Tarih 1930'lar.Ankara'da hemen herkesin Atatürk'ün direktifleriyle dilci olduğu bu yıllarda, kimin fikri bilinmez, Arapça dava sözcüğünün öz öz türkçe sava'dan geldiği inancı doğmuş.Eski dilde müddei (dava eden) karşılığı olarak da savacı'dan bozma savcı sözcüğü önerilmiş.Bir müddet sonra savcının esas anlamının başka olduğu farkedilince ne yapmışlar dersiniz?Basit: sav sözcüğünün anlamını kurul kararıyla değiştirmişler; 1200 yıldan beri "söz" anlamını koruyan bu eski kelime, 1935 itibariyle "tez,iddia" olarak Yeni Türkçe'nin dağarcığına eklenmiş.
Sevan Nişanyan
Elif'in Öküzü ya da Sürprizler Kitabı
21 Ekim 2011 Cuma
ömer ihyâüddin efendi
Ömer İhyâüddin Efendi'nin hassas, alıngan ve aşırı duyarlı bir mizaca sahip olması onun intiharına sebep olarak gösterilmektedir.İntiharından bir hafta önce söylediği ve mezar taşına kazınan şu mısralar bu düşünceyi doğrulamaktadır:
"zarûret hiç kalır, bin türlü kahriyat ile bittim
ne hakkı lâkin aldattım, ne bir zîrûhı incittim"
Cemile Sümeyra
Kendi Kalemini Kıranlar, Türk Edebiyatında İntihar
"zarûret hiç kalır, bin türlü kahriyat ile bittim
ne hakkı lâkin aldattım, ne bir zîrûhı incittim"
Cemile Sümeyra
Kendi Kalemini Kıranlar, Türk Edebiyatında İntihar
siyah deri beyaz maskeler, frantz fanon
"ruhlarına sinsice korku ve dehşet salınmış, aşağılık kompleksi, küçüklük, kölelik duygusu ve kopkoyu umutsuzluk yerleştirilmiş milyonlarca insandan sözediyorum"
aime cesaire, discours sur le colonialisme
Önüne 'başkaları'nın koyduğu engellerden azade, günyüzüne çıkarılıp yükseltilecek bir anlam, bir gerçeklik bulmak için çapasını kendi toprağına, kendi etine sokmasını bilen bir insanlık...
...
'Elveda sırtlan derisinden yapılmış kısa pantolon, elveda hasır şapka'
...
"Ben Paris'teyken..." diye söze başlarken ağzından isi-kumu iyi kazınmamış sözler dökülmektedir.
...
Ve bu böyle kırk yıl sürüp gider.Evet, bu şehrin insanı kendini böyle tüketir, bu acıklı monotonide.Şehrin hayatı da her çizgisiyle bu tükenişe bir dekor olarak katılır.
...
Senegallinin olup olacağı bir süvari askeri, bir jandarma olmaktır, komutanın emrinden dışarı çıkmayan, emre itaatten başka bir şey bilmeyen iyi asker, cesur asker, kuş uçurmayan jandarma.
"yaklaşma!"
"ama niçin?"
"ben bilmem.yaklaşma!"
...
Çocukluğumda annem, güftelerinde zencinin gölgesine bile yer vermeyen Fransızca şarkılarla, Fransızca romanlarla doldurdu kulaklarımı.Ona itaatsizlik ettiğim, yaramazlık yaptığım zaman, bir zenci gibi davranmamam gerektiğini söyleyip durdu bana.
...
Kölelikten kurtulmakla efendi olunmaz.Kölelerin olmadığı yerde efendi de yoktur çünkü.
...
Sen'in dünyanı inşa etmem için verilmemiş miydi benim özgürlüğüm?
...
Frantz Fanon
Siyah Deri Beyaz Maskeler
"Sakla beni biçilmemiş bir tarlanın
Firar eden bir zenciyi sakladığı gibi"
aime cesaire, discours sur le colonialisme
Önüne 'başkaları'nın koyduğu engellerden azade, günyüzüne çıkarılıp yükseltilecek bir anlam, bir gerçeklik bulmak için çapasını kendi toprağına, kendi etine sokmasını bilen bir insanlık...
...
'Elveda sırtlan derisinden yapılmış kısa pantolon, elveda hasır şapka'
...
"Ben Paris'teyken..." diye söze başlarken ağzından isi-kumu iyi kazınmamış sözler dökülmektedir.
...
Ve bu böyle kırk yıl sürüp gider.Evet, bu şehrin insanı kendini böyle tüketir, bu acıklı monotonide.Şehrin hayatı da her çizgisiyle bu tükenişe bir dekor olarak katılır.
...
Senegallinin olup olacağı bir süvari askeri, bir jandarma olmaktır, komutanın emrinden dışarı çıkmayan, emre itaatten başka bir şey bilmeyen iyi asker, cesur asker, kuş uçurmayan jandarma.
"yaklaşma!"
"ama niçin?"
"ben bilmem.yaklaşma!"
...
Çocukluğumda annem, güftelerinde zencinin gölgesine bile yer vermeyen Fransızca şarkılarla, Fransızca romanlarla doldurdu kulaklarımı.Ona itaatsizlik ettiğim, yaramazlık yaptığım zaman, bir zenci gibi davranmamam gerektiğini söyleyip durdu bana.
...
Kölelikten kurtulmakla efendi olunmaz.Kölelerin olmadığı yerde efendi de yoktur çünkü.
...
Sen'in dünyanı inşa etmem için verilmemiş miydi benim özgürlüğüm?
...
Frantz Fanon
Siyah Deri Beyaz Maskeler
Firar eden bir zenciyi sakladığı gibi"
kitab-ül hiyel, ihsan oktay anar
Kitab-ül Hiyel
İhsan Oktay Anar
17 Ekim 2011 Pazartesi
hoşçakal dostum
"Kötülük neden uzaklarda aranıyor, anlamıyorum" Ece Ayhan
Arta kalanlardan bir yaşam bile artmıyor bazen.
17.10.2011
Hoşçakal dostum
romantik korno, akif kurtuluş

…
Neden hiç kimse bir insanı, bir şehirde kalacak ya da bir şehri terk edecek kadar sevmiyor?
…
Ne yapsak boşunaydı.Bir şehri ve gövdesini terk edecek kadar ülkesini sevenler bile, bir şehri terk edecek kadar bir insanı sevmemize yetmiyordu.Aslında hiçbir şey böyle bir sevgisizliği hak etmiyordu.
…
Ah ayrılık! Bitkin beden! Dökülmüş kan!
Akif Kurtuluş
"zenginler yoksulları tartıştı"
Beş yıldızlı yoksulluğumuzla bile baş başa bırakmadılar..Dedeman'dan 'yoksullara metanet uzmanı' projesi çıkmış.
abes çarkını durdurmak,remzi gürkan
işte türkiyede gazeteciliğin 150 yıllık tarihi özetle budur.emil galip sandalcının söylediği gibi "türkiyede en belalı iş gerçeği
aramak,en pahalı nesne gerçeği dile getirmektir,bu yüzden de bizde gerçekler
ortalıkta 'tebdili kıyafet dolaşırlar,usta makyajlı sahne oyuncuları gibi
aynada kendi kendilerini bile tanıyamazlar"
maalesef tabakhanede çalışan işçilerin ufunetin kokusunu hissetmemeleri durumu değiştirmez,ufunet kokar ve işte kokuyor...ne akara kokara bakma,torbaya gelene bak faydacılığı ne de devekuşu misali başı kuma sokarak korunma çabaları bir işe yaramıştır.
bu abes çarkını durdurabilmenin yegane yolu ,yoldan çıkmaktır.hiç gidilmeyen yere yol yoktur.
ufuk çizgisine bakacağız.
Remzi Gürkan
maalesef tabakhanede çalışan işçilerin ufunetin kokusunu hissetmemeleri durumu değiştirmez,ufunet kokar ve işte kokuyor...ne akara kokara bakma,torbaya gelene bak faydacılığı ne de devekuşu misali başı kuma sokarak korunma çabaları bir işe yaramıştır.
bu abes çarkını durdurabilmenin yegane yolu ,yoldan çıkmaktır.hiç gidilmeyen yere yol yoktur.
ufuk çizgisine bakacağız.
Remzi Gürkan
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)