Soğuk yamaç karanlıkta dikiliyor
Oysa ağaçların güney yüzü dokununca kuru
Ağır dallar uzanıyor ay ışığını taşıyan teleklere
Seyretmeye geldim bu
Beyaz bitkileri geceleyin
En yaşlısı
İlk gelendir kalıntılara
Ve ay ışığında uykusu kaçmış saksağanları duyuyorum
Su akıyor kendi
Bitimsiz parmakları boyunca
Bu gece bir kez daha
Tek bir yakarı buluyorum ve bana sunulmamış o da
Sessizlik dışında tüm öğretmenlerim ölü şimdi
Beş kavağın yazdıklarını okumaya çalışıyorum
boşlukta
Tüm yaratıklar arasında sırf insana adalet getirir ölüm
Oysa ben arzuluyorum
Şarkı hariç bomboş bir eşikte diz çökmeyi
Zamanı yaratan eksik bırakmadı ahmaklarını da
Kollarında saatleri ve oy pusulalarıyla
Görünmez krallıkların sınırlarından geçen
Olanı mazi say başarmak için
Kendini kaçınılmaz addet ve takdir topla bununla
Artık inanmadığını fark ettiysen büyüt tapınağı
Gün boyu adsız yıldızlar geçip durur kapıdan
Ta ölümden gelmişler buralara
Sorgusuz sualsiz
Işıktan duvarlar sarsılır ve bir baykuş uyanır yürekte
Kelimeler kifayetsiz
Gün başka yerde batmaya gider
Gece çökmeden kapının altında taçyapraklar eser
Ve gölgeler
Ölümün ötesindeki atalarını anımsar
Karlar boyu geçit töreninin sonunda
yağan
su hatırlar gülmeyi.
William Stanley Merwin
Çeviren: İnan Mayıs Aru
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder