Succession (2018-...)
- Bende hiç Bertrand Russel yok -
- İş, iş iyi gidiyor diyebilirim.
Evet...
Sıkı çalışıyorum.
- Yaklaşmakta olan sinir krizinin belirtilerinden biri,
kişinin "işinin" en önemli şeyi olduğuna inanmasıdır.
Bertrand Russell.
- Öyle, gerçekten.
Aynen, aynen öyle.
Ama bazen düşünüyorum yani,
biliyorum sen çiftliğinle ve kitaplarınla
ve araştırmalarınla çok meşgulsün.
Ama bazen aklıma takılıyor, olur da bir gün daha sanki mesela...
...kuruldaki koltuğundan vazgeçmeyi düşünür müsün gibi?
Sonra mesela gevşersin, hani rahatlarsın falan yani.
- Hayat, kurban değil suçlu olmak için verilen bir mücadeledir.
Bu da Bertrand Russell.
- Bende hiç Bertrand Russell sözü yok.
Çünkü ben... Şimdiye kadar kendisinden haberdar değildim.
Ama bende şu var.
"Ben söylemiş olayım da."
Succession (2018-...)
- Kendall Roy -
Succession (2018-...)
- Roman & Siobhan -
Tom'a aileye hoş geldin demek istiyorum.
Kız kardeş kaybetmiş gibi hissetmiyorum.
Erkek kardeş kazanmış gibi de hissetmiyorum.
Hiçbir şey hissetmiyorum.
Akıl hastalığı bu.
Borderline kişilik bozukluğu deniyor.
Herkes neden gülüyor?
Bekarlığa veda partisini dinlemek isteyenler?
- Ben!
- Evet.
- Şansınıza küsün çünkü hiçbir şey olmadı.
Örgü ördük ve salata yaptık.
Birazcık da yoga.
Kimse farklı bir hikaye anlatmayacak çünkü striptizciyi öldürdük.
Şaka bir yana...
Babama teşekkür etmek istiyorum
çünkü sözleşmemde böyle yazıyor.
Hayır.
Gerçekten teşekkür etmek isterim.
Tom, sana da dayanağım olduğun için teşekkür ederim.
Sen iyi birisin Wambsgans ve
seninle takılmaktan hoşlanıyorum.
O halde...
Kadehler...
Bana...
Ve Tom'a.
Succession (2018-...)
- Elektrikli Sirk -
- Dua...
Maalesef biz burada o kadar üniteryen olduk ki zavallı İsa'dan vazgeçtik.
Onun yerine Shakespeare'e tapmaya başladık.
- Asanız.
- Fani hayatın bahşettiği en saf hazine, kusursuz bir itibar.
O olmadan insan yaldızsız topraktır ya da boyalı kil.
Onurum hayatımdır, ikisi birdir.
Onurum yoksa eğer hayatım bitmiştir.
- Afiyet olsun!
Mükemmeldi.
...
- Aynı anda üç roman ve bir biyografi okurum.
- Doğal seçilim gibi bir şey.
- Kardeşim seni çok iyi anlıyorum.
- Sık okur musun?
- Ben mi? Hem de nasıl! Evet.
- Oprah'ın pohpohlamadığı herhangi bir şey önerebilir misin?
- Yeni bir roman mesela?
- Aynen.
- Evet, tabii, öneririm.
- Elektrikli Sirk'ten oldukça keyif aldım.
- Elektrikli Sirk mi?
- Yazarı kim?
- Ne dedin, nasıl?
- Yazarı kim?
- Hay Allah!
- Neydi ya? Siktir, kimdi o ya?
Timothy Lipton'dı.
- Ne hakkındaydı Rom?
- Elektrikli Sirk mi ne hakkındaydı?
- Dünyayı gezen genç bir adam hakkındaydı.
Ama iki farklı zaman diliminde.
Zamanda bir ileri bir geri gidip geliyor.
Sirk kısmı ise bir metafor.
- Neyin metaforu?
- Modern yaşam kaygısının Siobhan.
- Google'da bulamadım.
"Elektrikli Sirk" mi demiştin?
- Evet, siktir, Elektrikli Sirk miydi ya?
Öyleydi sanki.