yusuf atılgan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yusuf atılgan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Ocak 2022 Çarşamba

Korkut'a Masal, Yusuf Atılgan - Ekmek Elden Süt Memeden

...

Anasına tek odalı evini sattıramadığı için bir gün "Kendimi asıcam!" diye evden çıkıp bakkaldan veresiye ip alan, yolda rastladığı birkaç kişiye kendini asacağını söylediğinde bunlar "Sen bilirsin," ya da: "İyi edersin," deyince bu işten cayan, köyün tanınmış ayyaşlarından Yalama Sait...

...

Yusuf Atılgan
Korkut'a Masal
Ekmek Elden Süt Memeden

18 Mart 2020 Çarşamba

rilke - panter, güeros (2014), saatlerin tıkırtısı - yusuf atılgan

Güeros (2014) - Alonso Ruizpalacios


Bakışlarında, kayıp giden parmaklıkların yorgunluğu...
ve başka hiçbir şey.
Sanıyor ki, tüm dünya o parmaklıkların berisinde.
Ve ötesinde hiçbir şey.

Rilke - Panter


"İzmir fuarındaki sırtlanı düşünüyorum.
Kafesinin beton tabanı çepeçevre aşınmış; gezinmekten.
Aşınan yer kafesin en uzun yolu..."

Saatlerin Tıkırtısı - Yusuf Atılgan

5 Temmuz 2015 Pazar

saatlerin tıkırtısı, yusuf atılgan


                                 "İzmir fuarındaki sırtlanı düşünüyorum.
                                  Kafesinin beton tabanı çepeçevre aşınmış; gezinmekten. 
                                  Aşınan yer kafesin en uzun yolu..."

                                                                                                       Saatlerin Tıkırtısı
                                                                                                       Yusuf Atılgan

20 Mayıs 2012 Pazar

anayurt oteli, yusuf atılgan

                                                                               Karikatür: Kenan Yılmaz


...Elini cebinden çıkardı; dönüp yürüdü.Konuşan, gülen, söven insanlarla birlikte geniş, aşınmış taş basamaklardan inerken, sonra ortası ağaçlı, solgun ışıklı caddede yürürken oğlan yanındaydı.Horoz dövüşüne ilk gelişi olduğunu öğrenince bu akşam öldürülen horozun geçen haftaki dövüşünü anlattı bir ara.Ama en iyisi bu akşamki dövüştü; böylesini hiç görmemişti.

-Niye ayırmak istediler abi?
-Bilmem.(Düşündü.) Belki sonuna dek gitmekten korkuyorlardır; sonunu görmekten.

Anayurt Oteli
Yusuf Atılgan

6 Ocak 2012 Cuma

zebercet'in cehennemi

-ben celladını da cehennemini de içinde taşıyan biriyim-

 
...Yusuf Atılgan'ın o tanıdık, yumuşak sesi doldurmuştu odayı:

"Zebercet" dedi, "doğru söylüyor konuğun, senden ne tiksindim, ne de nefret ettim.Severek yarattım seni.Bilesin ki 'sefil, iğrenç' diye nitelendirdiğin o hayatı, ben yaşatmadım sana.Sen kendin seçtin.Senin seçimin doğrultusunda yoğurdum hamurunu.Yaşam herkese kurduğu gibi sana da tuzaklar kurdu.Bu yüzden yaralı bir hayvanın inine sığındığı gibi sen de oteline sığındın.Dış dünya seni, sen de dış dünyayı dışladın.Bu dışlanmışlığın sende yarattığı puslu havayı sezdirmek istedim; elbette bu havanın yol açtığı varoluşsal zehirlenmeyi, içsel cehennemi de...Bu zehirlenme, içindeki cehennem neler yaptırdı sana?Nelere sürükledi seni?Bunlar romanın anahtar sorularıdır.Sorunun yanıtını çarpıtmadan anlat konuğuna.

...
-İkiye ayırıyordum insanları: Otelin dışındakiler, otele gelenler.Dışarıdakiler, beni horlayan aşağılayanlardı; bakışlarında alınganlığım, kırılganlığım yatardı.Korkar kaçardım onlardan.Otele gelenlerse, dışarıdakiler gibi değildi; ama onlarla da konuşmam, kimlik bilgilerini almaktan öteye geçmezdi.
...
Onun bakışlarında beni küçümsemeyen bir ışık vardı; sesinde de.İçimdeki cehennemden kurtaracaktı beni, kurtarıcım olacaktı, ama gelmedi işte...


Zebercet'in Cehennemi
Emin Özdemir
Kitap-lık, Ekim 2010