8 Kasım 2014 Cumartesi

filmin apaçıklığı, abbas kiyarüstemi, jean-luc nancy


Kiyarüstemi'de kandırmaca bahsi yalnızca hakikate götürür ve görünüşler ise yalnızca bakış ve gerçekliğin bir arada harekete geçirildiği bir tarzın altını çizmek için devreye girer.Tüm 'Yakın Plan' hikayesi ve hatta 'Zeytin Ağaçları Altında' filmi de işte böyle ilerler, orada 'Hayat Devam Ediyor'un gerçekleştirilmesi bakımından gerekli olan belli sayıdaki hile ve kandırmacanın örtüsü kaldırılır, fakat örtünün kaldırılması da yeni bir hikayeye dahil olur.Bu hikaye ise gerçeğin diğer yüzüdür; ilk yüzünden ne daha az, ne de daha fazla gerçektir ve ilkini daima hesaba katmaktadır.
---
Üzerinde bakışın açıldığı şey bir alıp götürmedir -bir sürükleme, bir kaldırıp götürmedir: dünyanın seferber edilmesidir.Her şey yerleştirilmiştir, fakat hiçbir şey yerinde kalmaz.Köyler, yerler, adresler vardır (Yakın Plan'da), fakat onları bulamayız ya da güçlükle bulabiliriz, birbirine karıştırırız.Birisiyle karşılaştığımızda, o bir yerden gelmekte ve bir yere gitmektedir.Fakat bu yerler, b u"oralar", hep erimin dışında, daima yeni bir tepenin diğer tarafında, yeni bir yol dönemecinde kalmaktadır.
...
Bu uzak yerler oldukça uzaktır ve onları görmezden gelmeyelim diye uzaklıkları içinde sert bir biçimde karşımızdadırlar.


Hayat Devam Ediyor varlığın varlık içindeki sebatını ifade eder.Ve bu kaçınılmaz olarak bize Spinoza'yı düşündürür.Fakat Spinoza'da duraklamaya gerek yok.Daha ziyade şunu eklemek gerekir: basitçe bir devamlılık olmayan bu sebat, bu devam etme varlığın kendisinden başka bir şey değildir.Varlık bir şey değildir, varlık şudur: devam ediyor.Varlık devamsız olan anların, olayların, tekilliklerin ve bireylerin ötesinde ya da berisinde değil, fakat çok tuhaf bir biçimde bizzat devamsızlığın içindedir ve devamsızlığı bir süreklilik halinde eritmeksizin şudur: devam ediyor.Ara vermeye devam eder, devamlı olarak devamsızlaşır.Tıpkı filmdeki imgeler gibi.
---
1990'daki yer sarsıntısından birkaç gün sonra, bir adam göç eden bir grubun çadırların altında televizyonda Dünya Kupasını izleyebilmesi için bir anten kurmaktadır.Yönetmen (karakter) ona şöyle sorar: "Böyle günlerde televizyon izlemenin uygun olduğunu düşünüyor musunuz?" Adam şöyle cevap vermektedir: "Aslında ben de yastayım.kız kardeşimi ve üç yeğenimi yitirdim.Ama ne yapabiliriz ki?Kupa dört yılda bir.Kaçırmamak lazım.Hayat devam ediyor."

Filmin Apaçıklığı
Abbas Kiyarüstemi
Jean-Luc Nancy

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder