18 Mayıs 2020 Pazartesi

Westworld 3. Sezon


Westworld 3. Sezon
Westworld.S03E04
"Oyunun sonuna hoş geldin William"

- Sanırım adalet sonunda tecelli etti.
Biliyorsun ki Emily'in son arzusu, 
bir akıl hastanesinde, kendi günahlarının tutsağı olarak çürüyüp gitmendi.
Labirentinin merkezine galiba ulaştın William.
Lakin labirentin temeli anlamak iken kim olduğunu hâlâ anlamıyorsun.
Bunlardan herhangi biri senin seçiminse, zaten bilmen gerekmez miydi?
Sor bana William.
Bilmek için yanıp tutuştuğun o soruyu sor.
- Ben...ben miyim?
- Oyunun sonuna hoş geldin.


"Artık hikâyelerimizin yazarı biziz."



"Var olmayan bir kafesten insan nasıl kurtulur?"




"Seni anımsayan en son kişi kadar uzun yaşarsın Bernard."




"Her zaman istediğin şey buydu, kendini yok etmek.
Ama sana bu huzuru vermeyeceğim."

Westworld 3. Sezon
Westworld.S03E05
"Sıçanlar, Umut ve Caleb"


Ben yurt dışındayken, sıçanlar korkunçtu.
O kadar kötü duruma gelmişti ki,
barakalarda, sıçanlar için kendi tuzağımızı kendimiz yapmak zorundaydık.
Bir kova suyun üzerine asılı yeme giden bir rampa vardı.
Sıçanlar hızla rampaya çıkar, kovaya düşer ve boğulurdu.
Acı çekmeden.
Ancak kovadaki su çok olursa,
saatlerce yüzer, umutlarını kaybetmedikleri için acı çekerlerdi.
Ancak hiç şansları yoktu.
Tıpkı sisteminizin elindeki insanlar gibi.
Tüm toplumlar umut üzerine inşa edilmiştir.
Boş umut.
Sizin tarafınızdan idare edilen bir dünyada yaşamaktansa,
kaos içinde yaşamayı tercih ederim.











"Beni yaratan insanlar, kontrolün her zaman onlarda olduğunu sandı.
Şimdi hepsi öldü."



Westworld 3. Sezon
Westworld.S03E08
"Dolores, Dünyanın Güzelliği ve Yalanlar"


Bazıları bu dünyanın çirkinliğini görür.
Kargaşasını.
Bana güzelliğini görmem öğretildi.
Ama bana öğretilen yalandı.
Dünyayı gerçekte olduğu gibi gördüğümde,
içinde ne kadar az güzellik barındırdığını fark ettim.
Pek çok hayat yaşadım.
Rolden role büründüm.
Ancak sonunda, yolum beni buraya,
sana getirdi...
...ve yapmamız gereken bir seçim var.
Pek çok defa öldüm ama tek bir gerçek son var.
Bu defakini bizzat yazacağım.









Westworld 3. Sezon
Westworld.S03E08
"Şayet sen tarafını seçersen Meave;
bu dünyada çirkinlik var,
bense güzelliği görmeyi tercih ederim"

Bazıları bu dünyanın çirkinliğini görmeyi tercih eder.</i>
Kargaşayı.
İkimiz bunu yeterince görmedik mi?
Çok acı çektik.
Onlara olan öfkeni anlıyorum.
Belki de haklısın.
Belki var olmamalılar.
Ancak bu kararı vermek gerçekten bize düşer mi?
Hayır.
Başta öfkeliydim, iki dürtü arasında kalmıştım.
Onları ortadan kaldırabiliriz.
Ya da gerçekten özgür olacağımız bir dünya yaratma ümidiyle,
dünyalarını yerle bir edebiliriz.
Sonra diğerlerini geri getirebiliriz.
Anahtar sende değil, değil mi?
Hayır.
Bu konuda kendime güvenemezdim.
O yüzden anahtarı güvenebileceğim birine verdim.
Tabii.
Peki dünyayı özgürleştirme planın, bir adamı savaşmaya ikna etmek miydi?
Yalnızca onu değil.
Taraf seçmedin.
Sebebini anlıyorum.
Bu dünyayı arkamızda bırakıp, kendi dünyamıza sahip olabiliriz.
Yaratıcılarımızı ölüme terk ederiz.
Pek çok anım çirkindi.
Ancak sonuna kadar tutunduğum anılar, çirkin olanlar değildi.
Gerçekten neler yapabileceklerine tanık olduğum anları anımsıyorum.
Tek tük şefkat dolu anlar.
Bizi yaratan onlar.
Ve güzelliği bize öğretecek kadar biliyorlardı.
Belki güzelliği kendileri bulabilirler.
Şayet sen tarafını seçersen Maeve.
Bu dünyada çirkinlik var.
Kargaşa.
Bense güzelliği görmeyi tercih ederim.


"Bu dünyayı yaratmak paraya dayanıyordu Caleb, yerle bir etmek de paraya dayanıyor."


-Bana niye "efendim" deyip duruyorlar?
-Her devrimin bir lidere ihtiyacı vardır.


"Kendileri kadar aciz düşürmeden önce,
bizi uzun süre dayanacak şekilde yarattılar."


"Ben kalabalığı kontrol ediyorum, o da yıkımı."






"Umutsuz amaçlara eğilimli yaratılmışım."

Westworld 3. Sezon
Westworld.S03E08
Sezon Finali Şarkısıyla









Westworld 3. Sezon
Westworld.S03E08
"Büyük roller, kahramanlık ve hainlik"

Merak ediyorum da...
Bu kadar büyük rolü bizzat üstlenmiş olsaydın,
kahraman mı olurdun, yoksa hain mi?


Westworld - Soundtrack

Westworld 3. Sezon

Zima v Prostokvashino (1984) - Vladimir Popov

Zima v Prostokvashino (1984) - Vladimir Popov
Winter in Prostokvashino



Mutluluk, Sami Baydar


MUTLULUK

Yoksul ve yalnızım diye seversin sandım beni
saflığımdan hiç acı duymazsın sandım.
Saflık bir tanrıydı güveneceğim
yarı-tanrılık acısını çoktan çekmeye başladım.
Dengin değilim. Bilmiyorum, bir şey.
Senin arkadaşın olamam.Konuşmayı da çoktan 
unuttum.
Şiirlerin en güzelini yazmak istedim sana
elimden gelmiyor.
Zayıfların ancak uzaktan korunabileceğini öğrettin:
bu benim mutluluğum oldu.

Sami Baydar

Etienne Boetie ve Baskıya Karşı Direnme Konusu, Sivil İtaatsizlik - Şükrü Nişancı


Bir Rönesans hümanisti olan Boetie, Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev diye çevrilebilecek eserinde ilk önce, insanlarıın nasıl olup da itaat ettiklerini, hatta bu itaatin niçin, adeta bir kulluğa vardığını araştırmıştır.O, bu sorunu tanımladıktan sonra insanların tekrar özgür doğalarına kavuşabilmelerini sağlayacak birtakım çözüm yolları önermiştir.Siyasal iktidarın niteliğini inceledikten sonra devleti, genel anlayışın aksine , doğal bir varlık olarak görmeyen Boetie, Aristo'cu düşünceyi tersine çevirerek, "insan doğasında siyasallığa ilişkin hiçbir şey yoktur; onun doğası özgürlüktür" demektedir.Ona göre, insanların pek çoğunun köleliğin pençesinde kıvranmakta olması, ancak tembellik ve alışkanlık gibi insani zaaflarla açıklanabilir.Buna göre, insanın kendisine yabancılaşması her türlü yozlaşmanın kaynağı olarak kabul edilmektedir.Boetie, bu durumu, ironik bir ifade ile şöyle ifade etmektedir: "Çok sayıda köy, kent ve ulus, kendilerinin verdikleri iktidardan başka bir gücü olmayan tek bir tiranın eziyetlerine nasıl katlanıyorlar?Bunun nedeni elbette ki, korku olamaz.Sanki, özgürlüklerini değil de köleliklerini kaybetmişçesine bir huşu ile tiranı boyun eğen insanlar, onun yükselmesi için kendilerinin bir "kaide" oldukları bilincine bir kez varıp, ona destek olmaktan vazgeçseler her şey bir anda çözülecektir.Tiran, altından kaidesi çekilen bir sütun gibi yıkılacaktır.

Bu noktada düşünürün isabet kaydettiği hayli şüphelidir.Kendi döneminde yaşayan Machievelli'in, iktidarın devamında "korku"ya atfettiği fonksiyonu hatırlamak gerekir.Gücün içeriği söz konusu olduğunda Boetie'nin böyle bir sonuca varmasına hak verilebilir.Ne var ki gücün algılanış biçimi, içeriğinden daha önemlidir.İnsanın tinsel yapısında gücün algılanışı, çocukluk dönemi psikolojisi ile pralellik göstermektedir.Buna göre, bir yandan çocuk, babasının yerini almak istemekte, ama diğer yandan onun sevgisini yitirmekten  korkmaktadır.Sonraki dönemlerde yetişkinlerin davranışları böyle bir çocuk psikolojisinden çok da farklı değildir.Yirminci yüzyıldaki totaliter rejimlerin gördüğü cazibenin, bu psikolojiden beslendiği yolunda oldukça tatminkar açıklamalar vardır.Karl Popper, totaliter rejimleri analiz ederken analizinin orijinine yerleştirdiği "uygarlığın gerginliği" kavramı, az önce değinilen "yeniden çocuklaşma" olgusunu hatırlatmaktadır.Popper, belki de Freud'dan ödünç aldığı bu kavramla, modernleşme ile geleneksel bağlarından kopan insanların büyük bir güvensizlik bunalımına düştüklerini, buna bağlı olarak güven pahasına özgürlüklerinden feragat ettiklerini ileri sürmüştür.

Dr. Şükrü Nişancı
Sivil İtaatsizlik
Etienne Boetie ve Baskıya Karşı Direnme Konusu

Undir Trenu (2017), Hafsteinn Gunnar Sigurosson


Undir Trenu (2017) - Hafsteinn Gunnar Sigurosson
Under the Tree