...Bir başka ziyaretçi de Leo Tolstoy'du.Ülkenin en büyük yazarını karşılarında görmek hastane personelinde huşu uyandırdı.Rusya'nın en ünlü adamı mı?"Zorunlu olmayan" ziyaretçiler yasak olsa da, Çehov'u görmesi için onu içeri almadan edemediler tabii.Sakallı, sert bakışlı yaşlı adam, hemşireler ve nöbetçi doktorların türlü yaltaklanmalarıyla Çehov'un odasına buyur edildi.Bir oyun yazarı olarak Çehov'un yeteneği hakkında pek de iyi şeyler düşünmemesine rağmen (Tolstoy oyunların durağan ve her türlü ahlaki görüşten yoksun olduğunu düşünüyodu."Karakterlerin seni nereye götürüyor?" diye ısrarla sormuştu bir keresinde Çehov'a."Kanepeden sandık odasına ve tekrar kanepeye")Tolstoy, Çehov'un öykülerini beğenirdi.Üstelik adamı düpedüz severdi.Gorki'ye şöyle demişti: "Ne kadar güzel, muhteşem bir adam: alçakgönüllü ve sessiz, tıpkı bir kız gibi.Hatta yürüyüşü bile kız gibi.Gerçekten harika."Tolstoy hatıra defterine de şöyle yazmıştı (o günlerde herkes hatıra defteri ya da günlük tutuyordu): "Sevdiğime memnunum...Çehov'u."
...
Çehov, Berlin'de, akciğer hastalıkları alanında isim yapmış bir uzman olan Dr. Karl Ewald'a danıştı.Ama bir görgü tanığına göre doktor, Çehov'u muayene ettikten sonra ellerini başının üzerinde birleştirdi ve tek kelime etmeden odadan çıktı.Çehov'a yardım etmek için artık çok geçti: Bu, Dr. Ewald, mucize yaratamadığı için kendine, bu kadar hasta olduğu için Çehov'a öfkelendi.
...
Raymond Carver
Ayak İşi
Fil, Can Yayınları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder