14 Ağustos 2022 Pazar

Damdaki Kemancı - Sütçü Teyve ve Kızları / Şolem Aleyhem


"Sana çocuklar doğurmak zorunda kaldım, tam yedi tane!Tanrı bu kötü sözlerim için beni cezalandırmasın ama çocuklarını ya boğ ya da ırmağa at!" Ne dersiniz, böyle laflar duymak hoş mu?Ama insan insandır, etle kandan yaratılmıştır!Lafla midesini dolduramaz ve eğer ben bir parça ringa balığını tıkınacak olursam, bir yudum da çay içmeyi isterim.Çay için de bir parça şeker lazımdır ama şeker Brodskij'de var, bende yok.Ömrü uzun olsun, karım: "Ekmeksiz yaşanır, mide de bunu affeder ama çaysız" der, "ben sabahları ölü gibiyim, çünkü çocuk" der, "geceleyin bütün gücümü kuvvetimi emiyor!" Eh, Yahudiyiz sonunda, akşam duamızı da etmemiz lazım.

...

"Sağıt bizi, ki dertlerimizden kurtulalım, ilaç yolla bize, çünkü zaten yaralıyız...Bu yıl bizi her çeşit ürünlerinle bolluğa kavuştur,"

...

"Akşamlar hayrolsun!Hoş geldiniz!" dedim onlara, hem de bunu yüksek sesle, sanki keyifliymişim gibi söyledim: "Ne arzu buyuruluyor?Eğer bir şey satın almak istiyorsanız, düşman başına olsun, karın ağrısından başka bir şey bulamazsınız bende!Yoksa tam bir haftalık yürek çarpıntıları mı, yoksa azıcık baş ağrısı mı, kuru sancılar mı, yaş dertler mi, boğuk buruntular mı istersiniz?"

...

"Neden arabayı sürmüyorsunuz hala?" diye sordu kadınlar.

"Neden mi sürmüyorum?Baksanıza, neden?" dedim, "Beygirceğizim yürümüyor işte, keyfi yerinde değil."

"Birkaç kamçı sallasanıza" dediler, "kamçınız var ya!"

"Öğüdünüze teşekkür ederim" dedim, "iyi ki hatırlattınız bana.Ne yazık ki atımın böyle şeylerden korkusu yok.Benim yoksulluğa alışkın olduğum gibi o da kamçıya alışkın" dedim onlara şaka eder gibi ama gerçekte sıtma tutmuş gibi titriyordum.

...

Kitap yazmaz mı, "İki kere sormak, bir kere yolunu şaşırmaktan iyidir" diye.

...

Onun bana Sibirya'dan yazdığı mektupları bir okusanız: İnsanın gerçekten yüreği eriyor bunları okurken!Yazıyor ki, orada çok iyiymiş hali.Bibercik yatıyormuş, Hodel de çalışıyormuş, çamaşır yıkıyormuş, kitap okuyormuş, haftada bir kere de biberciği hapishanede ziyaret edebiliyormuş.Umuyormuş ki o, bizim buralar, ta güneş doğuncaya ve aydınlık günler gelinceye kadar kaynayacakmış; o zaman biberciği de onun gibi birçokları da kurtulacak ve evlerine döneceklermiş, ondan sonra da asıl işe başlayacaklarmış ve dünyayı tepe aşağı getireceklermiş.Hoşunuza gitti mi bu?

...

"Geber, başımın belası!Yaşarsan, bir tanecik bile yulaf vermem sana!Ama istersen derdimden vereyim; korkumdan ve acılarımdan, talihsizliğimden ve yaralarımdan birazını vereyim sana!"

...

"Deli, düşünceleriyle zengin olur."

...

Rüya görüyorum ama neye yorulacağını bilmiyorum.

...

Şolem Aleyhem
Damdaki Kemancı - Sütçü Teyve ve Kızları

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder