Cebinde bir yirmibeşlik eski Mustafa
Oturmuş ellerini sayar hep iki bazan da üç
Güneşi kadına benzetir salkıma benzetir
Koparır üzümleri tane tane
Bu nasıl adam böyle, dişim ağrıyor görünce
Bir ayağı burada diyelim ya öteki ayağı
Bir madalyon için düşmüş savaş yollarına
Doğrusu başka ayağı da yok ya
Uzakta gün batımı eski bir plak gibi hep aynı gramofonda
Eski Mustafa bir tütün daha sardı
"Elbette" sarar "şu manzaraya bak hoca"
Onun da yüreği var bana kalırsa
Ben tam kırkyedi mustafa tanırım
Onun kadar Mustafa görmedim daha.
Ergin Günçe
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder