18 Ocak 2019 Cuma

yedi asılmışların hikayesi, leonid andreyev


Yaşını tahmin etmek, çürümeye başlamış bir cesedin yaşını tahmin etmek kadar güçtü.
---
Ve en beklenmedik anda, bambaşka şeyler görüşülürken, birden ayağa fırlayarak heyet başkanına dönmüş ve rica etmişti:

-Müsaade et hakim abi, size bir ıslık çalayım!
---
Bir gün, akşamüstü ışıklar yanınca, Çingene hücresinin tam ortasında elleri ve ayakları üzerine hayvan gibi çöktü ve titrek bir kurt ulumasıyla ulumaya başladı.Bunu yaparken gayet ciddiydi, çok önemli bir iş yapıyormuş gibi uluyordu.İçine bir göğüs dolusu hava çekiyor ve sonra bu havayı ağır ağır, titrek bir ulumayla salıveriyordu.Kendi sesini gözlerini yumarak dikkatle dinliyordu, nasıl oluyor diye.Sesindeki titrek notalar yapmacık gibiydi.Ama anlamsız bir bağırma değildi bu.Bu anlatılamaz korku ve hayretle dolu hayvan ulumasının her notasını itinayla bitiriyordu.
---
Ama belki ruhunda, yüreğinde taşıdığı bu özellik, belki insanlara karşı olan sonsuz sevgisi, büyük kahramanlığa her an hazır oluşu, kendi kişiliğine asla önem vermeyişi onu haklı çıkarabilirdi?Yapmak istediği ve yapabildiği şeyleri tamamlayacak zaman bulamamıştı ki, ona vakit bırakmamışlardı ki.Onu mabedinin eşiğinde, tapınağının önünde öldürmüşlerdi.

Peki öyleyse, bu doğru ise ve böyle ise ve insan yaptığı şeyler kadar yapmak istediği şeyler için de değerli olabiliyorsa, o zaman...belki de bu, fikir uğruna işkence çekme sembolü olan haleye hak kazanıyor?

Musya mahcup, düşünmeye devam ediyor.

"Acaba?Acaba layık mıyım ben?Böylesine önemsiz, böylesine gösterişsiz olan benim peşimden insanların ağlamalarına, dövünmelerine layık mıyım ben?"
---
-Hayır, Verner, hayır cancağızım!Bütün bunlar önemsiz şeyler, X'i öldürdün mü, öldüremedin mi, mühim değil.Akıllısın sen, ama nedense hayatta satranç oynuyormuş gibi davranıyorsun:Bir piyonu aldın, bir başkasını ve o zaman bakarsın, partiyi kazandın.Ama önemli olan Vernerciğim, bizim kendimizin de ölüme hazır oluşumuzdur.Anladın mı?Bu beyefendiler ne sanıyorlar?Ölümden daha korkulu bir şey yokmuş dünyada onlar için.Kendileri ölümü icat ettiler, kendileri de ondan ürküyorlar, bizi de korkutmak istiyorlar.Bana kalsa ne yapardım biliyor musun?Tek başıma bir alay askerin önüne çıkıp onlara Brovningden ateş açardım.Olsun, ben tek olayım, onlar ise binlerce kişi, kimseyi vurmayayım, bu da önemli değil.Önemli olan, onların kalabalık olmalarıdır.Ben ise tekim.Ve binlerce kişi, onu öldürmek için bir tek kişinin peşine düşerse, demek ki bu tek kişi, yeniyor davada.Vernerceğizim, inan dostum, bu böyledir.
---
Bir insanın, geceleyine vinde yalnız kalınca, bütün eşyaların birden canlanıp insanlara egemen olma gücü kazanmaları karşısında aciz kalması gibi, istediğin kadar bağır, şuraya buraya atıl, yalvar, başkalarını imdadına çağır; boşuna.Eşyalar kendi dilleriyle kendi aralarında bir şeyler konuşacak ve seni asmaya götürecekler.Ve kalan eşya da büyük bir umursamazlıkla olup bitenleri seyredecek.
---
<Sen, bütün acı çekenlerin tatlı umudu...>

Bazen zor anlarında dua etmek için değil, sadece içinden gelerek bu sözleri söylerdi, hatta bilinçaltında fısıldadığı oluyordu: "Sen, bütün acı çekenlerin tatlı umudu..."
---
O sevgim ki, denizlerden daha engin...Anlamıyor işte, hayat sahilleri!

Leonid Andreyev
Yedi Asılmışların Hikâyesi
Yar Yayınları-2006

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder