4 Temmuz 2015 Cumartesi

zenciler, jean genet

-Susun.Özlemlerinden başka bir şeyleri kalmamış, bırakın bari onun tadını çıkarsınlar.
-Beyefendi, onların kederleri bile göstermelik.
---
-Bize kala kala hüzün kalmış, o da göstermelikmiş.
---
-Ben sizi gördüğüm zaman, siz topuklarınızın üzerinde yağmurda yürüyordunuz.Siyah ipekten bir giysiniz vardı, siyah çoraplarınız, siyah bir şemsiyeniz, cilalı ayakkabılarınız.Ah ben köle olarak doğmasaydım çok garip bir heyecan beni saracaktı.Siz ve ben sanki dünyanın yanında, dünyanın kenarında yürüyorduk.Biz gölgelerdik, ışıklı varlıkların tersiydik.Ben sizi gördüğüm zaman aniden, öyle sanıyorum ki bir saniye kadar, birdenbire siz olmayan her şeyi yok saymak gücünü buldum kendimde.Ve bütün aldatıcılıklar karşısında gülme gücünü duydum.Ama ne yazık ki benim omuzlarım çok narin .Dünyanın böyle lanetlenmesine tahammül edemedim.Ve ben sizden nefret etmeye başladım, çünkü sizdeki her şey bende aşka benzer bir takım şeyleri aralamamı sağlayacaktı artık, oysa aşk insanların küçümsemelerini katlanılmaz bir boyuta taşıyacak, bu küçümsemeyse size karşı duyduğum aşkı katlanılmaz hale getirecekti.İşte tam böyle oldu her şey, sizden nefret ediyorum.
---
-Biz de karayız.Fakat biz kendimize ad vermek için  gecenin derinliklerinden bu gibi benzetmelerden söz etmiyoruz, yıldızlardan da söz etmiyoruz.İs, boya, kömür, zift yetiyor bize.
---
-Bu sahnede hepimiz hepishanedeki suçluları oynamaya çalışan suçlular gibiyiz.
---
-Artık hiç durmadan ölüyorum.
---
-Biz onların hoşuna gitmek için öleceğiz.
---
-Emir veriyorum size, damarlarınıza kadar siyah olun.Ve damarlarınızdan siyah kanlar aksın.Ve Afrika, o damarlarda sürekli hareket halinde olsun.Ve zenciler daha da zencileşsinler.Delirinceye kadar inatla, abanozlarında, renklerinde, sarı gözlerinde, yamyam zevklerinde, delirinceye kadar başkalarının onları mahkum ettikleri özelliklerden başka bir özellik göstermemeye çalışsınlar...
Ve zenciler, eğer beyazlar bizimle ilgili konularda değişiklik yapacaklarsa, bunu bize acıdıklarından değil, bizden korktuklarından, yıldıklarından yapsınlar.
---
-Beyazlar, herkesin bildiği gibi bir zenciyi bir başka zenciden ayırt edemezler.
---
-Gözümün önünden sıra sıra bizim savaşçılarımız geçti, bizim hastalıklarımız, bizim timsahlarımız geçti sanki önümden, bizim amazonlarımız, bizim sazdan kulübelerimiz, bizim avlarımız, bizim çağlayanlarımız, bizim pamuğumuz, hatta cüzzam bile hatta hani o bin tane delikanlı vardı ya tozda mahvolan, onları bile gözümün önüne getirdim.
---
-Hayatımızı inceleyip, bu hayatta sizi ilgilendirebilecek bir şey aradık; ne yazık ki pek de bir şey bulamadık.
---
-O içine yıldırımlar düşmüş gecenin ötesinde, vahşi ormana düşen milyonlarca zenciyle paramparça olmuş gecenin ötesindeydik artık, biz kendimiz geceydik.Işık yokluğundan oluşan gece değildik ama, cömert ve dehşetengiz bir ana geceydik, ışıklı ve hareketli.
---
-Bakınız, bakınız hanımefendi.Akşam diyordunuz işte oldu akşam, evlatlarıyla birlikte sökün etti.Bir sürü cinayetler getirdiler yanlarında.Sizin için kara; papazların, cenaze taşıyıcılarının, bir de öksüzlerin rengiydi.Ama her şey değişiyor.Tatlı olan, iyi olan, sevimli olan ve müşfik olan kara olacak.Bundan böyle, süt de kara olacak, şeker, pirinç, gök, güvercinler, umut...hepsi kara olacak.Opera da kara olacak.Kara Rolls arabalara kurulup, kapkara gideceğiz oralara kara krallarımızı selamlamaya, kara kristalden avizeler altında nefesli çalgıların çaldığı bir müzik dinlemeye...
---
-Bir düşün bakalım bütün o bataklıklarımızda ne kadar sivrisinek vardır.Derimi bir soksalar, apselerimin her birinden ortaya erişkin bir zenci çıkar, silahlarıyla.

Zenciler
Jean Genet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder