...
Ben bilirim suyu nasıl içeceğimi bunu kimseye soracak değilim.Kimsesiz değilim karıncalarım var.Sinekler, hamam böcekleri, örümcekler ve sıkıştığımda yalnızlıktan bende kalmasına izin verdiğim kediler ve köpekler.Kendimi incitmeyi çok iyi beceririm.Şanslı biri değilim bu yüzden şans oyunlarını hiç sevmem ve oynamadım.Aslında iyi arkadaşlarım olmadı, olmasını istemedim, onları kırabilirdim.
Kendimi ödüllendirmek gibi saçma sapan bir tesellim hiç olmadı.Bu yüzden kendime zaman zaman küstüğüm oldu.Nil nehri kıyısından yürüyerek çekip gitmek istediğim bir gizemli yolculuk, kalp ağrısı bu hep aklımda..Coşkuluyum bunu her şeye taşıyorum.Kalbimde fırtınalar ve rüzgarları savurduğu çocukluklar.Susmalıyım çünkü içimde binlerce küfür dolaşıyor.
...
Anne, işte buradayım.Pencerenin önünde tek başımayım..Hikayeler yazıyorum, uyduruk hikayeler, kıçı kırık hikayeler, umutsuz hikayeler, kötü hikayeler.Birkaç tane de kötü şiir yazdım, senin için.Ruhumda başkalarının acıları ve öfkelerini taşımaktan yoruldum.Bu yüzden yüzümü denizin üstüne serdim.Gözlerim birine bakmayı unutsun diye yeni bir yöntem başlattım.Ağlamak taşırır okyanusları, eğer doluysa içi insanın.Anne, iyi biri olmadığım hakkında söylentiler var, ama hiç kimse ispatlayamadı.Kendime acıdığımı ve bunun için de bu denli yalnızlaştığımı da söylüyorlar.Ve anne, bu şehir ne kadar küçük, tek başınalık bile yalnızlık oluyor.
...
Yaram kadar kimse acımaz bana.
...
Çok hüzünlü bir hikayen var yorucu, kendine iyi bak güle güle.
...
Ben hasta mıyım?Ruh hastası, akıl hastası, ben deli biri miyim? Ben nereye gidiyordum, unuttum.Yanımdakine sorsam bu otobüs nereye gidiyor diye.Olmaz.Beni deli zanneder, nereye gittiğini bilmeyen bir deli!Yok, yok, kimseye soramam.Ha, tamam, hatırladım.Ne tuhaf bir aklım var...Neredeyse adımı bile unutacağım...Kıza deli olduğumu kim söylemiş olabilir.
...
Hey sevgili, senden yıllar önce doğdum.Zamanı karbon kağıt gibi sokma aramıza.
...
Doktor bey, bu hasta tuhaf, öldüğünü sanıyor.
...
Telaşlı ve mağdur insanların arasında binlerce acıyla büyüttüğüm bunca yılları nereye bırakabilirim?
...
"Tanrılar dün gece beni / okeyde yendiler
Ama taş çalıyorlardı taş"
...
Hayatımı kurşunkalemle yazmışım, isterseniz silersiniz !
...
Cebimde ekmek kırıntıları...Yüzü pörsümüş mutluluk resimleri...Tünedim yalnızlığın gölgesine.İnsanlık dayanışması, bir lokma gülümseme, çay ve sigara...Nefesimiz kokmasın diye yediğimiz simitlerin arasından sıyrıldı cümlelerimiz.Özgür olalım, barış olsun, nasılsa suyla doyarız.Öyle dedim, oldum bir deli soytarısı.Hepinize iyi geceler.Hepinize iyi günler.Hepinize sevgiler.İyi sevişmeler...
Hâlim ki anlaşıldı, yaralı bir rüzgârdı suskun kuşun kanadında...
...
Şerafettin Kaya
Sınıfsızlar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder