İyi ki her şey hakkına düşüncemi söylemeyecek kadar özgürüm, yoksa geri yankılanan sesimden kulaklarım sağır olurdu...
---
Kimse benimsemediği şeyi sonuna kadar elinde tutmuyor, bir nokta geliyor, sanki bir zil çalıyor, herkes tenefüse çıkıyor, kimse bir şeyin sonuna kadar gitmiyor, tam bir şeyi biraz anlamaya başlıyoruz, birisi bir soru soruyor, o sırada zil çalıyor, kimse sorunun cevabını alamıyor, almak istemiyor, öğretmen de zor soruların cevabını vermekten kurtuluyor, bu hep böyle, tenefüste geçiyor hayatımız, sanki bu okulda bize tenefüse çıkmayı öğretiyorlar.
---
Büyüklerin okuduğu gazetelere bak, önemli dedikleri haberlerin yanında bile koca memeli çıplak kadın resimleri var.
---
Aslında biliyor musun ikiyüzlülük de bir soygun, herkes kendi kendinden çalıyor devamlı, hırsızlık gibi.
Her şey ikiye ayrılır, iç, dış.İç yüz, dış yüz.
İç soygun, dış soygun.Eller yukarı, bu bir iç soygun.
---
Baksana.Ben üstünlüğümü kalbimin olmamasına borçluyum.
---
Bir gün ne okuyorsun diye sordu.Molloy dedim.Beckett diye bir adamın kitabı.Ne anlatıyor dedi, Bir adam var, paltosunun sağ cebinden çakıl taşını alıp emiyor, sonra sol cebine koyuyor, sonra bir taş daha alıyor sağ cebinden, emip yine sol cebine koyuyor dedim.İnanamadı, bunu mu okuyorsun dedi, Niye emiyormuş diye sordu, Bedensel bir ihtiyaçmış dedim, Bütün çakıltaşların tadı aynıymış.Elimden aldı kitabı, kapağını yırttı, Yeter artık bu saçmalıklarla oyalandığın dedi.O günden beri sıkı Beckett'çiyim.
---
Ben hakikaten seri katil olabilirim bak, ciddi söylüyorum, benden iyi bir seri katil çıkmaz mı sence, düşün, ben yakalanmışım, Nasıl biriydi diye soruyorlar, Çok iyi bir çocuktu, sessizdi, devamlı kitap okurdu, kafasını kitaplardan hiç kaldırmazdı, çok şaşırdık, çok efendiydi, notları yüksekti.Hiç ters bir davranışını görmediniz mi?Yo valla hiç görmedik.
---
Valla burası aslında bir Ceza Kolonisi, ama filmlerde yok edilmek isteyenin intikamı da hep acı olur biliyorsun...
---
İçinde saklanacak bir kalabalık buluruz mutlaka.
Tam o sırada
Hikayenin Ortasından Diyaloglar
Ahmet Güntan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder