boris vian etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
boris vian etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Ekim 2024 Salı

İmparatorluk Kuranlar Yahut Şümürz - Boris Vian / Yükseliş, Nereye Kadar - Ayberk Erkay










...

Bi'tanem, daha şu yaşta hatıralarla yaşamak olmaz ki ama. (anne)

...

...sen bir piyano biletisin diyelim; seninle şansımızı deneyebiliriz, doğru, ama kaybetme ihtimalimiz de var.Bak elbette bana sorarsan, ben senin çok iyi biri olacağına yürekten inanıyorum, fakat şu an için, çiçek ve meyve arasında bir seçim yapmak zorundayız ve meyveyi seçmek daha akıl kârı görünüyor.

...

İmparatorluk Kuranlar - Boris Vian
Türkçesi: Ayberk Erkay
Tanıtım Yazısı: Yükseliş Nereye Kadar - Ayberk Erkay
Mitos Boyut Yayınları

7 Ağustos 2019 Çarşamba

jöleli şarkılar'dan bir boris vian şiiri, dolu eller


Masumlar'a

...DOLU ELLER

Eğer size sorulsaydı,
Masumluk erdem mi diye?

Bir yanıt vermezdim ben
Kaçamak bir söz arardım
"-Cezanne'ı okudunuz mu?" diye.

Kimileri unutmuş yalan söylemeyi
"-Bilmiyorum!" der geçerler
Zorlayamazsın onları.

Elbette, masumluk erdem değil
Bu kuşku çağlardır sürüp gidiyor çünkü
Tepeden tırnağa erdemdi teyzem
Hiç değişmedi.Ama yaşlı.

Yunanlılar da erdemliydi
Ama Yunanlılar masum değildi
Çünkü canına okudular Sokrate'ın

Bir yargıya varmak güç, kuşkusuz, orda değildik
En doğrusu, bu gibi durumlarda
Cevap vermekten kaytarıp
Kaçamak bir yanıt bulmak...
Bulamazsan, intihar da edebilirsin.

Boris Vian
Jöleli Şarkılar

İthaki Yayınları
Çeviren: Erdoğan Alkan

16 Ekim 2018 Salı

kızıl ot, boris vian


...Bir tutkusu olsun isterdi.Önce görmeliydi, bu düşüncelerini berraklaştıracaktı.Kabinin kapısını açtı, bir ayağını içeri attı ve eldivenli elleri çubukların üzerinde kasıldı.Motorun titreşimini parmaklarında hissediyordu.Kendisine ait olmayan bir ağdaki örümcek gibi gördü kendini.
---
Bazılarında bir kesinlik, özleri çoktan yitip gittiği için yeniden hissedilmesi imkansız olan ve hatırlayanların konuşmalarıyla veya fotoğraflarıyla sonradan biçimlenen, uydurma çocukluk izlenimlerinin sabitliği vardı.
---
Oldukça yağlı, küçük bir oğlan çocuğu olduğumun ve, tombul yanaklarımla çevrili ağzımdaki küçümseyici kıvrımın bana sadece çişimi tutuyormuşum havası verdiğinin hiç mi hiç farkında değildim.
---
Korktuğum, utandığım , hayal kırıklığına uğradığım için, kayıtsız kahramanları oynamak istedim.Bir kahramandan daha yalnız ne vardır?
"Bir ölüden daha yalnız ne vardır?" dedi Bay Perle ilgisizce.
---
"Denizde," dedi Sandre, çeşitlilik vardır.Birbirine benzeyen iki dalga yoktur.Burada hep aynı.Evler ve evler.Beceremiyoruz.
---
"Bu, bir esrarın yerine kelime koymaktır."
---
"Tüm öteki Galyalılar gibisiniz," dedi Lazuli."Göğün başınıza yıkılmasından korkuyorsunuz.Bu yüzden, daha önce davranıyor ve kapanıyorsunuz."
---
"Tüm bunlar, hayal kırıklıkları" dedi Wolf."Çünkü devam etmiyor."
"İnsanın içinde kalıyor," dedi Lazuli.
"Ama devam etseydi bile," dedi Wolf."Sonu aynı olurdu."
---
"Dine karşı, küçük çocuklara yakışır bir hıncınız var," dedi.
"Sizin de küçük çocuklara yakışır bir dininiz var," dedi Wolf.
---
"Önemli olan nokta," dedi Bay Brul kelimeleri özenle birbirinden ayırarak, "varoluşunuzdan duyduğunuz tiksintiye tahsilinizin nasıl katkıda bulunduğunu tanımlamak.Zira, sizi buraya getiren neden de bu, öyle değil mi?
---
"Hepimiz yıpranıyoruz..." dedi.
"Evet, kuşkusuz" diye cevapladı Wolf, "ama tam olarak bu şekilde değil.Biz yaprak döküyoruz...yıpranmamız içten geliyor.Daha az çirkin bir şey."
"Yıpranma bir kusur değildir," Bay Brul.
"Kusurdur," diye cevapladı Wolf."Yıpranmaktan utanmalıyız."
"Ama" diye karşı çıktı Bay Brul, "bu herkes için geçerli."
"Yaşamış olduktan sonra, yıpranmak o kadar önemli değil" dedi Wolf."Benim karşı olduğum şey, yaşama yıpranarak başlamak.Bakın, Bay Brul, benim görüş açım gayet basit; havanın, güneşin ve otların olduğu bir yer varolduğu sürece, orada hiç bulunmamış olmaktan üzüntü duyulmalı.Özellikle gençken."
---
"Yaz bir kenara," dedi Wolf, "artık hiçbir şey arzulamamanın iki hali vardır: istediğine sahip olmak ya da ona sahip olunamadığı için bezmiş olmak."
---
"Kendini benim yerime koy, ben ol," dedi Lil."Mutlu olurum ben, sadece ikimiz."
"İmkansız bu" dedi Wolf."Öldürüp, ona bürünmek için derisini yüzmedikçe, bir başkası olunamaz."
"Yüz beni," dedi Lil.
"O zaman," dedi Wolf, daha çok senim olmaz."başka bir deri içinde yine ben olur."
---
"Hoşuma gidern bir kadın gördüğüm zaman," dedi Wolf, "bunu ona söylemek asla aklıma gelmez.Zira, eğer ben onu arzuluyorsam, benden önce bir başkası da bu arzuyu duymuş olmalı d,ye düşünürüm...ve bnim kadar sevilmeye değer olduğu şüphe götürmeyen birinin yerini almaktan tiksinirim."
"Gurur bunun neresinde?" dedi Aglae."Sevgili genç adam, burada söz konusu olan, çekingenlikten başka bir şey değil."
"Ben anlıyorum ne demek istediğini onun," diye açıkladı Heloise."Eğer siz beğeniyorsanız başkaları da beğenir diye düşünmek ne fikir ama...Bu, kendi yargınıza evrensel kural paysi vermek ve kendi zevkinize mükemmellik unvanı atfetmek olur"
"Demek ki öyle düşünüyordum," diye kabul etti Wolf, "ve her şeye rağmen kendi yargımın, bir başkasınınki kadar iyi olduğuna inanıyordum."
---
Aslında yedi yaşındayken olduğu gibi, zayıf bedenim uyum sağladığı yasaklardan memnun olurken, ruhum onlara karşı mücadele edermiş gibi yapıyordu.
---
"Evlenmeden önde" dedi Wolf, "tutku duyabileceğim kadınlara rastladım, ama korku refleksi devreye girdi.Sonra, tam anlamıyla zavallılık olan...bir sebebim daha vardı...acı verme kaygısı.Ne güzel değil mi?Fedakarlık söz konusuydu.Kime?Kimin için?Bundan kim faydalanıyordu?Hiç kimse.Gerçekte bu, fedakarlık değil, kolay çözümdü."
---
Arzularıma direnebildim her zaman.
Ama onları tükettiğim için ölüyorum.

Kızıl Ot
Boris Vian

4 Ocak 2015 Pazar

3 Ağustos 2014 Pazar

"1965 savaşı" skecinden, boris vian

Çinli general örgü örmektedir.
İngiliz general bir müzik sehpasının önünde, üçgen çalgısıyla müzikal denemeler yapmaktadır.
Alman general, Çinli generalin ne yaptığını seyreden WAC'a bir iplik çıkrığı verir.

-Çok güzel bir şey yapıyorsunuz general Pang!
-Savaşta dul kadınlar için şal örüyorum.
...
-Haydi beyler, savaştayız ama!

1965 Savaşı
Boris Vian

3 Mayıs 2012 Perşembe

generallerin beş çayı, boris vian


    Süngüyle saldırmak falan mı kaldı, geçti o devirler! 
    Mühim olan komutanların güvenli bir yerde oturup emir vermesi...



   Generallerin Beş Çayı
   Boris Vian

10 Aralık 2011 Cumartesi

ıssız ada, boris vian


Günümüzün zamane çocukları
On beş yirmi yaşlarına kadar
Üzgün ve sessizdirler
Karamsar yaşlardan korkarlar
Kahvelerde sıkılırlar
Hiçbir şey etkileyemez onları
Birileri onlarla alçak sesle
Konuştuğunda önce korkarlar
Ve sonra azar azar açılırlar
Size yanıt vermekten çekinmezler
Ve çocuklar, onlar size der ki
İş yok
Yalnızca midemiz dolsun diye
Çalışmak ters bize
Hem bizi bir savaş bekliyor
Ne kadar bekleyeceğiz daha böyle
Ağaçlar yeşil, gözler şefkat dolu
Güneş burnumuzun dibinde
Elli yıl sonra
Derimiz öyle kalınlaşacak ki
Güneş içinden geçemeyecek
Neye yarar, o zaman neye yarar
Yaşlanacak ya da kötürüm olacağız
Güneş, sırtımızdan ısıtmayacak
Ayrıca, kızlar
Erkekleri sevmez
Erkek yaralayabilir
Satın alabilir, kirletebilir, çocuk yapabilir
Çalışmalıyız, çok güzeldir bu
Yok olup gideceğiz
Çirkin kızların sorunu yok
Ya da hiç değil sorunu çözümlenmiş
Ötekileri düşünüp duruyor: gelip geçen insanları
Otobüs bekliyorlar
İlgisi otobüs olan insanlarla
Nasıl birlikte yaşarsınız
O halde kardeşlerim? Çekip gitmeli mi
Issız bir adaya yerleşmeli mi?
Issız ada yok
Ama varlığına da inanabiliriz
Kefil olmadan
Bir tane üretilecek
O zaman bu her şeyi kolaylaştırır
Ama ıssız ada su alıyor
Çünkü ıssız ada artık yapılmaya beri
Yapılmayan çok eski kemanlar gibi
Gizemini de yitirdi.

Boris Vian
Barnum’s Digest
Çeviri:Erdoğan Alkan