sözcüklerin bilinci etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sözcüklerin bilinci etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Mart 2020 Çarşamba

steinhof akıl hastanesi ve elias canetti'nin körleşme'si


...Odanın manzarasına hayran kalmıştım; bir oyun alanının ötesinde, başpiskoposluğa ait büyük bahçenin ağaçları görünüyordu.Vadinin öte yanında, sırtın karşısında etrafı duvarlarla çevrili olan Steinhof Akıl Hastanesi vardı.Kararımı ilk başta vermiştim; odayı mutlaka tutmalıydım.

...

Altı yıl yaşadığım bu odaya Therese'nin kişiliğinden başkaca şeyler de borçluyum.İçinde 6000 akıl hastasının yaşadığı Steinhof'u her gün görmek, benim için itici bir güç oluyordu.Bu odada yaşamasaydım, "Körleşme"yi hiçbir zaman yazamazdım, bundan kesinlikle eminim.


...


Elias Canetti
İlk Kitap: Körleşme
Sözcüklerin Bilinci

26 Ocak 2018 Cuma

georg büchner üzerine, elias canetti, sözcüklerin bilinci

Yaşamının son günlerinde Büchner, peşpeşe ateş nöbetlerine yakalanır; bu nöbetlerin türüne ve içeriğine ilişkin olarak elimizde bulunan bilgiler azdır ve kesin olmaktan da uzaktır.Bu sınırlı bilgilerin kaynağı, Caroline Schulz'un tutmuş olduğu notlardır.Şunlar yazılıdır bu notlarda:

"14 Şubat...Saat 8'e doğru nöbet ve sayıklamalar yeniden başladı, işin tuhaf yanı, düşlemlerinin doğru olmadığı anlatıldığında, Büchner'in bunlardan sık sık söz etmesi ve düşlemlerini değerlendirmesiydi.Sık yinelenen düşlemlerden biri de teslim edileceği sanısıydı."

"15 Şubat...Konuşması, kendinde olduğu zaman biraz ağırdı, ama sabuklamaya başladığında çok akıcı konuşuyordu.Bana uzun ve tutarlı bir öykü anlattı: Dün kente getirildiği, daha önce pazar yerinde bir konuşma yaptığı vb."

"19 Şubat...Hasta, tutuklanacağını ya da tutuklanmış olduğunu sanarak, kurtulmak amacıyla birkaç kez kaçmak istedi."

Öyle sanıyorum ki, bu düşlemleri oluşturan sözler elimizde bulunsaydı, Woyzeck'e çok yaklaşabilecektik: içinde kovalanma korkusunun bulunmadığı, acının ve sevginin yumuşak atmosferine bürünmüş bu dar kapsamlı notlarda bile Woyzeck'ten bir şeyler vardır.Büchner 19 Şubatta öldüğünde, iç dünyasında hala Woyzeck'i taşımaktaydı.

Büchner yaşasaydı, diye düşünmek, insanı onun ölümünde bir anlam aramaktan alıkoyacağından, boşuna bir çaba değildir.Her ölüm gibi, Büchner'inki de saçmaydı; ama onunki, ölümün saçmalığını daha da belirgin kılmaktadır.Büchner, geride bıraktığı yazın ürünlerinin olgunluğuna ve taşıdığı ağırlığa karşın, kendi sınırlarına henüz varabilmiş değildi.Kişiliğinin yapısı gereği, daha uzun yaşasaydı bile bu sınırlara hiçbir zaman varamayacaktı.Büchner, sınırlarına hiçbir zaman varamayan insana en yetkin örnek olarak karşımızdadır.Onun zaman zaman birbirinin yerini tutan yeteneklerinin çok yönlülüğü, tükenmezliği içerisinde sonsuz bir yaşamı gereksinen bir kişinin varlığını kanıtlar.

Elias Canetti
Georg Büchner - Sözcüklerin Bilinci

30 Temmuz 2017 Pazar

ilk kitap: körleşme, sözcüklerin bilinci, elias canetti


...Odanın manzarasına hayran kalmıştım; bir oyun alanının ötesinde, başpiskoposluğa ait büyük bahçenin ağaçları görünüyordu.Vadinin öte yanında, sırtın karşısında etrafı duvarlarla çevrili olan Steinhof Akıl Hastanesi vardı.Kararımı ilk başta vermiştim; odayı mutlaka tutmalıydım.
...
Altı yıl yaşadığım bu odaya Therese'nin kişiliğinden başkaca şeyler de borçluyum.İçinde 6000 akıl hastasının yaşadığı Steinhof'u her gün görmek, benim için itici bir güç oluyordu.Bu odada yaşamasaydım, "Körleşme"yi hiçbir zaman yazamazdım, bundan kesinlikle eminim.

Ama daha çok vardı "Körleşme"ye; henüz her hün laboratuvara giden ve yalnızca akşamları yazma olanağı bulabilen bir kimya öğrencisiydim.Ayrıca yanlış bir tasarım uyandırmak ve ancak 3,5 yıl sonra oluşturabildiğim Therese tipinin, konuşma biçiminin dışında, dış görünüş bakımından da ev sahibi kadına benzediği gibi bir izlenime yol açmak istemem.Ev sahibi kadın, postanedeki işinden emekli olmuştu; kocası da posta idaresinde çalışmıştı; yetişkin iki çocuklarıyla birlikte yaşıyorlardı.Therese'nin yalnızca ilk konuşması gerçeğe uygun olup, ötekilerin tümü kurmacadır.
...

Elias Canetti
İlk Kitap: Körleşme
Sözcüklerin Bilinci

4 Ocak 2015 Pazar

kafka'nın felice'ye mektupları üzerine, sözcüklerin bilinci, elias canetti

"Şurası kesin ki gelişmemin başlıca engeli bedensel konumum.Böyle bir bedenle hiçbir şey yapılamaz...Bedenim zayıflığıyla oranlanamayacak uzunlukta, sağlıklı bir sıcaklığı verebilecek, ateşini koruyabilecek yağı yok; ruhun bir kez olsun bütüne zarar vermeksizin, günlük gereksiniminin üzerinde beslenmesini sağlayabilecek kadar bile yağı yok.Son zamanlarda sık sık sancıyan zayıf kalbimkanımı bütün bu uzun bacaklar boyunca nasıl dolaştırabilir."
22.11.1911
Franz Kafka


Kafka, Felice'nin aldığı en küçük yarayı bile kendinde duyumsar.Kafka'nın acımasızlığı, yarayı önceden duyumsayan, savaşmayan insanın acımasızlığıdır.
---
Kafka kendisini bir ilenç yüzünden yuvasına varması engellenen, bu bomboş yuvanın çevresinde sürekli uçan, gözlerini oradan hiçbir zaman ayırmayan bir kuşa benzetir.
---
Kafka için doyurucu olan, çok ayrı bir ikinci konum ise, olaylara karışmadan kenarda duran insanın konumudur; onu göz önünde tutmayanların, ondan hiçbir şey beklemeyenlerin mutluluklarını izlemektir.Örneğin onun kendine yasakladığı şeyleri yiyip içen insanların arasına karışmaktan zevk duyar."Bir masada 10 tanıdığımla oturuyorsam ve hepsi de koyu kahve içiyorlarsa bu manzara bana bir tür mutluluk duygusu verir."
---
Şubat sonlarına doğru Felice'den aldığı bir mektup, Kafka'yı ürkütür; mektubun sonuna bakılırsa, sanki Kafka kendisiyle ilgili hiçbir şey yazmamıştır; sanki Felice hiçbir şey duymamış, anlamamış, hiçbir şeye inanmamıştır.Kafka Felice'nin sorduğu soruya hemen değinme, ama buna karşılık alışılmadık bir sertlikle yanıt verri: "Son defa bana...tasarı ve olasılıklarımı sormuştun.Bu soruya şaşırdım...Doğaldır ki hiçbir tasarım, hiçbir olasılığım yok; geleceğe doğru yürümek elimden gelmez; geleceğe atılmak, geleceğe doğru yuvarlanmak, sendelemek, ben bunu yapabilirim; en iyi de yatıp kalmayı başarabilirim.Ama tasarılarım ve olasılıklarım gerçekten yok, iyi olduğumda, o an içinde yaşadığım zamanla doluyum, kötü olduğumda ise hem şimdiki zamanı, hem de ondan daha beter biçimde geleceği lanetliyorum!"
---
Kendini ufak bir varlığa dönüştürmek, hiç kuşkusuz Kafka'nın en özgün yetisiyd; ama o bu yetisinden aşağılanmalrın kapsamını daraltmak için yararlanıyordu; bu kapsam daraltma işini başarmaktan da zevk duyuyordu.
---
Kafka, Felice'ye o günlerde yaşadığı ve hala iliklerinde duyduğu bir başka dehşeti, Berlin'de birlikte "bir memurun Prag'taki evi için mobilya" satın almaya gittiklerinde kapıldığı dehşeti anlatmıştır. "Bir kez yerine konduktan sonra, bir daha kaldırılamayacakmış gibi görünen ağır eşyalar.Sen, özellikle bu eşyaların sağlamlığını beğenmiştin.Kontrbüfeye baktığımda göğsüm sıkışıyord; onu eksiksiz bir mezar anıtı, ya da Prag memur yaşamının simgesi bir anıt olarak görüyordum.Biz gezdiğimiz sırada, mobilya deposunun uzağında bir yerlerde bir cenaze çanı çalsaydı, hiç uygunsuz kaçmayacaktı.
---
"İçimde hayat namına ne kaldıysa, beni size yazmam için zorluyordu, ama mektubu yazacak durumda değildim."

Kafka'nın Felice'ye Mektupları
Sözcüklerin Bilinci
Elias Canetti