...
Yalnızlığı aşmaya çalışmanın bir başka adı da sanırım sevgidir.Bir çokluk azlık sorunu değil, tersine, nitelik sorunudur.Rilke'nin, "İnsan yalnızlığını verip ne denli yavan ve ucuz olursa olsun, bir beraberliği almak ister karşısında" diye ifade ettiğini Engin Geçtan da anlatıyor.Engin Geçtan, bize kirpilerin öyküsünü anlatıyor.
"İnsan eskisinden çok daha fazla sayıda insanla çok daha kısa süreli ilişkiler kurma eğilimindedir.Bu, soğuk bir günde karşılaşan bir grup kirpinin öyküsüne benzer.Kirpiler ısınabilmek için birbirlerine sokulurlar ama dikenleri birbirine batar.Birbirinden ayrıldıklarındaysa soğuktan rahatsız olurlar.İleri geri hareket ederek sonunda dikenlerini batırmadan birbirlerini ısıtabilecekleri en uygun uzaklığı bulurlar."
Üşürler, ama eskisi gibi değil.Dikenleri birbirine yine batar ama eskisi gibi değil.Aradıkları böyle ortalamadır.Değişmek istemiyorlar.Doğa, değiştirir nasılsa.Biraz öyle, biraz böyle; sonunda Darülaceze'de aşka evet demek anlamına gelir.Ortalamaya evet.
...
Engin Geçtan'ın kirpilerine dönerek, yazının sonuna geliyorum.Kirpilere sevgisizliğim, yazı ilerledikçe arttı.Biraz az üşüyorlar, biraz daha az acıtıyorlar birbirlerini.Oysa birbirimizi hiç kanatmamak, belki de soğuktan donmayı göze almak gerektiriyor.
Hayatı seçmek, en yoğun biçimiyle, birbirimizi hiç kanatmayacağımız bir toplumu istemektir.Ölüm, hayatı seçenler için her zaman "küçük bir aksilik"tir.
...
Akif Kurtuluş
Daktilo Yazıları
Kirpiler, Horozlar ve Kartallar
Cinsiyetçi İdeoloji ve Şiir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder