13 Ağustos 2022 Cumartesi

Barnes'taki Mezarlık - Gabriel Josipovici

...

Ben öyle cahilim ki, derdi karısı.Onunla tanıştığımda saraband'ın bileğe takılan bir şey olduğunu sanırdım.

Senin de başka vasıfların vardı, derdi o gülümseyerek.

...

Tek bir hayatın içinde pek çok hayat vardı.Alternatif hayatlar.Kimi deneyimlenen, kimi hayal edilen.Biyografilerin, romanların absürdlüğü de burada, derdi.Biz doğumdan ergenliğe, ergenlikten ölüme bir rüyadaymışçasına ağır ağır ilerlerken, üzerimize gölgesi düşen bu alternatif hayatları hesaba katmamalarında.

...

"Bu dehşetlerin arasında hangi esrarlı güç
Sürüklüyor beni, iradem dışında
Bu sevgili dehşetlerden, oraya
O menfur ışığa?"

Plan yapmıyordu hiç, her günü geldiği gibi kabul etmekten memnundu.Hayatta bazı zamanlar vardır, diyordu, günü kotarmak kendi içinde bir başarıdır.

...

Yaptığım işte iyiyim ve dünya beni kendi halime bırakmayı dert etmiyor.Daha ne isteyebilirim ki?

...

Yalnızlıkta, insanın evlilik hayatında asla tadamayacağı sevinçler var.

Vardır belki, derdi karısı.Ama evlilik seni ümitsizlikten kurtardı.

...

Özel ders işinde tutunamadım, derdi.Daha yolun başında karşısına öyle zor öğrenciler çıkması şanssızlıktı belki, ama, öte yandan, öğrencileri ve aileleriyle arasındaki, ona hem hizmetkar hem despot rolünü dayatan ilişkiye içten içe direnmiş de olabilirdi.Swift daha on yedinci yüzyılda, Sör William Temple'ın davetine icabet edip vesayeti altındaki Stella'ya özel ders vermeye başladığında aynı şeyden yakınıyordu, derdi.On dokuzuncu yüzyıl edebiyatı da geçinebilmek için özel ders veren ve bu rezilliğe tahammül edemeyen genç dehaların hikayeleriyle doluydu.İntikamlarını genellikle ev sahibesine, ya da, kadınlarsa, sahibine aşık olarak alıyorlardı, buna intikam denebilirse tabii.Ama bu işler genellikle hayırlara vesile olmuyordu ve hayırlı ya da hayırsız, kendisi bu dehaların kaderinden esirgenmiş, Hampsteadli bankacının Marksist kızıyla yaşadığı fiyaskodan sonra masraflarını kısıp kıt gelirli çeviri işiyle idare etmeye karar vermişti.

...

Bütün hayatımı oturup hiçbir şey düşünmyeceğim yerler bulmakla geçirdim sanki, derdi.Putney'de, kanal yolunun nehrin Hammersmith Köprüsü ile Barnes arasında kıvrıldığı  yerinde bir bank vardı...

...

"Esin Perilerinin gözünden düştüysem ki,
Biçmi de aksak gibiyse dizelerimin,
Bu mekân, bu zaman, gençliğim, genlerim, dertlerim-
Mazeretim yerine geçebilir hepsi."

Ama mazereti yok bu işin elbette.Çünkü aslında sanatı değil, kendi hayatı bahsettiği ve insanın hayatının beklentilerine tekabül etmemesinin hiçbir mazereti olamaz, bunun herkesin hayatı için geçerli olduğu yollu ayrıntı hariç.

...

Gabriel Josipovici
Barnes'taki Mezarlık
Çeviri: Elif Ersavcı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder