Sonuçsuz kalan her şeyi gözlemlemede daima ve ezelden beri eğitimliydik, ama kuledeyken, rahatsız, bütün tabiatın sırdaşı olmuş, birden çürümenin bilgeliğini hissediyorduk...Dikkatimizi sadece kendi kendimiz dağıtarak, birbirimizi Amras'ta kaynayan, sonra yine donan kardeş bağımızda görüp fark ediyorduk...durmaksızın şu soruyu soruyorduk: neden hala yaşamamız lazımdı...ve boyuna cevapsız kalıyorduk.
---
Aşırı berrak bir bilinçle, biraz biraz da konuşarak , sıradışı bir hızda, uykuya dalmamız için dua ediyorduk...bardaklarımızdaki haplardan umuyorduk bu hızı...artık sadece bardaklara, bulanık, beyaz içeriğe bakıyorduk...artık olmamak, olmamak, hiçbir şey olmak istiyorduk.
---
Her açtığım kitapla bir tabut açıyordum.
---
...sürekli bir karmaşadan ötekine...hep Tirol'ün ölümcül hastalıklarıyla, ailemizin ölümcül hastalıklarıyla yavaş yavaş ölmek zorunda kaldım...Walter de böyle Tirol'ün çok sayıda ölümcül hastalıklarından, ailemizin ölümcül hastalıklarından yavaş yavaş öldü.Walter için her şey hep çifte eziyet, çifte enerji, çifte gelenek, sefahat, ölüm sebebi oldu...ikimiz de ömrümüz boyunca alabildiğine ziyan içinde kaldık...içimizdeki mizaca hep itaat etmek zorunda kaldık.
---
Daha küçücük çocukken dünyadan gizlice göçmeyi düşünürdüm...onların hepsinden geriye bir ben kaldım.
Walter olmasa gelişimim bambaşka bir yön alabilirdi...Orada olduğum doğru değil, var olduğum da doğru değil...(Görünmez) sınırın aşılmasıyla her zaman her şey kaybolmuştur...Çünkü o zaman taraf tutmuş olurum.
---
Çocukken bir günde üç düzine donarak ölmüş karıncayı bir çukurluğa sürükledim, üstlerini çalı çırpıyla örttüm...ağlayıp üşüyerek ölü hayvan bedenlerinin yanına yattım, donmadım...
---
Düşüncelerim aciz, düşünce bile değiller artık, keza hislerim de...Talimata boyun eğerek aylarca amfilerimizde geçirmek zorunda kaldığım zamanın peşinden aniden çok bozulan dengemle boğuk tecrübelerin, ruhun ölümcül ipuçlarının olduğu bir ormandan geçiyorum, her şey ölü, tüm kitaplar ölü, soluduğum artık ölü bir hava...Kendimi elimden gelen en büyük insani hakimiyetle birden kendi içimde gözetlediğim için diyorum, kaç defa, sayısız kereler öldüm ben...Düşünmemi çokluk kabaca hafiflettiğiniz için size teşekkür ederim...sıklıkla gece geç vakitler evinizde, korkunç, karanlık şehrin çok yukarılarındaki, her zaman dediğiniz gibi 'metafizik' evinizde bana verdiğiniz dersler için.
---
Seni kart oyunlarından dışlayacaklar diye hep endişelenirdin...dün seni dışladılar.
Amras
Thomas Bernhard
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder