işte türkiyede gazeteciliğin 150 yıllık tarihi özetle budur.emil galip sandalcının söylediği gibi "türkiyede en belalı iş gerçeği
aramak,en pahalı nesne gerçeği dile getirmektir,bu yüzden de bizde gerçekler
ortalıkta 'tebdili kıyafet dolaşırlar,usta makyajlı sahne oyuncuları gibi
aynada kendi kendilerini bile tanıyamazlar"
maalesef tabakhanede çalışan işçilerin ufunetin kokusunu hissetmemeleri durumu değiştirmez,ufunet kokar ve işte kokuyor...ne akara kokara bakma,torbaya gelene bak faydacılığı ne de devekuşu misali başı kuma sokarak korunma çabaları bir işe yaramıştır.
bu abes çarkını durdurabilmenin yegane yolu ,yoldan çıkmaktır.hiç gidilmeyen yere yol yoktur.
ufuk çizgisine bakacağız.
Remzi Gürkan
maalesef tabakhanede çalışan işçilerin ufunetin kokusunu hissetmemeleri durumu değiştirmez,ufunet kokar ve işte kokuyor...ne akara kokara bakma,torbaya gelene bak faydacılığı ne de devekuşu misali başı kuma sokarak korunma çabaları bir işe yaramıştır.
bu abes çarkını durdurabilmenin yegane yolu ,yoldan çıkmaktır.hiç gidilmeyen yere yol yoktur.
ufuk çizgisine bakacağız.
Remzi Gürkan
güzel bir yazı olmuş..
YanıtlaSil