20 Haziran 2022 Pazartesi

Franco Matticchio


Franco Matticchio

Son Çocuk - Murat Köseoğlu

Murat Köseoğlu - Son Çocuk
Pera'daki Yaşlı Dilenci

Saatler durur gibi
Yağmur kızıl rengi
Bu öksüz yuvalar
İsimsiz sokaklar
Son şehir susar gibi.

Saatler durur gibi
Yağmur kızıl rengi
Kaybolmuş anneler
Tükenir ninniler
Son çocuk ağlar gibi.

Kaybolur son kahkahalar
Yavaş yavaş durur zaman
Yas tutar kurutulmuş bir yaprakta
Saklı gül kokulu bir roman.

Bir çılgınlıktır gider
Bir şaşkınlık sürer
Ümitsiz bir çığlık:
Geriye dön, geriye dön son çocuk.

Buz tutmuş zamanlarda
Buz tutmuş bir rüya
Ümitsiz bir çığlık:
Geriye dön, geriye dön son çocuk...

Murat Köseoğlu

Esirin Olsam - Murat Köseoğlu

 Murat Köseoğlu - Esirin Olsam
Pera'daki Yaşlı Dilenci

Gözyaşın olsam gözlerinde,
ağlayıp da siler miydin ?
Bir garip olsam düşmüş yere,
yine de ezer geçer miydin?

Esirin olsam ellerinde,
yaban ellere satar mıydın beni?
Gülücük olsam dudaklarında,
yine de silip atar mıydın beni?

Sen ışık olsan ben pervane,
alev olur yakar mıydın?
Sen deli olsan, ben divane
Bucak bucak kaçar mıydın?

Esirin olsam ellerinde,
yaban ellere satar mıydın beni?
Gülücük olsam dudaklarında,
yine de silip atar mıydın beni?

Murat Köseoğlu



İki minyatür ile Merve Karlı

 

Merve Karlı

Rabbim Cleveland dedi

Bak İşte Yaklaşıyor Fırtına, Yeni Türkü - Murathan Mungan

Yeni Türkü - Fırtına (1988)
Şiir: Murathan Mungan
Beste: Derya Köroğlu

Bak işte yaklaşıyor fırtına
Bak yine yükseliyor dalgalar
Yollardan sonra
Yıllardan sonra
Şarkılar söylüyor çocuklar
Yollardan sonra
Yıllardan sonra
Yeniden yanyana onlar

Ne geçmiş tükendi
Ne yarınlar
Hayat yeniler bizleri
Geçse de yolumuz bozkırlardan
Denizlere çıkar sokaklar

Murathan Mungan

19 Haziran 2022 Pazar

Şiir Nerede Başlar? (21) - Mihail Bulgakov

Bir zamanlar bir yerde...neredeydi hatırlamıyorum...ıssız bir adaya düşen bir İngilizle ilgili şeyler okumuştum.İlginç bir adamdı İngiliz.O kadar uzun zaman o adada mahsur kalmış ki halüsinasyon görmeye başlamış.Bir gemi gelip içindekiler onu kurtarmak için kayıkla kıyıya yanaştığında bizim münzevi bunu bir serap, uçsuz bucaksız denizin bir illüzyonu sanıp, adamlara ateş etmiş tabancasıyla.Ama yine de tıraşlıymış adam.Issız adada her gün tıraş oluyormuş.

...

Mihail Bulgakov
Genç Bir Doktorun Anıları

Şiir Nerede Başlar? (21)

Utangaç Balıklar İçin Buzlu Camdan Akvaryum - M. Kutlukhan Perker / Mecburi İstikamet



İnanma "suçu yoktur fikrin" dediklerinde,
Bak aklın müebbete mahkûm kafatasında.
Uzakta bir yerde, senden çok ileride,
sakın gelme taklaya, malum olur abdala.

Tilki aklın faresi,
hep senden beslenecek...
Sen sandın ki herkesi
kucağa oturtacak.
Tilki ya ısıracak, 
ya ensenden öpecek

İnanma her cemale,
bazen ışık yanıltır.
Yüze düşmeyen gölge,
cemalde nur değildir.

Ortada bir yerlerde,
senden daha merkezde
sakın yapma maraza,
lafın geçmez gareze.

Ya aklın sana küser,
ya fikrin terse yatar.
Fikrin terse yatarsa
izah etmek mübahtır.

Aklın sana küserse açarsın kollarını,
ellerin kısa gelir, kolların kısa gelir.
İşte derviş o vakit,
susabilmek sevaptır...



Bakar hep, görür net
hiç hatırlamaz.
Susturmak için bağırır,
ürkünce aldatır,
Mevlana'dan korkar,
Mevla'dan korkmaz.

Sahibi esaret, esiri feragat,
elçiye zeval olmaz.

Alçaktan uçar,
Yüksekten düşer,
kıblesi terstir,
Menzil'i şaşmaz.

Söyler biraz,
anlatır çok,
aklında kalmaz.



Türbenin orda buluştuk,
ben, Müfit, Ali, bir de hacı.
Bir Arnavut göçmenden almıştık ilacı.
Ama türbenin bahçesinde değil, arkasında buluştuk.
Paket benim sağ cebimde duruyordu.

Kıyıda ağları denize
atıyordu bir balıkçı,
ve tam tepesinde
yarım ay parlıyordu.

Öyle parlak ki bizim
gecemiz gibi ışıl ışış.
Tam olamamış şekli,
irademize işaret ediyordu.

Sağ cebimden çıkarttığım
tesbihin kopmuş tanelerini
birer birer denize attım.
Tesbih tanelerini yutan her balık,
kendini balıkçının serdiği ağa bıraktı.

33. balığın sandala teşrifiyle,
gökte yarım ay, hilal şeklini aldı.
"Yunus peygamberin sesini duydum" dedi Müfit,
"yok" dedi Ali,
"o konuşan balıkçı"

"Cebinde" dedi balıkçı,
"her şey birbirine karıştı"
Anladık tesbih taneleri
dönmeye başlayınca karnımızda

29 balık sağımızda, solumuzda
ağlarda öyle uzanmış yatıyordu.
Yanlarında ben, Müfit, Ali, bir de hacı.
Ve gökte fazladan bir ay daha parlıyordu.

...

M. Kutlukhan Perker
Utangaç Balıklar İçin Buzlu Camdan Akvaryum

- Mecburi İstikamet -
Karakarga Yayınları