1 Şubat 2015 Pazar

molloy, üçleme, samuel beckett




 "Çürümek de yaşamaktır, biliyorum…"


Cebimden bir çakıl taşı çıkardım ve emmeye koyuldum.Uzun süredir emmekte olduğum taş, fırtınalarca da dövüldüğü için dümdüz olmuştu.Ağzınıza attığınız küçük, yuvarlak ve dümdüz bir çakıl taşı yatıştırır sizi, rahatlatır, açlığınızı unutturur, susuzluğunuzu unutturur.
---
Bu arada kendinizi ölü sanmanız boşuna, ölü değilsiniz, hala can çekişiyorsunuz, saçlarınız uzuyor, tırnaklarınız uzuyor, bağırsaklarınız boşalıyor, bütün ölü gömücüler ölmüş.
---
Ama doğrusunu söylersek adamakıllı kararlı biri olmayı becerememiştim hiç, kararlar alabilen biri olmayı demek istiyorum, hayır, ben kafamı eğer, kim sıçıyormuş, kime sıçıyormuş, hangi yana kaçarsam korunabilirim diye düşünmeden burnumun doğrultusunda bokun içine dalardım.
---
Kocam, vatanım dediği bir ülkeyi savunurken vermişti canını, ona hayatta olduğu sürece yalnızca aşağılanma ve düş kırıklığı yaşatmış olan bir ülkeyi savunurken..
---
Yani demek istediğim, üzerinde iyice düşündükçe, konuşurken gösterdiğim aşırılıkların suskunluklar olduğu anlaşılıyordu ya da suskunluklarımın aşırılıklar olduğu.Zaman nasıl da her şeyi tersine çevirebiliyor, öyle değil mi?Başka bir deyişle ne dersem diyeyim yeterli de değildi, yeterince az da değildi.Evet susmuyordum, ne söylersem söyleyeyim, hiç susmuyordum.Kendinizi ve varsa tabii benzerlerinizi tanımanıza yardımcı olacak muhteşem bir çözümleme bu.
---
Saatçinin ölmeden öne kurup gömdüğü saatim eğrilmiş çarkları bir gün solucanlara Tanrı’dan söz edecekler.
---
…Umudunu yitirmiş bir gök altında, sonsuz bir parçalanma içinde süzülüp giden bu eğik nesnelerin doldurduğu bu yalnızlıkların nasıl bir sonu olabilir?
---
Ama gün çoktan tükenmiştir, gölgeler uzar, duvarlar çoğalır, uslu bİr çocuk gibi boynu bükük, yaltaklanmaya hazır duvar diplerinden gidersiniz,s aklayacak bir şeyiniz yoktur, yalnız korkudur saklanmanıza neden olan, sağınıza da solunuza da bakmazsanız, ortaya çıkmaya, gülümsemeye, dinlemeye, sürünmeye hazır durumda, insanları öfkelendirmeden saklanırsınız, mide bulandırıcı olsanız da vebalı sayılmazsınız, rezilliğiniz sınırlıdır.
---
Yaşamım bir yerlere akıp gidiyordu ama nereye gittiğini bilmiyordum ben.
---
Çünkü bugünü betimlerken, onu yeniden yaşayan, onu korku dolu boş bir yaşamla tıka basa dolduran yine ben oluyorum; bunu yapmaktaki amacım da yalnızca kendimi unutmak ve o zaman yapmam gereken şeyleri yapmama olanağına kavuşmak.
---
Belki gelecekte başka acılara da katlanmak zorunda kalacağım.Bu kesin değil.Ama kimse bilmeyecek olanları.Bu kesin.



Molloy
Üçleme
Samuel Beckett

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder