20 Mart 2021 Cumartesi

Fists in the Pocket (1965), Marco Bellocchio



































Fists in the Pocket (1965) - Marco Bellocchio
Cepteki Yumruklar

Yeniler, Fanatikler, Kaçıklık - Max Stirner


 ...Nasıl ki Skolastikler Kilise'nin inanç konusunda koyduğu sınırlamaları aşmayacak felsefi fikirler yürütmekten başka bir şey yapmadılasa; nasıl ki Papa XVI. Benediktus, Papacıların batıl inançları çerçevesinde kalın kitaplar yazarken hiçbir zaman bu inanç hakkında bir kuşkuya kapılmadıysa; nasıl ki yazarlar, devlet hakkındaki makaleleriyle kocaman ciltleri doldururken devletle ilgili saplantılı fikirlerinin ne oranda gerçek olduğunu hiç sorgulamıyorlarsa; nasıl ki gazetelerimiz, politika konularıyla dolup taşarken insanların birer zoon politikon olmak üzere yaratıldığı fikrini kafalarına takmışlarsa, vatandaşlar da aynı şekilde, devletlerinin tebaası olmak, erdemli insanlar gibi davranmak, yani erdemin tutsağı olmak, keza liberaller de, tüm "insanlığın" bir üyesi olmak tarzındaki düşüncelerin ortamında bitkisel bir yaşam sürdürürler.Onlar, tutsağı oldukları bu saplantılara, eleştirinin keskin bıçağını asla değdirmezler.Tıpkı bir delinin saplantılı fikirleri gibi, kafalarında yerleşmiş olan görüşler, sarsılmaz bir dirençle egemenliğini sürdürür.Bu görüşleri kuşku ile karşılayan kişi ise, kutsal bir varlığa saldırmış gibi tepki görür!Evet, aslında "sabit fikir" gerçekten kutsal sayılır.

...

Max Stirner
Biricik ve Mülkiyeti

19 Mart 2021 Cuma

Athena ve Çift Dilli Flüt, Mitoloji 101

Athena kendi yapmış olduğu bu flütü Olympos Dağı'ndaki bir ziyafette çaldı.Afrodit ve Hera aleti çalarken yanaklarının şişmesiyle alay etti.Öbür tanrılar da buna o kadar güldüler ki Athena bunu kendisi de görmek istedi.Nehirdeki yansımasına bakarak flütü çaldı ve yüzünün aldığı biçimden hiç hoşlanmadı.Öfkelenerek flütü lanetledi ve fırlatıp attı.

Kathleen Sears
Mitoloji 101

Hai Tan De Yi Tian (1983) - Edward Yang

Hai Tan De Yi Tian (1983) - Edward Yang
-Kaçış-












Hai Tan De Yi Tian (1983) - Edward Yang
-Yürüyüş-











Hai Tan De Yi Tian (1983) - Edward Yang
-Geçmiş-

Zaman çok ezici.
Korkutucu.
Babam öldü ve klinik de ölüyor.
Dünya hepimizi geride bıraktı.
Kaçtığın geceyi hatırlıyor musun?
Burada uzun uzun, sessizce konuşuyorduk.
Hatırlıyor musun?
Sen ve De-wei'nin işlerinin pek iyi gitmediğini duydum.
Bunun bu hale geleceğini bilseydim, 
o gece seninle konuşmaya asla bu kadar safça gelmezdim.
Öyle ya da böyle, şimdi olayların haline bak.
Artık De-wei ve benim aramdaki işleri nasıl düzelteceğimi biliyorum.
Ne düşünüyorsun?
Bana güvenmesini sağlamalıyım.
De-wei'ye gerçekten güveniyor musun?
Hayatta en iyi öğrendiğim tek ders, her şeyin kendine bağlı olduğudur.
Hayatım boyunca kendi dayanağım oldum.
Bir keresinde başka birini körü körüne takip ettim.
Bunu asla yapmamalısın.
Jia-li, bir zamanlar babama çok fazla inandım.
Şimdi bana bak.
Onu takip ediyorum.
Hala geride kalmış o zamanı takip ediyorum.
Ama o gece yaptığın gibi yine bana gelseydin...
...sana farklı bir şey söyleyebileceğimi sanmıyorum.
Sana cesaret verenin kısmen benim sözlerim olduğunu biliyorum.
Evden ayrılmak için.
Ama gerçek niyetim, kendine güvenmeyi öğrenip kendi kararlarını vermeni sağlamaktı.
Tahminim...Şimdi yine aynı türden bir seçimle karşı karşıyasın.










Hai Tan De Yi Tian (1983) - Edward Yang
-Ayrılış-

Jia-sen'in, önceki kış kanserden öldüğünü ancak o zaman öğrendim.
Aile kliniği artık bir apartman bloğuydu.
Jia-li bana son birkaç gününde Jia-sen'in bir gün,
derin bir uykudan nasıl aniden uyandığını söyledi:

"Saat iki güneşi hissettiriyor.
Kışı apazlayan.
Tıpkı bahardaki günışığı gibi.
Kuşlar şarkı söylerken etrafımda bir şeyler canlanır gibi oluyor.
Her şeyi en baştan öğrenmek istiyorum.
Ne yakıcı bir zıtlık.
Buradaki her şey çok soğuk.
Ama kalbim harlı ve süratli atıyor.
O buzsu dünyaya karşı garip, biçimsiz bir enerjiyle merak ettiğim şey...
...bu kadar çalışmasını sağlayan nedir?
Ama, yeterince mutluyum.
Haksız mıyım?
Bilirsin?
Bu küçük hayatı bu kadar uzun sürdürüyorum.

Is something worth celebrating in itself

Kendi başına kutlamaya değer bir şey mi..?"









Hai Tan De Yi Tian (1983) - Edward Yang
That Day, on the Beach

Sfenks, Bulmaca Ustası, İnsan Yiyici


Sfenks, Typhon ile Echidna'nın bir başka canavar kızıydı.Bir kadının başına ve göğüslerine, bir aslanın bedenine ve bir alıcı kuşun kanatlarına sahipti.Acımasız ve insan eti yiyen canavar Sfenks, avıyla kedinin fareyle oynadığı gibi oynardı.En sevdiği oyun, avına bir bilmece sormaktı.Sfenks, bilmecenin cevabını bulursa onu özgür bırakacağına dair kurbanına söz verirdi.Kurbanlarının çoğu yanıtı bulmaya uğraşır ama başaramaz ve canavarın midesini boylardı.

Sfenks Tebai dışındaki dağlarda yaşar ve gezginler ile kent halkını taciz ederdi.Tebai'ye gelen Oedipus Sfenks'le karşılaştı.Canavar onu durdurdu ve bilmecenin cevabını bulmasını istedi: "Sabahleyin dört ayak, öğleyin iki ayak, akşamleyin de üç ayak üzerinde yürüyen yaratık hangisidir?"

Daha önce düşünüp yanıtı bulamayanların aksine Oedipus "İnsan" diye cevap verdi.İnsan "sabahleyin" yani yaşamının ilk yıllarında, bebekken emekler, dört ayak üzerinde hareket eder; "öğleyin" yani yetişkin olunca iki ayak üzerinde yürür ve "akşamleyin" yani yaşlandığında baston kullanır.

Oedipus doğru yanıtı vermişti.Sfenks o kadar şaşırdı ve öfkelendi ki kendini uçurumdan aşağıya attı.Böylece Tebai kenti kurtulmuş oldu.Minnettar kalan halk Oedipus'u kral yaptı yaptı ve kısa süre önce dul kalmış kraliçeleri lokaste'yle evlendirdi.

Sfenks, Bulmaca Ustası, İnsan Yiyici
Mitoloji 101
Kathleen Sears

Suspiria Poster



 Suspiria (2018)