ve yüzbinlerce acının içine soktuk bu hiç kimseyi sevmediğimiz kadar sevdiğimiz insanı, nasıl da üzdük bu insanı ve gene de onu başkasını sevmediğimiz gibi sevdik, dedi Reger.Bizim dünyada hiçkimseyi sevmediğimiz kadar sevdiğimiz insan öldüğünde, bizi korkunç bir vicdan azabıyla bırakır geride, dedi Reger...

Eski Ustalar
Thomas Bernhard